Okuyucu Yorumları: Trump’ın İlk 100 Günü ve Geleceği
USA Today tarafından okuyuculara yöneltilen "Başkan Donald Trump’ın ilk 100 günü hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?" sorusuna yüzlerce farklı siyasi görüşten insan yanıt verdi. Bu yanıtlara, Trump’ın kendi destekçileri de dahil oldu.
Trump’a oy verenler, bu kararlarını birçok farklı nedene dayandırdı. Bazıları, başkanın kampanya vaatlerini yerine getirmekte olduğunu düşünürken, bazıları ise yeni bir Altın Çağ’ın geleceği umudunu taşıyor. Okuyucular, Trump’ın sonraki 100 gününden ve görev süresinin geri kalanından neler bekliyor? Bu beklentiler, çeşitli bakış açılarından derlenen yanıtlarda dile getiriliyor.
Sosyal Güvenlik Endişesi ve Ekonomik Beklentiler
Ridgeway, Iowa’dan Brian Bullerman, Trump’a oy verdiğini ve başkanın işleri "boğadan yakalayacağını" varsaydığını belirtiyor. Bazı konularda bu beklentisinin karşılandığını ifade etse de, özellikle Sosyal Güvenlik konusunda hayal kırıklığı yaşadığını dile getiriyor. Sosyal Güvenlik’in ortadan kalkacağı veya kesileceği yönündeki endişelere anlam veremeyen Bullerman, yıllardır bu sisteme ödeme yaptıklarını ve bunun bir hak olduğunu vurguluyor.
Hükümetin israf ve harcamalara dikkat çektiğini belirten Bullerman, milyarlarca doların diğer ülkelere yardım adı altında gönderilirken, Sosyal Güvenlik sorununa çözüm bulunamamasına anlam veremiyor. Hatta Sosyal Güvenlik yardımlarının iki katına çıkarılması gerektiğini savunan Bullerman, bu konunun kimsenin gündeminde olmamasından şikayetçi.
Vermont Senatörü Bernie Sanders’ın Sosyal Güvenlik yardımlarını genişletme önerisini destekleyen Bullerman, Trump’ın bu konuda adım atması halinde "gerçek bir kahraman" olabileceğini düşünüyor. Trump’ın ekonomiyi düzeltmesi, ticaret engellerini kaldırması, enerji sektörünü canlandırması gibi adımların uzun vadede faydalı olacağını umuyor. Ancak emeklilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekerek, Sosyal Güvenlik konusunun öncelikli hale getirilmesi gerektiğini savunuyor.
Medya Eleştirisi ve "Gelecek Beklentisi"
Medford, New York’tan Eugene R. Dunn, Trump’ın ilk 100 günündeki düşük anket sonuçlarını abartan medyayı eleştiriyor. "Nasıl başladığın değil, nasıl bitirdiğin önemlidir" sözünü hatırlatan Dunn, Trump’ın iş dünyasında ve siyasette büyük geri dönüşler gerçekleştirdiğini vurguluyor.
Trump’ın ticaret savaşında başarılı olacağına ve "Altın Çağ"ı başlatarak tarihe en büyük başkan olarak geçeceğine inanıyor. Ronald Reagan’ın Soğuk Savaş stratejisine atıfta bulunarak, "Biz kazanırız, onlar kaybeder" ilkesinin Trump için de geçerli olacağını öngörüyor.
Kaos, Tarife Eleştirisi ve Gerçeklik Beklentisi
Chattanooga, Tennessee’den Pierre Dube, Trump’ın ilk 100 gününde yarattığı kaosa dikkat çekiyor. Devlet memurlarının işten çıkarılması, tarifeler konusunda tutarsız yaklaşımlar, niteliksiz Kabine üyelerinin atanması, usulsüz sınır dışı etmeler ve Meksika ve Kanada’dan yasa dışı uyuşturucu ithalatını bahane ederek ağır tarifeler uygulanması gibi uygulamaları eleştiriyor.
Sınırların yönetilmesi ve yasa dışı uyuşturucu ticaretinin engellenmesi çabalarını desteklediğini belirten Dube, Trump’ın en çok "kaos" yarattığını düşünüyor. Tarife politikaları nedeniyle bir resesyona girileceği endişesini taşıyan Dube, Trump’ın bundan sonra "gerçekliğe dikkat etmesini" umuyor.
Anayasal Endişeler ve Liderlik Eleştirisi
Eustace, Texas’tan Rebecca King, Trump’ın Amerika’yı "büyük yapan" şeyleri ortadan kaldırdığını savunuyor. Kurucu Babaların Amerika’yı bir anayasal cumhuriyet olarak kurduğunu ve bu durumun ülkeye eşsiz bir gurur kazandırdığını vurguluyor.
Trump’ın yaptıklarını destekleyemediğini belirten King, başkanın gündeminin "bencil" olduğunu düşünüyor. Trump’ın istediği hükümetin her Amerikalının iyiliği için olmadığını, güçler ayrılığı ilkesini ortadan kaldırarak "mutlak güç" elde etmeye çalıştığını iddia ediyor. Ayrıca Trump’ın "acımasız" davranışlarından endişe duyuyor.
Trump’ın büyük bir küresel lider olmak istediğini ancak bunun için gerekli "güç"ten yoksun olduğunu söyleyen King, başkanın kibirli ve insanlara karşı şefkatten uzak olduğunu belirtiyor. Yanlışlarından dolayı sorumluluk almaktan kaçındığını ve suçu başkalarına attığını eleştiriyor. Trump’a oy verdiğini ancak şu anda çok endişeli olduğunu ifade eden King, başkanın ekonomiyi "mahvettiğini" ve "aklı başında olan herkesin görmezden gelemeyeceği kadar irrasyonel ve radikal" olduğunu savunuyor.
Sınır Güvenliği, Uzun Vadeli Ekonomi ve Borç Sorunu
Columbus, Ohio’dan Joe King, Trump’ın muhalefetin engelleme çabalarına rağmen sınır güvenliğini sağlama ve yasa dışı göçmenleri sınır dışı etme konusunda başarılı olduğunu belirtiyor. Ekonomik politikaların etkisini göstermesinin zaman alacağını, piyasalardaki çalkantının kısa vadeli düşünen "duygusal yatırımcılar"dan kaynaklandığını düşünüyor. Uzun vadede daha iyi bir ticaret dengesi, işletmelerin Amerika’ya geri dönmesi ve işsizliğin azalması beklentisi içinde.
Siyasette kısa vadeli çıkarların ön planda tutulduğunu ancak Trump’ın "politikacı" olmadığını ve ekonomik politikalarının uzun vadeli faydalar sağlamak üzere tasarlandığını vurguluyor. Mevcut ekonomik gidişatın sürdürülemez olduğunu savunan King, harcamaların azaltılması gerektiğini ve kamu programlarının gelecek nesiller için de sürdürülebilir olması gerektiğini belirtiyor. Trump’ın "Hükümet Verimliliği Departmanı"nın bir başlangıç olduğunu ancak borç sorununu çözmek için daha fazlasının yapılması gerektiğini düşünüyor. Trump’ın vaatlerinin yarısını gerçekleştirmesi halinde bile, kendi ömrü boyunca hiçbir başkanın başaramayacağı kadar büyük işler başarmış olacağını öne sürüyor.