Trump ve Welker Arasında Tarife Tartışması: Başkan Ekonomik Politikalarını Savundu
Donald Trump, "Meet the Press" programının sunucusu Kristen Welker ile Pazar günü sert bir tartışmaya girdi. Tartışmanın odağında tarifeler ve ekonomi yer alırken, Trump Welker’ı "dürüst olmayan bir röportaj" yapmakla suçladı.
Trump, Welker’ın tarife politikalarına yönelik sorularına yanıt verirken, "Bu zaten dürüst olmayan bir röportaj. Bakkaliye fiyatları düşüyor. Petrol fiyatları düşüyor. Enerji fiyatları benzin için muazzam rakamlarda düşüyor" dedi.
Welker’ın lastikler ve bebek arabaları gibi ürünlerdeki artan maliyetler konusundaki ısrarlı sorularına Trump, bu tür mallardaki fiyat artışlarını "enerjiye kıyasla fıstık" olarak nitelendirdi ve politikalarının enerjiyi ucuzlattığını iddia etti.
Trump’ın enerji fiyatlarına odaklanması, Biden’ın görev süresince yaşanan benzin fiyatlarındaki artışa bir gönderme olarak yorumlandı. Benzin fiyatları, Haziran 2022’de galon başına ortalama 5,06 dolarla rekor seviyeye ulaşmıştı. AAA verilerine göre, o zamandan bu yana benzin fiyatları istikrarlı bir şekilde düştü ve ortalama ulusal benzin fiyatı şu anda galon başına yaklaşık 3,16 dolar.
Trump, Welker’ın bebek arabalarındaki fiyat artışlarına ilişkin sorusuna, "Bebek arabaları yükseliyor. Ne tür bir şey bu? Ben benzinin düştüğünü söylüyorum. Benzin, bebek arabası veya benzeri bir şeyden binlerce kat daha önemli" şeklinde yanıt verdi.
Trump, Çarşamba günü düzenlenen kabine toplantısında, tarife politikaları sonucunda "belki çocuklar otuz yerine iki bebeğe sahip olacak ve belki de iki bebeğin maliyeti birkaç dolar daha fazla olacak" şeklindeki açıklamasıyla da gündeme gelmişti. Tarifelerin mağaza raflarının boş kalmasına neden olacağını reddetti, ancak bazı Amerikalıların alımlarını azaltması gerekebileceğini kabul etti.
Trump, "250 kaleme ihtiyaçları yok, beş tane olabilir… Temelde, ihtiyacımız olmayan şeyler için, ihtiyacımız olmayan abur cuburlar için Çin ile ticaret açığına para harcamamıza gerek olmadığını söylüyorum" dedi.
Trump, 2 Nisan’da "Kurtuluş Günü" olarak adlandırdığı günde, Amerika’nın iş yaptığı neredeyse her ülkeye geniş kapsamlı karşılıklı tarifeler uygulayacağını duyurmuştu. Buna ek olarak, %10’luk küresel bir tarife de getirmişti. Bu vergiler, dost ve düşman ayrımı yapmaksızın uygulandı; Vietnam’a %46, İsrail’e ise Amerika Birleşik Devletleri’ne ihraç edilen mallar için %17 oranında tarifeler uygulandı.
Ancak Trump, borsadaki düşüş ve tahvil piyasası endişeleri nedeniyle birkaç gün sonra hızlı bir şekilde geri adım atarak karşılıklı tarifeleri askıya aldı. Bununla birlikte, %10’luk küresel tarifeyi ve Çin mallarına uygulanan %145’lik tarifeyi korudu. Meksika ve Kanada ise fentanil kriziyle ilgili olarak %25’lik ayrı tarifelerle karşı karşıya.
Trump, tarifelerinin "bizi zengin edeceğini" ve ülkenin zaten bunlardan kâr ettiğini iddia etti. Amerikalıların düşen mortgage oranları ve enerji fiyatları nedeniyle zaten ekonomik rahatlama hissettiğini söyledi.
Trump, "İnatçı bir Fed’e sahip olmamıza rağmen, mortgage oranları düşüyor… Size çok para kazandığımızı söyleyebilirim. Harika işler çıkarıyoruz. Yine, günde 5 milyar dolardan fazla kaybediyoruz, günde 5 milyar dolar. Bundan bahsetmiyorsunuz. Ve şu anda çok yakında her gün para kazanacağımız bir noktada olacağız" dedi.
Trump, Welker’ın Wall Street’teki uzmanların bir resesyondan endişe duyduğu iddiasını reddetti ve tarifelerinin ekonomi için bir nimet olacağını söyleyen birçok Wall Street çalışanıyla konuştuğunu söyledi.
Trump, tarife politikalarının uzun vadeli etkileri konusunda eleştirilere maruz kalmasına rağmen, ekonomi üzerindeki olumlu etkilerine odaklanmaya devam etti. Düşen enerji fiyatları ve mortgage oranlarını, politikalarının Amerikalı aileler için somut faydalar sağladığının kanıtı olarak gösterdi. Ayrıca, Çin ile ticaret açığını azaltma ve Amerikan şirketlerini daha rekabetçi hale getirme potansiyeline de vurgu yaptı.
Ancak, Welker ve diğer eleştirmenler, tarifelerin tüketiciler için daha yüksek fiyatlara yol açabileceği ve küresel ticaret ilişkilerini bozabileceği konusunda endişelerini dile getirdi. Tarifelerin etkileri hala tartışma konusu olmaya devam ediyor ve ekonomide uzun vadeli sonuçları belirsizliğini koruyor.
Tartışma, Trump’ın ekonomi politikasının başarısı ve geçerliliği konusundaki tartışmayı daha da alevlendirdi. Başkan, politikalarının Amerikan işçilerine ve işletmelerine fayda sağladığını iddia ederken, eleştirmenler potansiyel olumsuz sonuçları vurgulamaya devam ediyor. Önümüzdeki aylarda, ekonominin tarife politikalarına nasıl tepki vereceği ve Amerikalıların hayatlarını nasıl etkileyeceği yakından izlenecek.