Trump’ın Özel Temsilcisi Putin’in Avrupa’yı İşgal Etmek İstediğine İnanmıyor, Ukrayna’da Son Durum ve Barış Görüşmeleri

Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Avrupa’yı işgal etmek istediğine inanmadığını ifade etti. Witkoff’un bu açıklamaları, Suudi Arabistan’da Rus ve Ukraynalı heyetlerle yapılacak olan dolaylı ateşkes görüşmeleri öncesinde geldi.

Fox News Sunday programına konuk olan Witkoff, Putin’in genel motivasyonları hakkında yorum yaparak, "Putin’in tüm Avrupa’yı ele geçirmek istediğini düşünmüyorum. Bu, II. Dünya Savaşı’ndaki durumdan çok farklı. O zaman NATO yoktu. Bu anlamda onu sözüne güveniyorum." dedi.

Witkoff, Suudi Arabistan’daki görüşmelerden umutlu olduğunu dile getirerek, özellikle Karadeniz’deki gemiler arasında bir ateşkes sağlanabileceğini ve bunun da zamanla topyekun bir çatışma sonuna dönüşebileceğini öngördü. "Suudi Arabistan’da Pazartesi günü, özellikle her iki ülke arasındaki gemiler konusunda Karadeniz’de bir ateşkesi etkileyecek bazı gerçek ilerlemeler göreceğinizi düşünüyorum. Ve bundan doğal olarak tam bir ateşkes sağlanmasına doğru ilerlenecek." şeklinde konuştu.

Ancak Moskova sözcüsü Dmitry Peskov, bir barış anlaşmasını engelleyebilecek birçok engel olduğunu vurgulayarak, "Bu yolun sadece başındayız." ifadelerini kullandı.

Ukrayna’da Durum Gerginliğini Koruyor

Rusya’nın Pazar gecesi Kiev ve diğer büyük Ukrayna şehirlerini hedef alan büyük bir drone saldırısı başlatması, bir barış anlaşmasına varılmasının ne kadar zor olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Ukrayna hava kuvvetleri, Rus saldırısında 147 drone kullanıldığını, bunların 97’sinin düşürüldüğünü ve 25’inin hedeflerine ulaşamadığını açıkladı.

Kiev’deki saldırıların ardından olay yerine gelen Ukraynalılar, evlerinde ve mahallelerinde meydana gelen hasarı inceledi. Birçoğu, yaklaşan ateşkes görüşmelerine şüpheyle yaklaştı ve drone saldırısında tahrip olan evlere işaret ederek, bunların Rusya’nın gerçek niyetlerinin daha iyi bir göstergesi olduğunu savundu. Yıkılan evler, dumanlar yükselen enkaz yığınları, halkın umutsuzluğu… Tüm bunlar, savaşın acımasız yüzünü bir kez daha ortaya koydu.

Askeri Liderler, Ukrayna için İngiltere-Fransa Gönüllüler Koalisyonu Planı Hakkında Görüşecek

Savaşın devam etmesi ve barış görüşmelerinin belirsizliği sürerken, İngiltere ve Fransa, Ukrayna’ya destek sağlamak amacıyla bir "Gönüllüler Koalisyonu" oluşturmayı planlıyor. Bu koalisyon, Ukrayna ordusuna eğitim, lojistik destek ve askeri teçhizat sağlamayı amaçlıyor. Bu planın detayları, askeri liderler arasında yapılacak görüşmelerde ele alınacak. Bu, Rusya’nın tepkisini çekecek bir adım olabilir ve bölgedeki gerilimi daha da tırmandırabilir.

Barış Görüşmelerinde Beklentiler ve Zorluklar

Suudi Arabistan’da gerçekleşecek olan barış görüşmelerinden somut sonuçlar elde edilmesi bekleniyor. Ancak, Rusya’nın saldırıları ve taraflar arasındaki derin güvensizlik, bu görüşmeleri zorlu bir sürece dönüştürüyor. Ukrayna, toprak bütünlüğünün korunması ve Rusya’nın işgal ettiği bölgelerden çekilmesi konusunda ısrarcı. Rusya ise, Ukrayna’nın NATO’ya katılmaması ve Rusya’nın güvenlik endişelerinin giderilmesi gibi taleplerde bulunuyor. Bu farklı talepler ve çıkarlar, bir uzlaşma sağlanmasını zorlaştırıyor.

Trump Yönetiminin Rolü ve Eleştiriler

Trump yönetiminin bu barış görüşmelerinde arabuluculuk rolü üstlenmesi, bazı kesimler tarafından eleştiriliyor. Trump’ın Rusya ile olan yakın ilişkisi ve Ukrayna’ya yönelik geçmişteki tutumu, tarafsız bir arabulucu olarak görülmesini zorlaştırıyor. Ancak, Trump yönetiminin bu girişimi, savaşın sona ermesi için bir fırsat sunabilir.

Sonuç

Ukrayna’daki savaş, küresel güvenlik ve istikrar için büyük bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Barış görüşmelerinden umut olsa da, taraflar arasındaki derin farklılıklar ve güvensizlik, bir anlaşmaya varılmasını zorlaştırıyor. Diplomatik çabaların yoğunlaştırılması ve uluslararası toplumun desteği, savaşın sona ermesi ve bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için hayati önem taşıyor. Ancak, Rusya’nın son drone saldırıları, barışa giden yolun ne kadar engebeli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Ukrayna halkı, evleri yıkılmış, umutları kırılmış bir şekilde, barışın gelmesini bekliyor.