Trump’ın Yargı Engellemelerine Karşı Stratejileri: Hukuki ve Siyasi Manevralar
Başkan Donald Trump ve müttefikleri, ikinci döneminde federal yargıçların bazı önemli icra emirlerini engellemesi üzerine sert eleştirilerde bulunarak, "aktivist" olarak nitelendirdikleri yargıçların yetkilerini aştığını ve Trump’ın öncelikli politika hedeflerini gerçekleştirmesini engellediğini savundu. Trump’ın bazı kapsamlı icra emirleri ve eylemleri, federal mahkemeler tarafından, konunun esaslı bir şekilde incelenmesi için durduruldu veya askıya alındı. Ancak kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı sistem, bu kararların temyize götürülmesine veya Kongre tarafından incelenmesine olanak tanıyor. Kongre, yasalar çıkararak veya yürütme organının yetkilerini genişleterek sürece müdahale edebilir.
Bu sistem, her bir devlet organına, başkanlık da dahil olmak üzere, kararları gözden geçirme yetkisi tanıyor. Columbia Bölgesi ABD Bölge Mahkemesi Yargıcı Beryl Howell, bu yılın başlarında verdiği bir kararda, "Kurucular, hükümet sistemimizde hiç kimsenin, başkan da dahil olmak üzere, sadece isimde değil, gerçekte de kral olmaması gerektiğini açıkça belirtmişlerdir" dedi. Ancak bu durum, Trump’ın seçeneklerinin olmadığı anlamına gelmiyor. İşte Trump’ın mahkeme kararlarına karşı nasıl bir strateji izleyebileceği:
Engellemeler, Davalar ve Teflon Don: Trump’ın İkinci Döneminde Mahkemelerle Mücadelesi
Trump’ın göreve başlamasından bu yana, icra emirleri federal mahkemelerde yüzlerce davaya konu oldu. Bu davaların hepsi başarılı olmasa da, bazıları hala inceleme aşamasında. Davacılar, bazı federal kurumların lağvedilmesini engellemek, Trump tarafından görevden alınan kurul başkanlarını ve müfettişleri yeniden göreve iade etmek ve Elon Musk’ın hükümet verimliliği ajansı DOGE’nin erişimini kısıtlamak gibi çeşitli taleplerde bulundu.
Ancak davaları açan gruplar gibi, Trump yönetimi de aleyhte bulduğu veya federal mahkemenin yetki alanını aştığını düşündüğü herhangi bir alt mahkeme kararını temyiz etme yetkisine sahip. Bu arada, davanın esası dinlenene kadar icra emrinin yürürlüğünü yeniden sağlamak için acil bir durdurma kararı talep edebilir.
Yüksek Mahkeme, birçok önemli davada bu yönde kararlar aldı. Mahkeme, bu yılın başlarında Trump’ın görevden aldığı ve alt mahkemenin geri çevirdiği iki federal kurul üyesini görevden alma kararında Trump’tan yana tavır aldı. Geçtiğimiz hafta ise Yüksek Mahkeme, Trump’ın transseksüel askeri personelin görev yapmasını yasaklayan kararını askıya alan bir alt mahkeme kararını bozdu ve kararının ve ilgili politikalarının yürürlüğe girmesine izin verdi.
Boasberg’den Adalet Bakanlığı’na Sert Eleştiriler
Trump yönetimi, Kongre’deki Cumhuriyetçi çoğunluklarla işbirliği yaparak, en önemli politika önceliklerini yasalaştırarak daha kalıcı değişiklikler elde edebilir. Bu, mevcut durumda mahkemelere tanınan inceleme yetkisini ortadan kaldıracaktır. Federal Yönetmelikler Kanunu ve Federal Sicil’e göre, bir başkanın icra emri yalnızca başkan tarafından veya başkanın Kongre tarafından verilen yetkiye dayanarak hareket etmesi durumunda yasama organı tarafından iptal edilebilir veya değiştirilebilir.
Federal mahkemelerdeki davacılar, Trump’ın son icra eylemlerinin Kongre tarafından yetkilendirilen yetki kapsamını aştığını iddia ettiler. Açıkça yazılmış yasaların olmaması durumunda, federal yargıçlar yürütme organının eylemlerinin yasallığını yorumlama konusunda geniş yetkiye sahipler.
Mahkemelerin eleştirmenleri, Kongre’nin federal mahkemelerin fonlarını keserek, yargıçları azlederek veya yargı makamlarını ortadan kaldırarak bu yetkiyi kısıtlamasını talep ediyor. Article III Project (A3P) kurucusu ve başkanı Mike Davis, Fox News Digital’e verdiği bir röportajda, "Federal yargıçlar yargıç cübbelerini çıkarıp siyasi arenaya atladıklarında ve siyasi yumruklar attıklarında, Article III Project’ten güçlü siyasi karşı yumruklar beklemelidirler" dedi. Davis ayrıca, "Federal yargı meşruiyetini kaybettiğinde, her şeyini kaybeder" diye ekledi. Ancak bu adımlar son derece tartışmalı ve hem Temsilciler Meclisi hem de Senato’dan geniş destek alıp alamayacakları belirsiz.
Trump’ın Erken Dönemdeki Eylemlerini İptal Etmeye Yönelik Düzinelerce Davanın Neden Başarısız Olduğu
Beyaz Saray’ın sahip olduğu seçenekler Anayasa ile daha sınırlı. Başkan federal yargıçları atayabilir, ancak onları görevden alamaz. Yürütme organı da mahkeme kararlarını uygulamakla yükümlüdür ve başkanın katılmadığı kararları yavaşlatabilir veya önceliğini düşürebilir.
Bu arada, Trump’ın müttefikleri de mahkemelerin gücüne karşı başka, daha alışılmadık yollarla mücadele etmeye çalışıyorlar. Trump’ın ilk ve ikinci dönemleri arasında Beyaz Saray yardımcısı Stephen Miller tarafından kurulan Trump yanlısı bir hukuk grubu olan America First Legal Foundation, bu ayın başlarında Yüksek Mahkeme Baş Yargıcı John Roberts’a ve ABD Mahkemeleri İdari Ofisi direktörü Robert J. Conrad’a dava açtı.
Dava, her iki tarafı da yargının "temel işlevlerinin" kapsamını aşan ve yürütme organının kontrolüne girmesi gerektiğini savundukları bazı düzenleyici eylemlerde bulunmakla suçluyor.
Howell, bu yılın başlarında görevden alınan iki federal kurul üyesinin göreve iadesini içeren bir davada, "Bir Amerikan başkanı kral değildir; seçilmiş olsa bile, davacı gibi federal memurları ve dürüst kamu görevlilerini görevden alma yetkisi mutlak değildir" dedi.