Trump’ın Kongre Konuşması Öncesinde ve Sonrasında Yaşanan Gerilim: Protestolar, Atışmalar ve "Normal Olmayan" Gündem
Donald Trump’ın Kongre’ye hitabından önce ve sonra yaşananlar, Amerikan siyasetindeki kutuplaşmanın ve gerilimin somut bir göstergesi oldu. Demokrat vekillerin protestoları, Cumhuriyetçi vekillerin tepkileri ve sosyal medya üzerinden süren atışmalar, konuşmanın kendisinden daha çok dikkat çekti. Bu olaylar, Trump’ın "Önce Amerika" vizyonunun ve izlediği politikaların ülke içindeki derin ayrılıkları nasıl körüklediğini açıkça ortaya koydu.
Konuşma öncesinde, Temsilciler Meclisi Demokrat üyesi Melanie Stansbury, Trump’ı protesto eden bir pankart taşıyarak dikkatleri üzerine çekti. Pankartta "Bu normal değil" yazıyordu. Trump, Kongre binasında milletvekilleriyle selamlaşırken Stansbury’nin bu protestosu gerçekleşti. Trump’ın pankartı görüp görmediği net olmamakla birlikte, videolarda Trump’ın Teksas’tan Cumhuriyetçi Temsilci Lance Gooden ile konuştuğu ve el hareketleri yaptığı, Stansbury’nin ise arka planda göründüğü anlar yer alıyor.
Olayın en çarpıcı kısmı ise Gooden’ın Stansbury’nin elindeki pankartı zorla alıp havaya fırlatması oldu. CSPAN tarafından kaydedilen görüntülerde, Gooden’ın koridordan uzanarak Stansbury’nin pankartını kaptığı ve yere attığı görülüyor. Bu agresif eylem, iki parti arasındaki gerilimi ve Cumhuriyetçilerin Trump’a olan sarsılmaz desteğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Trump, göreve geldikten altı hafta sonra yaptığı bu ilk büyük konuşmada, "Önce Amerika" yönelimini sert bir şekilde savundu. 90 dakikayı aşan konuşmasında, on binlerce federal çalışanın işten çıkarılmasını, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’yi kamuoyu önünde azarlamasının ardından yaptığı güncellemeyi ve Çin, Meksika ve Kanada’ya karşı başlattığı ticaret savaşını övdü. Konuşma, Trump’ın politikalarının eleştirilen yönlerini vurgularken, destekçileri için bir ralli çağrısı niteliği taşıyordu.
Olayın ardından Stansbury ve Gooden, sosyal medya üzerinden birbirlerine cevap verdi. Stansbury, Kongre binasından ayrılırken Instagram’da paylaştığı bir videoda pankartının mesajını yineledi. "Bu normal değil" ifadesini tekrar tekrar kullanan Stansbury, Elon Musk’ın federal iş gücünü azaltma çabalarına, Trump’ın Rusya ile yaptığı barış görüşmelerine ve ekonomiye ilişkin kötümserliğine değindi. Stansbury, "Washington’da olup bitenleri izliyorsanız ve tam bir çılgınlık görüyorsanız, size söyleyeyim, bunların hiçbiri normal değil," dedi. "Bu gece bence gördüğünüz şey şu: Demokratlar Amerikan halkının yanında duruyor, şu anda olanları normalleştirmeyeceğiz ve şu anda olan her şeyin Amerikan demokratik sürecinin bir parçası olduğunu iddia etmeyeceğiz."
Gooden ise sosyal medya platformu X’teki paylaşımlarında sert bir şekilde karşılık verdi. Trump’ı etiketleyerek, "Amerikan halkını ÖNCE koymak normaldir. Kimse Başkan (Trump)’a benim önümde saygısızlık edemez," dedi. Bu mesaj, Cumhuriyetçilerin Trump’a olan mutlak bağlılığını ve eleştirilere karşı tahammülsüzlüğünü gösteriyordu.
Stansbury ve Gooden arasındaki olay, gecenin sadece başlangıcıydı. Demokrat vekillerin Trump’ın konuşması sırasında sahnelediği diğer dramatik protestolar da dikkat çekti. Temsilciler, üzerinde "Medicaid’i Kurtar", "Musk Çalıyor" ve "Gazileri Koruyun" yazan siyah zemin üzerine beyaz harflerle yazılmış pankartlar kaldırdılar. Pankartların arka yüzünde ise "Yanlış" kelimesi yer alıyordu.
Teksaslı Demokrat Temsilci Al Green, ayağa kalkarak "Yetkiniz yok" diye bağırdı. Bunun üzerine Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, Green’in salondan çıkarılmasını emretti. Green, Şubat ayında Trump’a karşı "Gazze’deki adaletsizlik" nedeniyle görevden alma maddelerini sunacağını açıklamıştı. Green, medyaya yaptığı açıklamada, "Cezayı kabul edeceğim. Bazılarımızın bu başkanın Medicare, Medicaid ve Sosyal Güvenliği kesme arzusuna karşı duracağını insanlara bildirmeye değer," dedi.
Trump, Demokratların desteğinden şikayet ederken, Kaliforniyalı Demokrat Temsilci Gil Cisneros "Ama borsa" diye bağırdı. Michigan Demokrat Temsilcisi Rashida Tlaib ise "Medicaid’i kurtar" diye bağırdı. Tlaib, üzerinde "Kral yok!" ve "Bu bir YALAN!" gibi mesajlar yazdığı küçük bir yazı tahtası tutuyordu. Demokratlar, konuşma bittikten sonra başkanlarına sırtlarını dönerek salonu terk ettiler. Sırtlarında ise beyaz harflerle "DİREN" yazan siyah tişörtler vardı.
Bu olaylar zinciri, Amerikan siyasetindeki derin bölünmeleri ve Trump’ın politikalarına karşı duyulan yoğun muhalefeti açıkça ortaya koydu. Demokratların protestoları, Cumhuriyetçilerin tepkileri ve sosyal medya üzerinden süren atışmalar, konuşmanın kendisinden daha çok dikkat çekti. Bu durum, Amerikan siyasetinin "normal"den uzaklaştığını ve kutuplaşmanın giderek arttığını gösteriyor. Trump’ın Kongre konuşması, sadece bir siyasi etkinlik olmaktan çıkıp, ülkenin içinde bulunduğu siyasi ve sosyal çıkmazın bir yansıması haline geldi.
