Trump’ın Tarifeleri ve 2026 Dünya Kupası: Gerilim Futbol Heyecanını Artıracak mı?
Başkan Donald Trump’ın son dönemde uygulamaya koyduğu tarifeler, uluslararası ticaret ilişkilerinde ve piyasalarda belirsizlik yaratırken, kendisi bu durumun 2026 Dünya Kupası’nın heyecanını artıracağına inanıyor. FIFA Başkanı Gianni Infantino ile Oval Ofis’te düzenlenen bir basın toplantısında Trump, özellikle Kanada ve Meksika ile yaşanan ticaret gerilimlerinin, ABD ile birlikte 2026’da turnuvaya ev sahipliği yapacak olan bu ülkeler üzerindeki potansiyel etkileri sorulduğunda, "Bence bu, turnuvayı daha da heyecanlı hale getirecek," dedi. "Gerginlik iyi bir şeydir, çok daha heyecanlı hale getirir."
Trump yönetiminin bu hafta Kanada ve Meksika’dan gelen mallara %25 oranında gümrük vergisi uygulaması, ardından Kuzey Amerika ticaret anlaşmasına uygun mallar için her iki ülke için de bir aylık bir erteleme kararı alması dikkat çekici. Ancak, ABD’nin en büyük iki ticaret ortağı için tanınan bu muafiyetler 2 Nisan’da sona erecek. Trump, ayrıca tüm ABD ticaret ortaklarına karşılıklı tarifeler uygulama tehdidinde de bulundu.
Trump’ın Meksika ve Kanada’ya yönelik tarifeleri ilk olarak Şubat ayının başlarında duyurmasının ardından, her iki ülkeyle de kuzey ve güney sınırlarını güvence altına almaya yardımcı olacak anlaşmalar üzerinde çalıştıktan sonra bir ay ertelemeye gitmişti. Ancak, bu olaydan kaynaklanan gerilimler, 12-20 Şubat tarihleri arasında düzenlenen NHL 4 Uluslar Karşılaşması hazırlık turnuvasında spor dünyasına da yansıdı. Kanada’daki taraftarlar ABD ulusal marşını yuhalarken, ABD’deki taraftarlar da birçok maç öncesinde Kanada ulusal marşını yuhaladı.
Olaylar, 13 Şubat’ta Montreal’deki Kanadalı taraftarların, Başkan Donald Trump’ın Kanada’ya gümrük vergisi uygulama tehditlerinin ve ülkenin Amerika’nın 51. eyaleti olması gerektiği yönündeki önerilerinin ardından ABD ulusal marşını yuhalamasıyla başladı.
Ulusal marşın yuhalanması, 15 Şubat’ta iki takım arasındaki turnuvanın ilk karşılaşmasında Kanadalı ve ABD’li oyuncular arasında bir dizi kavgaya neden oldu. ABD bu maçı 3-1 kazandı.
Kanada ulusal marşı, daha sonra Boston’daki TD Garden’da Kanada ve Finlandiya arasında oynanan bir 4 Uluslar maçı öncesinde de yuhalandı. ABD ve Kanada, 20 Şubat’ta finalde karşılaştı ve Boston’daki Amerikalı taraftarlar bir kez daha Kanada ulusal marşını yuhaladı, ancak bu sefer daha hafif bir tonda. Kanada maçı uzatmada 3-2 kazandı.
O zamandan beri, spor dünyası da dahil olmak üzere iki ülke arasındaki düşmanca söylem daha da arttı. Kanada ve ABD merkezli takımların yer aldığı NHL maçlarında, deplasman takımının maç öncesi ulusal marşları sırasında sık sık yuhalama sesleri duyuluyor.
Toronto’daki WWE Elimination Chamber etkinliğinde, geçen Cumartesi gecesi "The Star-Spangled Banner" (ABD ulusal marşı) yuhalandı. Ünlü spor yorumcusu Pat McAfee, Peacock yayınında buna tepki olarak Kanadalı taraftarları ve bir bütün olarak ülkeyi yüksek sesle eleştirdi. McAfee yayın sırasında, "Bu işin tamamını başlatan ulusal marşımızı yuhalayan berbat Kanada ülkesinde olması çok kötü," diye bağırdı.
McAfee, bu yorumları nedeniyle bebek kızına yönelik ölüm tehditleri aldığını açıkladı.
Kanada erkek futbol takımı antrenörü Jesse Marsch, Trump’ın "51. eyalet" açıklamalarını "aşağılayıcı" olarak nitelendirerek sert bir şekilde eleştirdi. CONCACAF Uluslar Ligi medya gününde Marsch, Kanada’nın başkan tarafından aşağılanmasından "utanç duyduğunu" söyledi. Marsch, "Başkanımıza bir mesajım varsa, o da Kanada’nın 51. eyalet olduğu yönündeki saçma sapan söylemlerden vazgeçmesidir," dedi. "Bir Amerikalı olarak, tarihsel olarak en eski, en güçlü ve en sadık müttefiklerimizden birine gösterdiğimiz kibir ve saygısızlıktan utanıyorum. Ama kesin olan bir şey var: Bir ay sonra, bu durum takımımızı ateşleyecek. Ülkemiz için oynamak için sahip olduğumuz zihniyet, sahip olduğumuz irade."
NHL efsanesi Wayne Gretzky de Trump’a verdiği destekten dolayı Kanadalılar tarafından eleştirildi. Trump, yakın zamanda Başbakan Justin Trudeau’nun istifa edeceğini açıklamasının ardından Gretzky’den Kanada’nın bir sonraki "valisi" olmasını istediğini söylemişti. Ancak Gretzky’nin "Kanada’nın, Amerika’nın çok değerli ve güzel 51. eyaleti olmak yerine ayrı bir ülke olarak kalması" yönündeki desteğini ifade etmesinin ardından Trump, Gretzky’yi "serbest oyuncu" ilan etti.
Bu gelişmeler, 2026 Dünya Kupası öncesinde spor ve siyasetin iç içe geçtiği bir ortam yaratırken, Trump’ın "gerginlik heyecanı artırır" yaklaşımının turnuva atmosferini nasıl etkileyeceği merak konusu olmaya devam ediyor. Taraftarlar arasındaki milliyetçi duyguların yükselmesi ve siyasi gerilimlerin spor sahalarına yansıması, turnuva boyunca çeşitli protestoların ve beklenmedik olayların yaşanmasına neden olabilir. Öte yandan, bu durum, futbolun birleştirici gücünü ve farklı kültürlerin bir araya gelerek ortak bir heyecanı paylaşma potansiyelini de vurgulayan bir platform yaratabilir. 2026 Dünya Kupası’nın sadece futbolseverler için değil, aynı zamanda siyasi ve sosyal dinamikleri yakından takip edenler için de ilgi çekici bir olay olacağı kesin.