Trump’ın Katar’dan Uçak Kabulü: Tartışmalar ve Tepkiler
Donald Trump’ın Katar’dan 400 milyon dolarlık bir uçağı hediye olarak kabul etme kararı, siyasi arenada geniş yankı uyandırdı. Bu beklenmedik hamle, hem destekçileri hem de muhalifleri arasında çeşitli tepkilere yol açarken, etik tartışmalarını da beraberinde getirdi. Özellikle, aşırı sağcı aktivist Laura Loomer’ın sert eleştirileri dikkat çekti. Loomer, geçmişte Trump’ın bazı üst düzey yetkilileri görevden almasında ve adaylarını geri çekmesinde etkili olduğunu iddia etmişti.
Loomer, bu durumu Trump’ın itibarını zedeleyen bir olay olarak nitelendirerek, "Başkan Trump’ı seviyorum. Onun için kurşun bile yerim. Ancak, gerçeği söylemek zorundayım. Cihadistlerin elinden 400 milyon dolarlık bir ‘hediye’ kabul edemeyiz. Katar, Hamas ve Hizbullah gibi İran yanlısı grupları finanse ediyor. Bu gruplar, ABD askerlerini öldürdü ve Meksika kartelleriyle işbirliği yaparak cihatçıları sınırımızdan geçirdi" şeklinde konuştu.
Trump ise bu eleştirilere karşı çıkarak, Katar’ın bu jestinin "büyük bir jest" olduğunu ve bunun nedeninin "onları güvende tutmamız" olduğunu savundu. Ayrıca, 40 yıllık Air Force One uçaklarının bakım maliyetlerinin astronomik düzeyde olduğunu ve Reagan Kütüphanesi’nde de benzer bir uçağın bulunduğunu belirtti. Katar’dan gelen uçağın ise gelecekteki Trump Kütüphanesi’ne gideceği ifade edildi. Ancak, Reagan’ın uçağının Katar’dan gelmediği gerçeği, eleştirilerin daha da artmasına neden oldu.
Loomer, "Eğer ABD, Trump yönetimi altında Müslüman Kardeşler’i terör örgütü olarak ilan edecekse, ABD Başkanı ve personelini taşıyacak 400 milyon dolarlık bir uçağı Katar’dan nasıl kabul edebiliriz?" sorusunu yöneltti.
Medyanın da bu konuya yoğun ilgi göstermesiyle olay büyüdü. ABC News tarafından ilk kez duyurulan haber, kısa sürede diğer medya kuruluşları tarafından da geniş yankı buldu.
Temsilciler Meclisi’nden bir Demokrat üye, Trump’a Katar tarafından verilen uçak hediyesiyle ilgili derhal etik soruşturması başlatılması çağrısında bulundu.
Lüks 747 tipi uçağın, güvenli iletişim ve askeri ekipmanlarla donatılması gerekecek. Bu sürecin en az yıl sonuna kadar süreceği belirtilirken, New York Times’a konuşan bir Pentagon yetkilisi, bu işlemin "aylar değil, yıllar" alabileceğini söyledi. Trump, SpaceX’in başkanı Elon Musk ile de görüştü. Musk, uçağın bir yıl içinde teslim edilebileceğini ifade etti.
New York Times’ın haberine göre, Başsavcı Pam Bondi ve Beyaz Saray Hukuk Müşaviri David Warrington bu düzenlemeyi onayladı. Trump, Şubat ayında Palm Beach havaalanında park halindeyken 747 tipi uçağı inceledi.
Olayın bir de B planı vardı. Katar, uçağı doğrudan gelecekteki Trump Kütüphanesi’ne bağışlamayı teklif etti. Ancak, yönetim avukatları bunun Anayasa’nın "emoluments clause" (yabancı devletlerden hediye alma yasağı) hükmünü ihlal edeceğini savundu. Bu madde, federal yetkililerin Kongre’nin onayı olmadan yabancı bir ülkeden kişisel hediye kabul etmesini yasaklıyor.
Başkanın "her yeri sular altında bırakma" yaklaşımı, bu olayın tek haber olmasını engelledi. Trump, iki gün süren görüşmelerin ardından ABD ve Çin’in, Pekin’e uygulanan tarifeleri %145’ten %30’a indirecek ve Çin’in tarifelerini %10’a düşürecek 90 günlük bir anlaşmaya vardığını duyurdu.
Piyasaların yükselmesiyle birlikte, Trump’ın bu hamlesinin piyasaları batırması nedeniyle büyük bir baskı altında olduğu ve bu zararı telafi etmek için geri adım attığı yorumları yapıldı.
Çin de aynı şekilde yüksek tarifelerin etkisini hissettiği için bu anlaşmaya sıcak baktı. Ancak, Çinliler bu "hatanın" sadece daha fazla müzakereye yol açacağını belirtti.
Trump ayrıca, Marco Rubio ve JD Vance’in hafta sonu diplomasisi sayesinde Hindistan ve Pakistan arasındaki tırmanan savaşta ateşkes sağlandığını duyurdu.
Trump, Hamas’ın terör örgütü tarafından tutulan son Amerikalı rehineyi serbest bıraktığını da açıkladı.
Trump ayrıca, Vladimir Putin’in Volodymyr Zelenskyy ile barış görüşmeleri yapmak istediğini destekledi. Zelenskyy ise Moskova’nın savaşı durdurmasını ve daha fazla toprak kazanmasını engellemek için öncelikle 30 günlük bir ateşkes istedi.
Trump ayrıca, reçeteli ilaçların maliyetini %30 ila %80 oranında düşüreceğini söylediği bir planı da açıkladı.
Ancak, 747 uçağı konusuna geri dönersek, başkan ABC muhabiri Rachel Scott’ın uçakla ilgili soru sormaya çalışması üzerine, "Sen ABC sahte haberisin, değil mi? Sadece ABC… Size söyleyeyim, bu soruyu sorduğunuz için utanmalısınız. Bize bedava bir jet veriyorlar. ‘Hayır, hayır, vermeyin. Size bir milyar ya da 400 milyon neyse ödemek istiyorum’ diyebilirim. Ya da ‘çok teşekkür ederim’ diyebilirim" şeklinde yanıt verdi.
Scott tekrar, "Saygılarımla efendim, bir iş adamı olarak bazı insanlar buna bakıp, size hiç milyonlarca dolar değerinde bir hediye verildi mi ve sonra…" diye sordu. Trump, "Bu bana bir hediye değil, Savunma Bakanlığı’na bir hediye. Ve bunu daha iyi bilmelisin, çünkü zaten yeterince utandın, ağınız da öyle. Ağınız bir felaket. ABC bir felaket" şeklinde cevap verdi.
Başkan haklı ya da haksız olsun, bu soruların sorulması gerektiği açık. Medya her zaman onun için iyi bir muhalif oldu. Bu nedenle geri adım atacağını düşünmüyorum. Bu durum, Trump’ın yönetim tarzının ve siyasi arenadaki etkileşimlerinin karmaşıklığını gözler önüne seriyor.