Trump, Mike Waltz’ı BM Büyükelçisi Olarak Aday Gösterdi, Rubio Ulusal Güvenlik Danışmanı Vekili Oldu
Eski Başkan Donald Trump, görevden ayrılmasından kısa bir süre sonra eski ulusal güvenlik danışmanı Mike Waltz’ı Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak aday gösterdi. Bu beklenmedik hamle, Trump yönetiminde önemli bir değişikliği işaret ediyor.
Trump, Truth Social platformunda yaptığı açıklamada, "Mike Waltz’ı Birleşmiş Milletler’e bir sonraki Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçisi olarak atayacağımı duyurmaktan memnuniyet duyuyorum" ifadelerini kullandı. Trump, Waltz’ın "savaş alanındaki üniformasından, Kongre’deki görevine ve Ulusal Güvenlik Danışmanlığım sırasındaki hizmetlerine kadar ulusumuzun çıkarlarını her zaman ön planda tuttuğunu" vurguladı. Trump, Waltz’ın yeni görevinde de aynı özveriyle çalışacağına inandığını belirtti.
Trump ayrıca, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun, Waltz’ın ayrılmasıyla boşalan Ulusal Güvenlik Danışmanlığı görevini vekaleten yürüteceğini duyurdu. Rubio’nun hem Dışişleri Bakanlığı’ndaki güçlü liderliğini sürdüreceği hem de ulusal güvenlik danışmanlığı görevini üstleneceği belirtildi. Trump, Rubio ile birlikte "Amerika’yı ve Dünyayı YENİDEN GÜVENLİ HALE GETİRMEK için yorulmadan mücadele etmeye devam edeceklerini" ifade etti.
Waltz, Trump’ın duyurusunun hemen ardından X platformunda yaptığı paylaşımda, "Başkan Trump’a ve büyük ulusumuza hizmet etmeye devam etmekten büyük onur duyduğunu" dile getirdi.
Bu gelişme, 1973 yılında Başkan Richard Nixon’ın ulusal güvenlik danışmanı Henry Kissinger’ı aynı zamanda Dışişleri Bakanı olarak atamasıyla benzerlik gösteriyor.
Waltz ve diğer Ulusal Güvenlik Konseyi personelinin görevden alınması, ikinci Trump yönetimindeki en dikkat çekici üst düzey görevden almalar olarak kayıtlara geçti. Waltz’ın BM Büyükelçisi olarak atanması, bu görevden almaların hemen ardından geldi.
Waltz’ın görevden alınmasının ardında, Mart ayında yaşanan ve bir Signal sohbet grubunda askeri harekat planlarının sızdırılmasıyla sonuçlanan olay yatıyor. The Atlantic dergisinin genel yayın yönetmeni, yanlışlıkla Waltz, Savunma Bakanı Pete Hegseth ve CIA Direktörü John Ratcliffe gibi üst düzey Trump yetkililerinin yer aldığı bir gruba eklenmişti. Bu grupta, Yemen’deki Husi isyancılara yönelik askeri operasyonlar tartışılmıştı.
Bu sohbet sızıntısının ardından Waltz’ın görevden alınacağına dair spekülasyonlar artmıştı. Ancak Trump yönetimi, sohbet grubunda gizli bilgi paylaşılmadığını ve Başkan’ın Ulusal Güvenlik Konseyi ekibine güvendiğini belirtmişti.
Waltz’ın adaylığı öncesinde, BM Büyükelçisi pozisyonu için çeşitli isimler gündeme gelmişti. New York Temsilcisi Elise Stefanik, Mart ayında adaylığını geri çekmişti. Stefanik’in çekilmesiyle birlikte eski ABD’nin İsrail Büyükelçisi David Friedman, eski ABD Dışişleri Bakanlığı’nda antisemitizmle mücadele özel temsilcisi Ellie Cohanim ve özel başkanlık elçisi Richard Grenell gibi isimler değerlendirilmişti. Grenell, Trump’ın duyurusundan önce BM Büyükelçisi olarak görev yapmaya "kesinlikle hayır" dediğini açıklamıştı.
Trump, Stefanik’i Kasım 2024’te, eski Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e karşı kazandığı seçim zaferinin ardından bu göreve aday göstermişti. Ancak Stefanik, Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçi çoğunluğun azalabileceği endişesiyle adaylığını geri çekti.
Stefanik, Fox News’te Sean Hannity’ye yaptığı açıklamada, BM Büyükelçisi adaylığından çekilmesinin nedeninin hem Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçi çoğunluk hem de New York’taki Demokrat "yolsuzlukla" mücadele etme ihtiyacı olduğunu belirtmişti. Stefanik, "New York’ta Kathy Hochul yönetiminde gördüğümüz yolsuzluk, özel seçimler ve Meclis’teki çoğunluk birleşince bu kararı aldım" demişti.
Trump, Truth Social’da yaptığı açıklamada, Stefanik’in "Tarihi Vergi İndirimleri, HARİKA İşler, Rekor Ekonomik Büyüme, Güvenli Bir Sınır, Enerji Hakimiyeti ve Güç Yoluyla Barış" sağlamasına yardımcı olmak için Kongre’de kalacağını duyurmuştu. Trump, "Çok dar bir çoğunlukla, Elise’in koltuğu için başka birinin yarışmasını riske atmak istemiyorum. Halk Elise’i seviyor ve onunla birlikte seçim gününde endişelenecek bir şeyimiz yok. Birleşmiş Milletler’de iyi iş çıkarabilecek başkaları da var" ifadelerini kullanmıştı.
Trump’ın ilk yönetimi sırasında eski Güney Carolina Valisi Nikki Haley ve eski diplomat Kelly Craft BM Büyükelçisi olarak görev yapmıştı.
Trump, göreve geldikten sonra BM çatısı altındaki programlara ABD’nin katılımında kesintiler yapmış, örneğin BM İnsan Hakları Konseyi ile ABD’nin ilişkisini sona erdirmiş ve Gazze’deki BM yardım kuruluşuna yapılan fonları yasaklamıştı.
Trump, Şubat ayında BM gruplarına yapılan ABD katılımında kesintileri içeren bir kararnameyi imzalarken, "BM’nin muazzam bir potansiyele sahip olduğunu her zaman hissettim. İyi yönetilmiyor. Üzerinde çalıştığımız bu çatışmaların çoğu çözülmeli veya en azından bunları çözmekte bize yardım edilmeli. Ancak görünüşe göre asla yardım alamıyoruz. BM’nin temel amacı bu olmalı" demişti.