Ukrayna ve önde gelen Avrupalı liderler, Cumartesi günü, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e uymaması halinde yeni ve ağır yaptırımlar uygulama tehdidiyle, Başkan Donald Trump’ın desteğiyle 12 Mayıs’tan itibaren geçerli olmak üzere koşulsuz 30 günlük bir ateşkes üzerinde anlaştılar.
Bu duyuru, İngiltere, Fransa, Almanya, Polonya ve Ukrayna liderleri tarafından Kiev’de düzenlenen ve Trump ile telefon görüşmesi yaptıkları bir toplantının ardından yapıldı. Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy, İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz de Cumartesi günü Kiev’deki Bağımsızlık Meydanı’nda düşen Ukraynalı askerlerin anıtını ziyaret etti.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha, X’te yaptığı bir paylaşımda, "Gönüllüler Koalisyonu" toplantılarının ardından, beş ülkenin liderinin Trump ile barış çabalarına odaklanan "verimli bir görüşme" yaptığını söyledi. Sybiha, "Ukrayna ve tüm müttefikler, pazartesiden itibaren geçerli olmak üzere karada, havada ve denizde en az 30 gün sürecek tam ve koşulsuz bir ateşkes için hazır" dedi. "Rusya’nın kabul etmesi ve etkili izleme sağlanması halinde, kalıcı bir ateşkes ve güven artırıcı önlemler barış müzakerelerinin yolunu açabilir."
Putin, geçen hafta Sovyetler Birliği ve müttefiklerinin Nazi Almanya’sına karşı II. Dünya Savaşı’ndaki zaferinin 80. yıldönümünü kutlamak için 8-10 Mayıs’ta üç günlük bir ateşkes ilan etti. Ancak bu duraklama, büyük ölçüde insansız hava aracı savaşıyla gerçekleştirilen günlük çatışmaların ortasında geldi.
Reuters’ın katkılarıyla.
Bu tarihi anlaşma, Ukrayna’daki savaşın şiddetini azaltmak ve sonunda kalıcı bir barışa zemin hazırlamak için atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Başkan Trump’ın desteği, bu ateşkesin uygulanabilirliği ve Rusya’nın buna uyma olasılığı konusunda umutları artırıyor. Avrupa liderlerinin bir araya gelerek Ukrayna’ya verdikleri destek de, bu girişimin uluslararası alanda ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Ancak ateşkesin başarılı olup olmayacağı, Rusya’nın tutumuna ve sahada ateşkesin ne kadar iyi izlenebileceğine bağlı olacak. Putin’in daha önceki üç günlük ateşkesinin ardından yaşanan çatışmalar, bu tür anlaşmaların ne kadar kırılgan olabileceğini gösteriyor. Etkili bir izleme mekanizması ve güven artırıcı önlemler, ateşkesin kalıcı bir barışa dönüşmesi için kritik öneme sahip olacak.
Eğer Rusya ateşkesi kabul eder ve uyarsa, bu durum uzun süredir devam eden çatışmanın sona ermesi için bir fırsat sunabilir. Barış müzakereleri, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü koruma ve bölgedeki istikrarı sağlama hedefiyle yürütülmelidir. Ancak müzakerelerin zorlu geçeceği ve birçok uzlaşma gerektireceği de açıktır.
Bu ateşkesin başarısı, sadece Ukrayna için değil, tüm Avrupa için de büyük önem taşıyor. Bölgedeki istikrar, ekonomik ilişkilerin yeniden canlanmasına ve daha güvenli bir geleceğe katkıda bulunabilir. Uluslararası toplumun, ateşkesin uygulanmasını desteklemeye ve barış müzakerelerine katkıda bulunmaya devam etmesi gerekiyor.
Ukrayna ve müttefiklerinin bu cesur adımı, umut ve kararlılık mesajı veriyor. Savaşın yıkıcı etkilerine rağmen, barışa ulaşma çabaları asla durmamalıdır. Bu ateşkes, bu amaca doğru atılmış önemli bir adım ve gelecekteki barış görüşmelerine zemin hazırlayabilir.
Ateşkesin başarısı için dikkat edilmesi gereken bazı kritik faktörler şunlardır:
-
Etkili İzleme: Ateşkesin ihlal edilip edilmediğini belirlemek için tarafsız ve bağımsız bir izleme mekanizması kurulmalıdır. Bu mekanizma, hem Ukrayna hem de Rusya’nın faaliyetlerini izleyebilmeli ve ihlalleri tespit edebilmelidir.
-
Güven Artırıcı Önlemler: Taraflar arasında güveni artırmak için, askerlerin geri çekilmesi, ağır silahların bölgeden uzaklaştırılması ve insani yardım koridorlarının açılması gibi önlemler alınmalıdır.
-
Uluslararası Destek: Uluslararası toplum, ateşkesin uygulanmasını desteklemeli ve barış müzakerelerine katkıda bulunmalıdır. Bu, diplomatik çabaları, mali yardımı ve insani yardımı içerebilir.
-
Siyasi İrade: Her iki tarafın da ateşkesi sürdürme ve barış müzakerelerine katılma konusunda siyasi iradesi olmalıdır. Bu, zorlu kararlar almayı ve uzlaşmaya açık olmayı gerektirir.
Bu ateşkesin başarısı, sadece Ukrayna için değil, tüm dünya için bir umut ışığı olabilir. Savaşın çözüm olmaktan uzak olduğu ve diyalog ve müzakerenin daha iyi bir yol olduğu mesajını verebilir. Uluslararası toplumun, bu fırsatı değerlendirmesi ve kalıcı bir barış için çaba göstermesi gerekiyor.
Bu ateşkesin başarılı olması durumunda, Ukrayna halkı için daha iyi bir gelecek mümkün olabilir. Yıkılmış şehirlerin yeniden inşası, ekonomik kalkınma ve toplumsal iyileşme için bir fırsat doğabilir. Ukrayna, yeniden birleşmiş ve müreffeh bir ülke olarak geleceğe umutla bakabilir.
Ancak, ateşkesin başarısız olması durumunda, çatışmaların daha da şiddetlenmesi ve insani krizin derinleşmesi riski bulunmaktadır. Uluslararası toplumun, bu tür bir senaryoyu önlemek için elinden geleni yapması gerekiyor.
Sonuç olarak, Ukrayna ve Avrupa liderlerinin attığı bu adım, barış için bir fırsat sunuyor. Bu fırsatın değerlendirilmesi ve kalıcı bir barışa ulaşılması için her türlü çaba gösterilmelidir. Uluslararası toplumun, bu süreçte Ukrayna’ya destek olması ve barışın tesisi için aktif rol oynaması gerekiyor.