Saturday, May 17, 2025
HomeYaşam tarzıÜç Evlilik, Yalnızlık ve İnternet: Bir Erkeğin Pişmanlığı

Üç Evlilik, Yalnızlık ve İnternet: Bir Erkeğin Pişmanlığı

yalnızlık, evlilik sorunları, internet sohbetleri, aldatma, ilişki sorunları, ZEIT am Wochenende, kişisel itiraf, aile, kayıp, dini inanç, duygusal soğukluk, çocuk sahibi olmak, pişmanlık

Yalnızlıkla Dans: Üç Evliliğin Gölgesinde Bir Arayış

Bu makale, ZEIT am Wochenende’nin 18/2025 sayısının bir parçasıdır.

Birçok erkek gibi, benim de yalnız olmakla ilgili her zaman bir sorunum olmuştur. Bir ilişkim ya da evliliğim olsa bile, kendimi yalnız hissederdim. Er ya da geç, bu duygu yalnızlığa dönüşürdü. Uyuşma arzusu her seferinde o kadar büyürdü ki, kendimi yabancı kadınlarla internet sohbetlerine atardım.

Üç evliliğimin her birinden bu şekilde kaçtım. Bugün bunun için çok utanıyorum.

İlk eşimi dans ederken tanımıştım. Hemen dikkatimi çekmişti ve sohbet etmeye başladık. Onun dünyaya açıklığına hayrandım. Aynı zamanda çok dindardı. Benim için ilginç olan bu kombinasyon hoşuma gitmişti, ilk andan itibaren anlaştık. Ne yazık ki, ilk aşk evremiz bile sorunlarla doluydu. İlişkimizin başında, yakın bir bağı olduğu babası vefat etti. Tepki olarak çaresizce annesine sarıldı, ancak annesi çok duygusuzdu. Ona karşı ve bana karşı. Yine de evlendik ve iki çocuğumuz oldu.

Yalnızlık, hayatımın erken dönemlerinden beri bana musallat olan bir duygu oldu. Çocukluğumda, kalabalık bir ailem olmasına rağmen, sıklıkla kendimi soyutlanmış hissederdim. Belki de bunun nedeni, duygusal ihtiyaçlarımı ifade etmekte zorlanmamdı. Belki de bunun nedeni, çevremdeki insanların beni tam olarak anlamadığı hissine kapılmamdı. Her ne sebeple olursa olsun, yalnızlık, hayatımın arka planında sürekli çalan bir melodi gibiydi.

Büyüdükçe, bu yalnızlık duygusunu bastırmanın yollarını aramaya başladım. İlişkiler, arkadaşlar ve hobiler yoluyla kendimi meşgul tutmaya çalıştım. Ancak, ne kadar çabalasam da, bu yalnızlık duygusu bir türlü yok olmadı. Hatta zamanla daha da derinleşti.

Evlilik, yalnızlığımla başa çıkmak için bulduğum en karmaşık çözümlerden biriydi. İlk evliliğimde, eşimin dünyaya açıklığı ve dindarlığı beni cezbetmişti. Onunla kurduğum bağın, beni bu yalnızlık girdabından kurtaracağına inanmıştım. Ancak, ilişkimizin başında yaşadığımız zorluklar, bu umudumu paramparça etti. Eşimin babasının ölümü, onu derinden etkilemişti ve bu travmayı atlatmakta zorlanıyordu. Ben de ona destek olmaya çalışsam da, onun duygusal ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamadım. Bu durum, aramızda bir mesafe oluşmasına neden oldu ve yalnızlık duygum daha da arttı.

Evliliğimizin ilerleyen dönemlerinde, bu yalnızlık duygusunu bastırmak için farklı yollar aramaya başladım. İnternet sohbetleri, bu arayışımın bir sonucu olarak ortaya çıktı. Yabancı kadınlarla kurduğum sanal ilişkiler, bana geçici bir kaçış sağlıyordu. Ancak, bu kaçışın bedeli çok ağırdı. Bu sanal ilişkiler, evliliğime zarar veriyordu ve eşimle aramdaki güveni sarsıyordu. Sonunda, bu davranışım yüzünden ilk evliliğim sona erdi.

İlk evliliğimden sonra, yalnızlıkla başa çıkmak için daha sağlıklı yollar aramaya karar verdim. Terapiye başladım ve duygusal ihtiyaçlarımı daha iyi anlamaya çalıştım. Ayrıca, yalnızlık duygusunu kabullenmeyi ve onunla yaşamayı öğrenmeye çalıştım. Ancak, bu süreç hiç de kolay olmadı. Yıllar süren bir alışkanlığı değiştirmek, sabır ve çaba gerektiriyordu.

İkinci ve üçüncü evliliklerim de ilkine benzer bir şekilde sonuçlandı. Yalnızlık duygum, bu ilişkilerde de kendini gösterdi ve beni kaçmaya itti. Her seferinde, aynı hataları tekrarladığıma inanamıyordum. Kendimi bir kısır döngüde hapsolmuş gibi hissediyordum.

Bugün, geçmişteki hatalarımla yüzleşmek ve onlardan ders çıkarmak için çabalıyorum. Üç evliliğimin sona ermesi, bana yalnızlıkla başa çıkmanın tek yolunun kaçmak olmadığını öğretti. Aksine, yalnızlıkla yüzleşmek, onu anlamak ve onunla barışmak gerekiyor. Bu süreçte, kendime karşı dürüst olmalı ve duygusal ihtiyaçlarımı ifade etmekten çekinmemeliyim.

Ayrıca, ilişkilerimde daha dikkatli olmayı ve partnerlerimin duygusal ihtiyaçlarını anlamaya çalışmayı öğreniyorum. İletişimin önemini ve empati kurmanın gücünü fark ediyorum. Geçmişte yaptığım hataları telafi edemem, ancak gelecekte daha sağlıklı ve mutlu ilişkiler kurabilirim.

Yalnızlıkla dansım hala devam ediyor. Ancak, artık bu dansı daha bilinçli ve daha sorumlu bir şekilde yapıyorum. Yalnızlığın bir lanet değil, bir fırsat olduğunu anlamaya başlıyorum. Kendimi tanımak, geliştirmek ve daha iyi bir insan olmak için bir fırsat. Belki de, yalnızlığımı kucaklayarak, sonunda gerçek mutluluğu bulabilirim. Belki de, yalnızlıkla barışarak, sonunda kendimle barışabilirim.

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular