Yeni Zelanda’da Bebek İsimleri: Hükümetin Reddettiği Tuhaf Seçenekler
Yeni Zelanda, bebek isimleri konusunda beklenmedik derecede katı bir yaklaşıma sahip. Federal hükümet, 2024 yılında "Rogue", "Crown", "Fanny" ve "Mighty" gibi isimlerin kullanımını yasakladı. Bu isimlerin ortak noktası ne? Hepsi ebeveynler tarafından talep edilmiş ancak Yeni Zelanda İçişleri Bakanlığı tarafından uygun görülmeyerek reddedilmiş.
Bakanlık, geçtiğimiz günlerde reddedilen 40 ismin tam listesini yayınladı. Reddedilme nedenleri çeşitli olsa da, en yaygın gerekçe, isimlerin bir unvan veya rütbe çağrışımı yapmasıydı. Örneğin, "King" (Kral) ismi 11 kez talep edilmiş ancak reddedilmiş. Benzer şekilde, "Prince" (Prens) ve "Princess" (Prenses) isimleri de, "Pryncess" ve "Prynce" gibi alternatif yazılımlarıyla birlikte reddedilenler arasında yer aldı.
Bununla birlikte, reddedilen isimler sadece kraliyet ailesiyle sınırlı değildi. Esrarla bağlantılı isimler de ebeveynler tarafından talep edildi ancak Bakanlık tarafından uygun görülmedi. Popüler esrar türleri olan "Sativa" ve "Indica" isimleri de birer kez talep edilmelerine rağmen reddedildi.
Yeni Zelanda İçişleri Bakanlığı, ebeveynlere isim seçimi konusunda dikkatli olmaları çağrısında bulunuyor. Bakanlık tarafından yayınlanan bir belgede, "İsimler birer hediyedir. Genellikle, kaydedilen isim bireyin hayatı boyunca onunla birlikte olacaktır" denildi.
Peki, Yeni Zelanda hükümeti hangi kriterlere göre isimleri reddediyor? Yeni Zelanda’nın 2021 Doğumlar, Ölümler, Evlilikler ve İlişkiler Kayıt Yasası’na göre, isimler belirli kriterleri karşılamak zorunda. Bu kriterler şunları içeriyor:
- İsimler, toplum tarafından nasıl algılanacağına dair bir incelemeye tabi tutulur.
- İsimlerin yazılışı ve telaffuzu değerlendirilir.
- İsmin başkaları üzerindeki potansiyel etkisi göz önünde bulundurulur.
- Uygun olduğunda, ebeveynlerin ismi neden istedikleri sorulur.
Bir isim reddedilirse, çocuğun ebeveynleriyle iletişime geçilir ve talep ettikleri isim için ek gerekçeler sunmaları istenir. Ancak çoğu zaman, federal belgelere göre, yeni bir isim seçilir.
Yeni Zelanda, bebek isimleri konusunda katı kurallara sahip tek ülke değil. Hukuk danışmanı Angie Newnham’a göre, Almanya, Danimarka, İsveç ve İzlanda da katı bebek isimleri yasalarına sahip ülkeler arasında yer alıyor.
Öte yandan, ABD’de bebek isimleri konusunda çok az kısıtlama bulunuyor ve her eyaletin kendi kuralları mevcut. Genel olarak, müstehcen veya aşağılayıcı olmayan isimlere izin verilir ve bazı eyaletlerde semboller ve özel karakterlerin eklenmesi konusunda sınırlamalar bulunuyor.
Örneğin, Teksas’ta bir bebeğin ad, ikinci ad ve soyadı toplamda en fazla 100 harfle sınırlıdır ve özel karakterler, sayılar ve aksan işaretlerinin kullanılması yasaktır.
USA TODAY’de ulusal trendler muhabiri olan Greta Cross, bu konuyla ilgili hikayesiyle dikkat çekti.
Yeni Zelanda’da reddedilen isimlerin tam listesi ve reddedilme nedenleri, isim seçimi konusunda ne kadar titiz olunabileceğini gözler önüne seriyor. Ebeveynler, çocuklarına kalıcı bir miras bırakacak bir isim seçerken, yerel yasalara ve kültürel normlara dikkat etmek zorunda. Aksi takdirde, Yeni Zelanda örneğinde olduğu gibi, istedikleri ismin reddedilmesiyle karşı karşıya kalabilirler. Bu durum, isim seçimi sürecinin sadece kişisel bir tercih meselesi olmadığını, aynı zamanda toplumsal ve yasal boyutları da olduğunu gösteriyor. Hükümetin bu konudaki rolü, çocukların gelecekteki hayatlarını olumsuz etkileyebilecek isimlerin kullanımını engellemek ve kültürel değerleri korumak olarak özetlenebilir. Dolayısıyla, bebek isimleri konusu, sadece ebeveynlerin değil, aynı zamanda toplumun ve hükümetin de dahil olduğu karmaşık bir süreçtir.
