Trump ve Musk’ın Tartışmalı "Hükümet Verimliliği Departmanı" ve Hukuki Engeller: Bir Grift mi?
Donald Trump ve Elon Musk, "Hükümet Verimliliği Departmanı" (DOGE) olarak adlandırılan yapının federal kurumlardaki israfı, sahtekarlığı ve yolsuzluğu ortadan kaldırmak için yoğun bir şekilde çalıştığını ve başarılı olduğunu iddia ediyorlar. Ancak, federal hakimlerin görüşleri bu iddialarla tam anlamıyla çelişiyor. Hakimler, DOGE’nin ABD Anayasası’nı ve çalışanların işten çıkarılması ile kurumların lağvedilmesi süreçlerini düzenleyen diğer federal yasa ve yönetmelikleri defalarca ihlal ettiğini belirtiyorlar.
Trump ve Musk, DOGE hakkında bir dizi iddia ortaya atarken, somut detaylar sorulduğunda agresif bir tavır sergiliyorlar. Hakimler ise farklı bir yaklaşım izleyerek, yasal dayanaklarını ve mantıklarını açıkça ortaya koyan uzun yasal belgeler, emirler ve kararlarla süreci şeffaf bir şekilde yönetiyorlar. Bu durum, Trump ve Musk’ı, hükümetin benzeri görülmemiş bir şekilde parçalanmasıyla bizi şaşırtmayı amaçlayan çılgınca bir dolandırıcılıkla uğraşan sahtekarlar gibi gösteriyor. Bu dolandırıcılığın temel taktiği ise, bir hakim eylemlerini engellediğinde öfke nöbetleri geçirmek.
İşten çıkarılan federal çalışanlar tekrar maaş bordrosuna alınmaya başlandı. Transseksüel askerlerin ayrımcı dışlamaları askıya alındı. İptal edilen sözleşmeler restore edildi. Sadece geçen hafta, hakimler DOGE’nin Sosyal Güvenlik veri tabanındaki vergi mükelleflerinin kişisel bilgilerini araştırmak için yaptığı "balık avı seferini" engelledi, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı çalışanlarının "muhtemelen anayasaya aykırı" işten çıkarılmalarını durdurdu ve Musk’ın DOGE liderliğinin anayasaya uygun olup olmadığını sorguladı.
Trump, uzun zamandır kendi istediği gibi karar vermeyen hakimlere karşı patlayıcı öfke nöbetleriyle tanınıyor. Perşembe günü sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, DOGE ve diğer yönetim çabalarını engelleyen "Radikal Solcu Hakimler"i eleştirdi.
Ancak, Stanford Üniversitesi’nde siyaset bilimi doçenti olan Adam Bonica tarafından toplanan ve izlenen yargı verileri bu iddiayı tamamen çürütüyor. Bonica, geliştirmesine yardımcı olduğu "yargı ideolojisi" ölçütlerini kullanarak, Trump aleyhine karar veren hakimlerin %76’sının liberal, %88’inin merkezci ve %50’sinin muhafazakar olduğunu tespit etti. Bonica, web sitesinde yayınladığı bir gönderide, "Trump yönetimi, yargı muhalefetini tamamen partizan olarak gösteriyor, ancak veriler çarpıcı bir şekilde farklı bir gerçeği ortaya koyuyor: İdeolojik spektrumun her yerinden hakimler, yönetim politikalarına karşı dikkat çekici oranlarda karar veriyor. Bu çapraz ideolojik yargı direnişi, sadece partizan motivasyonlardan ziyade yürütme erkinin aşırıya kaçmasıyla ilgili daha derin kurumsal endişeler olduğunu gösteriyor" dedi.
Açık konuşalım. Trump ve Musk yasalarımızı umursamıyor. Trump ve Musk, başkan, Kongre ve yargının birbirini kontrol altında tutmak için gücü paylaştığı anayasal gereklilikleri de umursamıyor.
Kaybedilen davalar arttıkça, Musk şimdi, sadece işlerini yaptıkları için hakimlerin görevden alınmasına açık olan Cumhuriyetçi Kongre üyelerine bağış yapıyor. Geçtiğimiz yıl Trump’ın başkanlığı kazanmasına yardımcı olmak için 288 milyon dolar harcamıştı. The New York Times tarafından düzenli olarak güncellenen bir takipçiye göre, Trump’ın göreve başlamasından ve DOGE’yi hükümetin üzerine salmasından bu yana 15 Mart itibarıyla en az 46 yargı kararı Trump aleyhine sonuçlandı.
Trump, aynı anda iki farklı strateji izlemeye çalışıyor: Bir yandan hakimlere karşı feryat ederken, diğer yandan "DOGE inanılmaz bir başarı elde etti" diye övünüyor. DOGE’nin web sitesi ise adeta bir şaka malzemesi haline geldi. Sürekli olarak büyük kesintiler yapıldığı iddialarıyla dolu paylaşımlar yapılıyor, ancak bu iddialar kısa sürede incelenip çürütülüyor. Musk’ın stajyer çetesi -bazıları artık seçilmemiş bir milyarder bürokratın emrinde olmak için altı haneli hükümet maaşları alıyor- sadece çürütülen gönderileri siliyor ve yerine yeni, aynı derecede şüpheli iddialar atıyor.
Trump’ın burada kısa vadeli ve uzun vadeli bir planı olduğu anlaşılıyor. Öncelikle, bu alt düzey mahkeme itirazlarının, 6-3’lük aşırı sağcı muhafazakar çoğunluğun geçen yıl kendisine iddia edilen suç davranışları için serbest geçiş hakkı tanıdığı ABD Yüksek Mahkemesi’ne ulaşmasını istiyor. Trump her zaman daha fazlasını istiyor. Şimdi, Yüksek Mahkeme’nin Kongre tarafından kurulan hükümet kurumlarını kaldırabileceğini ve kendisini durdurmaya çalışan hakimlere kulak asmayabileceğini söylemesini istiyor.
İkincisi, Trump Amerikan kamu hizmeti kültürünü kalıcı olarak çarpıtmak, hükümette çalışmayı sürdürülemez bir ekonomik seçenek haline getirmek ve potansiyel federal başvuru sahiplerini caydırmak istiyor.
Yeni anketler bunun pek de popüler olmadığını gösteriyor. Bir Fox News anketi, 14-17 Mart tarihleri arasında ankete katılan kişilerin %65’inin DOGE’nin "yeterince düşünmeden veya planlamadan" faaliyet göstermesinden son derece veya çok endişeli olduğunu ortaya koydu. Ankete katılanlar Musk’tan pek etkilenmemiş durumda. %58’i DOGE çalışmalarını onaylamazken, %40’ı onaylıyor. Demokrat Parti ile bağlantılı bir anket şirketi olan Blueprint, Musk’ın performansını %54’ünün onaylamadığını, %38’inin ise onayladığını tespit etti.
Yüksek Mahkeme Başkanı John Roberts, geçen yıl Trump’a dokunulmazlık serbest geçiş hakkını veren kişi olarak, geçen hafta, Venezuelalıları El Salvador’daki bir hapishaneye gönderen aceleye getirilmiş bir sınır dışı etme planını durduran bir federal hakimin görevden alınmasını talep ettiği için başkanı azarlamak zorunda hissetti.
Trump bundan hoşlanmadı ve Perşembe günü sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Roberts’ın "bu zehirli ve benzeri görülmemiş durumu düzeltmesini" talep etti. İşte bir Amerikan başkanının, görevini titizlikle yapan eşit bir hükümet organını nasıl gördüğü…
Bu kavganın Yüksek Mahkeme’ye ulaşmasını istiyor. Ve her zamanki gibi, bu sadece Trump için kazanmakla ilgili değil. Amerikan hükümetini öyle bir şekilde büküp çarpıtmak istiyor ki, gelecekte ona karşı koymaya cesaret etmek bile çok korkutucu görünsün.
