Saturday, September 20, 2025
HomeSiyasetTrump Grönland'ı Alacak mı? İzlanda, ABD, Satın Alma, Savaş

Trump Grönland’ı Alacak mı? İzlanda, ABD, Satın Alma, Savaş

Grönland, Donald Trump, Múte Bourup Egede, Danimarka, ABD, satın alma, ilhak, referandum, bağımsızlık, Arktik, mineral kaynakları, ticaret, tarifeler, NATO, Thule Hava Üssü, jeopolitik, dış politika, uluslararası ilişkiler

Greenland’ın Kaderi: Trump’ın Hırsı ve Danimarka’nın Direnci Arasında

Dünyanın en büyük adası, yüzeyinin %80’i buzla kaplı, Başbakanı Múte Bourup Egede’nin Amerikalılara ve liderlerine "Grönland satılık değil; alınamaz; o bizim" mesajını net bir şekilde ilettiği bir coğrafya… Diğer tarafta ise, Başkan Donald Trump, mineral zengini, stratejik öneme sahip Arktik bölgeyi ele geçirme ve Kanada’dan önce davranarak Amerika’nın 51. eyaleti yapma kararlılığıyla ikinci döneminde kalan yaklaşık 1300 günü kullanmaya hevesli görünüyor. Trump, Salı gecesi Kongre’deki ortak oturumda yaptığı konuşmada, "Bir şekilde ya da başka bir şekilde alacağız" diyerek niyetini açıkça ortaya koydu.

Grönland, 19. yüzyıldan beri Danimarka’nın bir parçası. Kendi yerel hükümeti, bazı iç ve sivil işleri denetleyen bir parlamentosu var. Grönland’ın savunması, ulusal güvenliği ve ekonomisi ile ilgili yasalar ise, 2000 milden fazla uzaktaki Kopenhag’daki politika yapıcılar tarafından kontrol ediliyor. Trump, Grönland’ı satın alma isteğini ilk olarak 2019’da, ilk döneminde dile getirmişti. (ABD’nin Grönland’a olan uzaklığı da yaklaşık 2000 mil.) İkinci döneminde ise, kontrolü ele geçirmek için ekonomik veya askeri güç kullanma olasılığını reddetmiyor.

Grönland Başbakanı Múte Bourup Egede, Trump’ın konuşmasının ardından ülkesinin satılık olmadığını bir kez daha vurguladı. Haritaların yanıltıcı olabileceğine dikkat çekerek, Grönland’ın sanıldığı kadar büyük olmadığını belirtti.

Grönland’ın Geleceği İçin Beş Farklı Senaryo

Grönlandlılar, uzun yıllardır bağımsız bir ülke olmanın kendileri için daha iyi olup olmayacağını tartışıyorlar. Bu, ulusal bir referandum yapılması durumunda gerçekleşebilir; Danimarka da nüfusun yeterli çoğunluğunun böyle bir oylama yapılmasını istemesi halinde buna izin vereceğini belirtmiş durumda. Danimarka’dan bağımsızlık, 11 Mart’ta Grönland parlamentosunda yapılacak bir oylamada kilit bir konu olacak. Ancak, oylamanın sonucu bağımsızlık üzerinde hemen bir etki yaratmayacak. Anketler sürekli olarak çoğu Grönlandlının bağımsız olmayı tercih ettiğini gösterse de, bunu ancak Danimarka’nın refah devleti tarafından desteklenen yaşam standartlarını kaybetmedikleri takdirde istiyorlar.

Trump’ın Grönland takıntısının yeniden su yüzüne çıkmasından bu yana, yapılan kamuoyu yoklamaları, Grönlandlıların büyük çoğunluğunun adalarının ABD’nin bir parçası olmasını istemediğini gösteriyor. Egede, Çarşamba günü Facebook’ta "Ne Amerikalı ne de Danimarkalı olmak istiyoruz. Biz Kalaallit’iz" diye yazdı. Kalaallit, Grönland’ın yerli halkı olan Inuitlerin etnik adıdır.

Amerikalıların yarısı, Trump’ın Grönland’ı satın alma planını kötü bir fikir olarak görüyor.

Trump yönetiminin Grönland’ı Danimarka’dan nasıl satın alabileceği gerçekten net değil. Zaten Danimarka defalarca satılık olmadığını kesin bir dille ifade etti. Bunun gerçekleşmesi için açık bir yasal veya ticari yol yok.

Ancak, tesadüfen, ABD tarafından satın alınan son yabancı toprak da Danimarka’dandı. 1917’de Virgin Adaları’nı 25 milyon dolara satın almıştı. Global Policy Forum adlı bir gözlem kuruluşuna göre, bunu takip eden birkaç ABD toprak genişlemesi, Güney Pasifik’te, ilhaklar ve antlaşmalar sonucunda gerçekleşti.

Küresel risk danışmanlığı şirketi Wikistrat, Grönland ve Danimarka’nın her ikisinin de anlaşmasını gerektirecek bir teorik satın alma senaryosu sunuyor: ABD, Grönland’ı Danimarka’dan uzun bir süre için kiralamayı teklif edebilir. Bu, Çin’in Hong Kong topraklarını 1898’den 1997’ye kadar 99 yıllığına İngiltere’ye kiralamasına benzer bir durum olabilir. Başka bir teorik senaryoda, Grönland, Wikistrat’ın "azınlık hisseleri" olarak adlandırdığı bir şeyi, öncelikle güvenlik ve dış politika alanlarında ABD’ye verebilir. Bu, ABD’nin büyük olasılıkla Danimarka tarafından şu anda sağlanan yıllık yaklaşık 800 milyon dolarlık sübvansiyonu üstlenmesi gerekeceği anlamına gelir.

Grönlandlılar, Trump’ın Arktik topraklarına olan düşkünlüğü karşısında şaşkın, meraklı ve hayret içindeler.

Trump, politika hedeflerine ulaşmak için tarifeler uygulama ve tehdit etme yöntemini kullanıyor. Son günlerde, Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük üç ticaret ortağı olan Kanada, Meksika ve Çin’e tarifeler uyguladı. Ayrıca, Danimarka’nın üyesi olduğu 27 uluslu bir ekonomik blok olan Avrupa Birliği’ne karşı da tarifeler kullanma olasılığını gündeme getirdi. ABD başkanı, Danimarka’yı Grönland konusunda taviz vermeye zorlamak için Danimarka – hatta AB – mallarına uygulanan tarifeleri önemli ölçüde artırabilir. Danimarka, insülin dahil olmak üzere ilaçların büyük bir ihracatçısı. Örneğin, Danimarkalı şirket Novo Nordisk, kilo vermeye yardımcı olabilen Ozempic adlı diyabet ilacını üretiyor.

Uluslararası bir hukuk firması olan Pillsbury, Trump’ın 1977 Uluslararası Acil Ekonomik Güçler Yasası’nı (International Emergency Economic Powers Act) kullanarak Danimarka’dan yapılan ithalatlara tarifeler uygulamaya çalışabileceği sonucuna vardı. Bu yasa, ABD başkanına ABD ulusal ve ekonomik güvenliği kisvesi altında tarifeleri artırma konusunda geniş yetkiler veriyor. Rusya ve Çin, Grönland yakınlarındaki Arktik bölgelerinde giderek daha fazla varlık gösteriyorlar ve burası, nadir toprak minerallerinin büyük bir deposuna ev sahipliği yapıyor. ABD, nadir toprak ihtiyaçları için Çin ve diğer ülkelere bağımlı.

ABD’nin Grönland’ı işgali uzak bir ihtimal gibi görünebilir ve deyim yerindeyse nükleer bir seçenek olabilir, ancak Trump bunu açıkça reddetmedi. Böyle bir işgal teorik olarak, bir üye devlete yapılan saldırının tümüne yapılmış bir saldırı olduğunu belirten NATO’nun 5. Maddesini tetikleyebilir. Ancak, bu karşılıklı savunma hükmü, Danimarka ve ABD’nin NATO üyesi olması nedeniyle karmaşık bir durum.

Ayrıca, Trump Salı gecesi Kongre’deki konuşmasında, Grönland’ın "kendi geleceğini belirleme hakkını" "şiddetle" desteklediğini söyledi ve bu da, Grönland’ı ABD’ye katma girişimlerinde ısrarcı olmaya hazır olsa bile, askeri seçeneğin pek olası olmadığını gösteriyor. "Bence alacağız," dedi. "Bir şekilde ya da başka bir şekilde alacağız."

Trump’ın ilgisini kaybedebileceği ve aslında hiçbir dramatik şeyin yaşanmayabileceği de mümkün görünüyor.

Grönland’da, adanın kuzey kesiminde, Thule Hava Üssü olarak adlandırılan önemli bir ABD askeri üssü zaten bulunuyor. ABD, Grönland ve Danimarka’nın izniyle, ek birlikler konuşlandırarak, füze savunma sistemlerini yükselterek ve yeni Arktik altyapısı kurarak buradaki askeri varlığını genişletebilir.

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular