Microsoft, Windows 11’de yeniden tasarlanmış bir Başlat menüsünü kullanıma sunuyor. Bu yeni menü, Copilot yapay zeka entegrasyonunu derinleştirirken, yeni bir telefon eşlikçi paneli sunarak kullanıcı etkileşimlerini kolaylaştırmayı ve üretkenliği artırmayı hedefliyor. Başlat menüsündeki bu önemli değişiklikler, Windows 11 deneyimini daha sezgisel, bağlantılı ve kullanıcı odaklı hale getirmeyi amaçlıyor.
Güncellenmiş Başlat menüsü, artık doğrudan ayarlar menüsünün içinde Copilot yapay zekasını barındırıyor. Bu entegrasyon, kullanıcıların sistem ayarlarını düzenleme veya sorunları giderme gibi görevleri doğal dil komutları aracılığıyla gerçekleştirmesini sağlıyor. Örneğin, kullanıcılar Copilot’tan ekran ayarlarını değiştirmesini veya bağlantı sorunlarını çözmesini isteyebilir, bu da sistemde gezinmeyi daha sezgisel hale getiriyor. Bu özellik, özellikle teknik bilgisi daha az olan kullanıcılar için büyük bir kolaylık sağlayabilir. Karmaşık menülerde gezinmek veya arama yapmak yerine, kullanıcılar basitçe istediklerini sorarak sistem ayarlarını değiştirebilir veya sorunları çözebilirler. Copilot’un doğal dil işleme yetenekleri sayesinde, kullanıcılar gündelik konuşma diliyle etkileşim kurabilirler.
Telefon eşlikçi paneli, senkronize edilmiş akıllı telefon verilerine hızlı erişim sağlayarak önemli bir eklenti olarak öne çıkıyor. Kullanıcılar, bağlı iPhone veya Android cihazlarının son kişilerini, mesajlarını, aramalarını ve pil durumunu doğrudan Başlat menüsünden görüntüleyebilirler. Bu özellik, cihazlar arasındaki sürekliliği artırarak PC ve mobil görevler arasında kesintisiz geçişlere olanak tanıyor. Örneğin, kullanıcılar bilgisayarlarında çalışırken telefonlarına gelen bir mesajı anında görebilir ve yanıtlayabilir veya bilgisayardan bir arama başlatabilirler. Bu entegrasyon, kullanıcıların iş akışını bozmadan iletişim halinde kalmalarını sağlıyor. Ayrıca, pil durumu takibi sayesinde kullanıcılar, telefonlarının ne zaman şarj edilmesi gerektiğini kolayca görebilirler.
Microsoft, yapay zeka yeteneklerini çeşitli yerel uygulamalara da genişletiyor. Bu geliştirmeler, yaratıcı süreçleri basitleştirmeyi ve çeşitli görevlerde kullanıcı verimliliğini artırmayı amaçlıyor. Fotoğraflar uygulamasında, yapay zeka destekli düzenleme araçları, kullanıcıların fotoğraflarını kolayca geliştirmelerini, arka planları kaldırmalarını veya filtreler eklemelerini sağlıyor. Video düzenleme uygulamasında, yapay zeka destekli otomatik düzenleme özellikleri, kullanıcıların profesyonel kalitede videoları hızlı bir şekilde oluşturmalarına yardımcı oluyor. Ayrıca, Office uygulamalarında, yapay zeka destekli yazma önerileri ve dilbilgisi denetimi, kullanıcıların daha etkili ve hatasız yazmalarını sağlıyor. Bu yapay zeka entegrasyonu, kullanıcıların yaratıcılıklarını ortaya çıkarmalarına ve işlerini daha verimli bir şekilde tamamlamalarına olanak tanıyor.
"Tıklayarak Yap" özelliği, Dosya Gezgini’ne yapay zeka destekli kısayollar getiriyor. Kullanıcılar, dosyaları açmadan özetler oluşturma veya düzenleme önerilerine erişmek için dosyalara sağ tıklayabilirler. Bu işlevsellik, belge yönetimi ve düzenleme için gereken adımları azaltarak iş akışını hızlandırıyor. Örneğin, kullanıcılar uzun bir Word belgesinin özetini oluşturmak için dosyaya sağ tıklayabilir ve özet otomatik olarak oluşturulur. Benzer şekilde, kullanıcılar bir resim dosyasını açmadan hızlıca boyutunu değiştirebilir veya formatını dönüştürebilirler. Bu özellik, özellikle çok sayıda dosya ile çalışan kullanıcılar için büyük bir zaman tasarrufu sağlıyor.
Yeni özellikler başlangıçta Snapdragon X Copilot Plus PC’lerini kullanan Windows Insider’lara, en son Surface cihazları da dahil olmak üzere sunuluyor. Microsoft, bu iyileştirmelere erişimi genişleterek, yakın gelecekte Intel ve AMD Copilot Plus PC’lerine dağıtımı genişletmeyi planlıyor. Bu aşamalı dağıtım, Microsoft’un yeni özellikleri test etmesine ve kullanıcı geri bildirimlerine göre iyileştirmeler yapmasına olanak tanıyor. Ayrıca, farklı donanım platformlarındaki performansı optimize etmek için de zaman tanıyor.
Bu güncellemelerle Microsoft, yapay zekayı Windows 11’in özüne entegre etmeye devam ediyor ve daha duyarlı ve bağlantılı bir kullanıcı deneyimi yaratmayı hedefliyor. Copilot yapay zekasını sistem ayarlarına entegre ederek ve yerel uygulamaları geliştirerek Windows 11, kullanıcı ihtiyaçlarını öngören ve karmaşık görevleri basitleştiren bir platforma dönüşüyor. Microsoft’un yapay zekayı Windows 11’e entegre etme çabaları, kullanıcıların daha verimli, yaratıcı ve bağlantılı olmalarını sağlamayı amaçlıyor. Bu güncellemeler, Windows 11’i sadece bir işletim sistemi olmaktan çıkarıp, kullanıcıların günlük yaşamlarını kolaylaştıran akıllı bir asistana dönüştürüyor. Microsoft’un yapay zeka odaklı yaklaşımı, Windows 11’i geleceğin bilgisayar deneyiminin öncüsü yapmaya aday görünüyor.
Bu yeniliklerin getirdiği bir diğer önemli avantaj ise erişilebilirlik. Copilot entegrasyonu, özellikle engelli kullanıcılar için sistemle etkileşim kurmanın daha kolay ve doğal bir yolunu sunuyor. Örneğin, görme engelli kullanıcılar, Copilot’a sesli komutlar vererek sistem ayarlarını değiştirebilir veya uygulamaları başlatabilirler. Benzer şekilde, motor becerileri kısıtlı olan kullanıcılar, klavye veya fare kullanmak yerine Copilot aracılığıyla karmaşık görevleri gerçekleştirebilirler. Bu sayede, Windows 11, daha kapsayıcı ve herkesin kullanabileceği bir platform haline geliyor.
Sonuç olarak, Microsoft’un Windows 11’deki bu son güncellemeleri, yapay zeka ve bulut teknolojilerinin gücünü kullanarak kullanıcı deneyimini yeniden tanımlamayı amaçlıyor. Copilot entegrasyonu, telefon eşlikçi paneli ve yerel uygulamalara yapılan geliştirmeler, Windows 11’i daha akıllı, bağlantılı ve kullanıcı odaklı bir platform haline getiriyor. Bu yenilikler, kullanıcıların daha verimli, yaratıcı ve iletişim halinde olmalarını sağlayarak, Windows 11’i geleceğin bilgisayar deneyiminin öncüsü yapıyor. Microsoft’un yapay zeka odaklı yaklaşımı, Windows 11’i sadece bir işletim sistemi olmaktan çıkarıp, kullanıcıların günlük yaşamlarını kolaylaştıran akıllı bir asistana dönüştürüyor.