Washington D.C. Bölgesindeki Üniversiteler Trump’ın İkinci Dönemine Odaklanan Dersler Açıyor
Washington D.C. bölgesindeki üniversiteler, eski Başkan Donald Trump’ın varsayımsal ikinci başkanlık döneminin olası etkilerini analiz eden dersler sunarak tepki gösteriyor. The Washingtonian’ın haberine göre, en az üç üniversite yaklaşan güz döneminde Trump temalı bir ders açacak. Bu dersler, Trump’ın başkanlığının Amerikan demokrasisi, yönetim ve toplum üzerindeki potansiyel sonuçlarına odaklanacak.
George Mason Üniversitesi’nin Schar Siyaset ve Hükümet Okulu, "ABD’de Demokrasi Krizi" başlıklı bir ders sunacak. Derste, ABD’nin Trump yönetimi altında nasıl bir demokrasi olmaktan çıktığı iddiaları incelenecek. Profesör Jennifer Nicoll Victor, bu dersi daha önce 2022 Bahar döneminde vermişti. Ancak bu yılki dersin, ABD’nin "demokrasi olarak sınıflandırılmayan bir rejim tipine doğru nasıl kaydığına" odaklanacağını belirtti. Profesör Victor’un bu açıklaması, dersin Trump’ın başkanlığının Amerikan demokrasisi üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulayacağı yönünde bir beklenti yaratıyor. Dersin içeriği, Trump’ın yönetim tarzı, aldığı kararlar ve kurumlarla olan ilişkileri gibi konuları kapsayabilir. Ayrıca, Trump’ın seçmen tabanı ve siyasi söylemleri de dersin analiz kapsamına girebilir.
Johns Hopkins Üniversitesi’nin İleri Hükümet Çalışmaları Merkezi, "Başkanlık" adlı bir ders sunacak. Bu ders, "yürütme organının ikinci Trump yönetimi sırasında ABD kültüründe ve politikasında nasıl daha önemli hale geldiğini" inceleyecek. Derste, başkanlık makamının yetkilerinin genişlemesi, Trump’ın karar alma süreçleri ve bu süreçlerin Amerikan siyasetine etkileri gibi konular ele alınacak. Ayrıca, Trump’ın medya ile olan ilişkileri, sosyal medya kullanımı ve kamuoyu üzerindeki etkileri de dersin kapsamında yer alabilir. Derste, başkanlık makamının değişen rolü ve Amerikan siyasetindeki önemi tartışılacak.
George Washington Üniversitesi’nde ise "Amerikan Başkanlığı" başlıklı bir siyaset bilimi dersi, "ikinci Trump döneminin tartışmalarını ve aksaklıklarını" ve "Trump yönetiminin etkisini, işlevsizliğini ve uzun vadede başarı olasılığını" analiz edecek. Öğretim görevlisi Michael Goff’a göre, ders Trump’ın başkanlığının hem olumlu hem de olumsuz yönlerini ele alacak ve uzun vadeli etkilerini değerlendirecek. Derste, Trump’ın politikaları, dış ilişkileri ve iç politikadaki uygulamaları gibi konular detaylı bir şekilde incelenecek. Ayrıca, Trump’ın başkanlığının Amerikan toplumundaki kutuplaşmayı nasıl etkilediği ve siyasi söylemleriyle nasıl bir etki yarattığı da dersin analiz konuları arasında yer alabilir.
Bu Trump temalı dersler sadece Washington D.C. bölgesiyle sınırlı değil. Fox News Digital’in daha önce bildirdiğine göre, Massachusetts, Northampton’daki özel bir liberal sanatlar kadın koleji olan Smith College, bu bahar döneminde "Trump Çağında Beyaz Üstünlüğü" başlıklı 4 kredilik bir ders sundu. Dersin içeriği hakkında detaylı bilgi bulunmamakla birlikte, Trump’ın başkanlığının ırk ilişkileri ve beyaz üstünlüğü ideolojisi üzerindeki etkilerini inceleyeceği tahmin ediliyor.
Üniversitelerin Trump’ın başkanlığına odaklanan dersler açması, hem akademik bir ilgi hem de siyasi bir tepki olarak değerlendirilebilir. Bu dersler, öğrencilere Trump’ın başkanlığının farklı boyutlarını analiz etme ve tartışma fırsatı sunarken, aynı zamanda Trump’ın politikalarına ve ideolojilerine yönelik eleştirel bir bakış açısı geliştirmelerine yardımcı olabilir.
Fox News Digital, geçen sonbaharda Trump’ın seçim zaferinin ardından ülke genelindeki çeşitli üniversitelerin öğrencilere ve öğretim üyelerine "güvenli alanlar" sunduğunu bildirmişti. Georgetown’ın McCourt Siyaset Okulu gibi seçkin okullardaki öğrencilere, Trump’ın zaferinden sonraki gün zihinlerini seçim sonuçlarından uzaklaştırmak için "süt ve kurabiye" ve "sıcak kakao" gibi ikramların yanı sıra "Lego" oyuncakları ve "boyama ve farkındalık egzersizleri" sunulduğu belirtildi. Harvard Üniversitesi’ndeki profesörlerin de o gün dersleri iptal ettiği, katılımı isteğe bağlı hale getirdiği veya öğrencileri için ödev teslim tarihlerini uzattığı bildirildi. Bu tür uygulamalar, üniversitelerin öğrencilerin duygusal refahını destekleme ve seçim sonuçlarının yarattığı travmatik etkileri hafifletme çabası olarak değerlendirilebilir. Ancak, bazı kesimler tarafından bu tür uygulamaların aşırı hassasiyet veya siyasi tarafgirlik olarak eleştirildiği de unutulmamalıdır.
Sonuç olarak, Washington D.C. bölgesindeki üniversitelerin Trump’ın ikinci dönemine odaklanan dersler açması ve diğer üniversitelerin seçim sonuçlarının ardından öğrencilere "güvenli alanlar" sunması, Amerikan yüksek öğreniminin siyasi olaylara ve toplumsal sorunlara duyarlılığını gösteriyor. Bu tür dersler ve uygulamalar, öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerine, farklı bakış açılarını anlamalarına ve toplumsal tartışmalara aktif olarak katılmalarına yardımcı olabilir. Ancak, üniversitelerin bu tür girişimlerinde tarafsızlık ilkesine dikkat etmeleri ve farklı görüşlere saygı duymaları da önemlidir.
