Trump Yönetiminin Toplu İşten Çıkarma Direktifi Yüksek İhtimalle Yasa Dışı: Çalışanlar İçin Anlamı Hala Belirsiz
Bir yargıç Perşembe günü, Trump yönetiminin federal hükümet genelinde on binlerce çalışanı işten çıkarma direktifinin büyük olasılıkla yasa dışı olduğuna hükmetti. Ancak, bu kararın mevcut çalışanlar ve direktif uyarınca daha önce işten çıkarılmış olanlar için ne anlama geldiği henüz net değil.
Personel Yönetimi Ofisi (OPM), Elon Musk ve Hükümet Verimliliği Departmanı’nın hükümet harcamalarını kısma çabaları sırasında bu ayın başlarında emirleri yayınladı. Direktif, mevcut pozisyonlarında iki yıldan az süredir bulunan "deneme süresindeki" çalışanları hedef alıyor. Bu, uzun süredir hükümette çalışan ve yakın zamanda terfi etmiş kişileri de kapsıyor.
Bir grup işçi sendikası, OPM’nin toplu işten çıkarma emri verme yetkisinin olmadığını ve ajansın çalışan performans sorunlarını yanlış bir şekilde gerekçe gösterdiğini savunarak direktife federal mahkemede hızla itiraz etti.
Davaya bakan ABD Bölge Yargıcı William Alsup, Perşembe günü mahkeme salonundan yaptığı açıklamalarda, OPM’ye direktifini geri çekmesini ve özellikle Savunma Bakanlığı’ndaki sivil çalışanların planlanan işten çıkarmalarını geçici olarak engellediğini söyledi. Yargıç Alsup, "Kongre işe alma ve işten çıkarma yetkisini ajansların kendilerine vermiştir" dedi.
"Personel Yönetimi Ofisi’nin, evrenin tarihinde herhangi bir yasa kapsamında başka bir kurumda çalışanları işe alma ve işten çıkarma yetkisi yoktur. Kendi çalışanlarını işe alıp işten çıkarabilirler," diye ekledi.
Ancak bu, federal çalışanların işlerinin güvende olduğu veya işten çıkarılan çalışanların eski görevlerine dönebileceği anlamına gelmeyebilir. Bu, mahkemelerde bundan sonra ne olacağına bağlı olabilir.
Amerikan Devlet, İlçe ve Belediye Çalışanları Federasyonu Başkanı Lee Saunders yaptığı açıklamada, "Bu kararın sadece bir ilk adım olduğunu biliyoruz, ancak federal çalışanlara bir soluklanma veriyor," dedi.
Yargıç Alsup, Trump yönetiminin 13 Mart’ta yapılması planlanan bir duruşmada daha fazla işten çıkarma yapmasını engelleyip engellemeyeceğini değerlendirecek. Ancak, engelleme kararı alsa bile, Trump yönetiminin federal işgücünü en az yüzde 10 oranında azaltma hedeflerinden bu kadar kolay vazgeçmeyeceği muhtemel.
Pennsylvania Üniversitesi Carey Hukuk Fakültesi’nde idare hukuku profesörü olan Cary Coglianese, "Trump yönetimi, federal mahkemelerin bize kimleri işe almamız gerektiğini söyleme yetkisi olmadığını savunacaktır," dedi. Bu tür mahkeme müdahaleleri, Trump yönetiminin planlarını yalnızca geçici olarak erteleyebilir.
OPM’nin işten çıkarma direktifini geri çekmesi gerekebilir, ancak Yargıç Alsup, çoğu şimdi Trump müttefikleri tarafından yönetilen devlet kurumlarının kendilerinin de işten çıkarma yetkisine sahip olduğunu kabul etti. Süreç, hükümet genelindeki kesin bir direktife göre daha yavaş olabilir.
Profesör Coglianese, tıpkı ilk döneminde olduğu gibi, Trump ve müttefiklerinin politika hedeflerine ulaşmak için "hızlı ve kirli yöntemi" denediğini ve mahkemelerde engellerle karşılaştıktan sonra, muhtemelen "daha akıllı, daha kasıtlı veya yasal gerekçelerle daha fazla haklı gösterilebilecek bir şekilde tekrar deneyeceklerini" söyledi.
"Bu, daha büyük savaşta son çatışma olmayacak, kesinlikle," dedi.
Kararın Potansiyel Etkileri ve Bundan Sonra Ne Olacak?
Yargıç Alsup’un kararı, Trump yönetiminin federal işgücünü azaltma çabalarına önemli bir darbe vurdu. OPM’nin direktifinin yasa dışı olduğuna hükmedilmesi, hükümetin toplu işten çıkarma yetkisi konusunda ciddi şüpheler uyandırıyor. Ancak, kararın federal çalışanlar için kesin bir zafer anlamına gelmediğini anlamak önemli.
Karar, OPM’nin toplu işten çıkarma direktifini geri çekmesini gerektirmesine rağmen, hükümet kurumlarının kendi başlarına işten çıkarma yetkisini ortadan kaldırmıyor. Bu, Trump yönetiminin, OPM’nin toplu işten çıkarma direktifi olmadan da, bireysel ajanslar aracılığıyla işgücünü azaltma hedefine ulaşabileceği anlamına geliyor. Bu süreç daha yavaş ve zorlu olabilir, ancak yine de önemli sayıda federal çalışanın işini kaybetmesine yol açabilir.
Ayrıca, kararın daha önce işten çıkarılan çalışanların durumunu nasıl etkileyeceği de belirsizliğini koruyor. Karar, bu çalışanların eski görevlerine geri dönmelerini garanti etmiyor. Ancak, işten çıkarılmalarının yasa dışı bir direktife dayandığı gerekçesiyle işlerine geri dönme hakkı için dava açmalarına zemin hazırlayabilir.
13 Mart’ta yapılacak duruşma, bu davanın geleceği için kritik bir öneme sahip olacak. Yargıç Alsup’un Trump yönetiminin daha fazla işten çıkarma yapmasını engelleme kararı alıp almayacağı, federal çalışanların geleceği üzerinde önemli bir etkiye sahip olacak. Ancak, mahkeme yönetimin aleyhine karar verse bile, Trump yönetiminin bu konuda pes etmeyeceği ve işgücünü azaltmak için başka yollar arayacağı tahmin ediliyor.
Bu Karar Neden Önemli?
Bu dava, federal hükümette çalışan milyonlarca insanın iş güvenliğini etkilediği için büyük önem taşıyor. Trump yönetiminin toplu işten çıkarma direktifi, federal çalışanlar arasında belirsizlik ve korku yaratmıştı. Bu karar, onlara bir nebze rahatlama sağlasa da, gelecekteki işten çıkarmaların önüne geçmek için daha fazla mücadele verilmesi gerekiyor.
Ayrıca, bu dava, hükümetin yetkileri ve federal çalışanların hakları konusunda önemli soruları gündeme getiriyor. Trump yönetiminin, OPM aracılığıyla toplu işten çıkarma direktifi yayınlaması, Kongre’nin ajanslara verdiği işe alma ve işten çıkarma yetkisini ihlal ettiği gerekçesiyle eleştiriliyor. Bu dava, hükümetin yetki sınırlarının belirlenmesi ve federal çalışanların haklarının korunması açısından emsal teşkil edebilir.
Sonuç olarak, bu dava, federal hükümetin geleceği ve çalışanlarının hakları için kritik bir dönüm noktası olabilir. Kararın sonuçları, önümüzdeki aylarda ve yıllarda daha net bir şekilde ortaya çıkacak. Ancak, şimdilik, federal çalışanlar, sendikalar ve sivil toplum örgütleri, işgücünü azaltma çabalarına karşı mücadele etmeye devam edecekler.