Trump’tan Tartışmalı Tarife Savunması: Daha Az Oyuncak Bebek, Daha Az Kalem
WASHINGTON – İlk başta oyuncak bebeklerdi, şimdi de kalemler. Başkan Donald Trump, Amerikalı çocukların bu kadar çok kişisel eşyaya ihtiyacı olmadığını, kalemlerin de son örneği olduğunu yineleyerek, özellikle Çin’den gelen ithalat olmak üzere birçok ürünün fiyatlarını artırabilecek evrensel ithalat tarifelerini savundu.
Trump, NBC’nin "Meet the Press" programına verdiği ve 4 Mayıs’ta yayınlanan röportajında, birkaç gün önce ortaya attığı bir senaryoya sadık kaldı: Amerika Birleşik Devletleri’ndeki küçük kızların daha az oyuncağa sahip olmayı kabul etmeleri gerekebilir. Trump, "Meet the Press" sunucusu Kristen Welker’a "Bence güzel bir bebek kız – 11 yaşında olan – 30 tane oyuncağa sahip olmasına gerek yok," dedi. "Bence üç veya dört oyuncak bebeği olabilirler, çünkü Çin ile yaptığımız şey inanılmazdı. Çin ile yüz milyarlarca dolarlık bir ticaret açığımız vardı."
Daha Fazla: 30 Yerine İki Oyuncak Bebek: Trump, fiyatların tüketicileri kısıtlamaya zorlayacağını kabul ediyor
Ardından Trump, çocukların temel bir okul malzemesi olan kalemlerden de kısabileceğini öne sürdü. "Hayır, bunu söylemiyorum," diye yanıtladı Trump, Amerikalıların gelecekte boş mağaza rafları görmeyi bekleyip beklemedikleri sorulduğunda. "Sadece 30 oyuncak bebeğe sahip olmaları gerekmediğini söylüyorum. Üç tane olabilirler. 250 kaleme sahip olmaları gerekmiyor. Beş tane olabilirler."
Bununla birlikte, Trump, yorumlarının, Amerika Birleşik Devletleri’ne ithal edilen ürünlere uyguladığı kapsamlı evrensel tarifelerin bir sonucu olarak Amerikalılar için fiyatların artacağına dair bir kabul olarak yorumlanmaması gerektiğini savundu. Trump, "Hayır. Bence tarifeler bizim için harika olacak çünkü bizi zengin edecek," dedi.
Trump yönetimi, Çin’den yapılan ithalatlara toplamda %145 oranında tarife uyguladı. Diğer çoğu ülke için %10’luk temel tarifeler yürürlükte kalmaya devam ediyor, ancak Trump daha dik karşılıklı tarifeleri 90 gün erteledi ve ayrıca yabancı otomobillere, çelik ve alüminyuma %25’lik tarifeler uyguladı.
Beyaz Saray genelkurmay yardımcısı Stephen Miller geçen hafta, Trump’ın oyuncak bebeklerle ilgili mesajının, Amerikalıların "Çin’den gelen, diyelim ki kurşun boya içeren, kötü yapılmış bir oyuncak bebekten daha yüksek düzenleyici standartlara sahip, daha iyi yapılmış bir Amerikan ürünü için daha fazla ödeme yapmaya istekli" olacakları yönünde olduğunu söyledi. Trump, "Meet the Press" röportajında, tarifelerinin neden olduğu ekonomik kaygıları küçümsedi ve ABD kısa vadede bir resesyona girse bile her şeyin "iyi" olacağını söyledi.
Daha Fazla: Trump, 2028’de tekrar aday olamayacağını söylüyor: Meet the Press röportajından 5 çıkarım
Trump yönetimi 170’ten fazla ülke ile ticaret anlaşmaları müzakere ederken, Trump bazı tarifelerin kalıcı olabileceği olasılığını da göz ardı etmedi. Trump, "Hayır, bunu yapmazdım çünkü birisi masadan kalkacaklarını düşünürse, neden Amerika Birleşik Devletleri’nde inşa etsinler?" dedi.
Joey Garrison’a X’ten @joeygarrison aracılığıyla ulaşın.
Analiz:
Trump’ın bu açıklamaları, ekonomik politikalarının potansiyel sonuçlarına ilişkin kamuoyunda bir tartışma başlatmayı amaçlıyor gibi görünüyor. Tarifelerin Amerikan tüketicileri üzerindeki etkisine ilişkin endişeler giderek artarken, Trump, Amerikalıların daha az tüketerek bu zorlukların üstesinden gelebilecekleri fikrini ortaya atıyor.
Ancak, bu argümanlar çeşitli yönlerden eleştiriliyor. Öncelikle, bu yaklaşım, ekonomik zorlukların sorumluluğunu tüketicilere yükleyerek, hükümetin politikalarının etkisini göz ardı ediyor. İkincisi, çocukların temel ihtiyaçlarına ilişkin basit bir indirgeme yaparak, ailelerin karşılaştığı gerçek mali yükleri küçümsüyor. Üçüncüsü, Amerikalı şirketlerin rekabet gücünü artırmak ve istihdam yaratmak amacıyla tarifelerin uzun vadeli faydalarına odaklanarak, kısa vadeli olumsuz etkileri görmezden geliyor.
Miller’ın "daha iyi yapılmış bir Amerikan ürünü için daha fazla ödeme yapmaya istekli" olmaya ilişkin yorumları, yerli üretimi destekleme ve kaliteyi artırma amacını vurguluyor. Ancak, bu yaklaşımın, düşük gelirli aileler için erişilebilirliği azaltabileceği ve ithal ürünlere bağımlı olan sektörlerde maliyetleri artırabileceği endişeleri de var.
Trump’ın resesyon endişelerini küçümsemesi ve tarifelerin kalıcı olabileceği olasılığını dışlamaması, ticaret politikasında kararlılık ve uzun vadeli stratejik hedeflere bağlılık mesajı veriyor. Ancak, bu yaklaşım, ticaret ortakları arasında belirsizliği artırabilir ve küresel ticarette istikrarsızlığa yol açabilir.
Sonuç olarak, Trump’ın tarifeleri savunması ve tüketicilerin daha az tüketebileceği önerisi, karmaşık ekonomik ve politik tartışmaları tetikliyor. Bu tartışmalar, hükümetin ticaret politikalarının Amerikan ekonomisi, tüketiciler ve küresel ilişkiler üzerindeki etkileri hakkında daha derin bir anlayış gerektiriyor.