Trump Çin’e Yönelik Tarifeleri Düşürmeyi Reddediyor, Müzakereler Devam Ederken Ekonomik Durumu Değerlendiriyor

Donald Trump, Çin ile ticaret müzakerelerinin devam ettiği bir dönemde, Pekin’i müzakere masasına çekmek için uygulanan tarifeleri düşürmeyeceğini açıkladı. NBC’nin "Meet The Press" programına verdiği ve Mar-a-Lago malikanesinde kaydedilen röportajda Trump, tarifeler konusundaki tutumunu savunarak, Çin ekonomisinin zor durumda olduğunu iddia etti.

Trump, sunucu Kristen Welker’e yaptığı açıklamada, Çin’in müzakereye istekli olduğunu ancak ülkenin ekonomik durumundan memnun olmadığını dile getirdi. "Bugün konuşmak istediklerini söylediler. Bakın, Çin… Bundan hoşlanmıyorum. Bundan mutlu değilim. Çin şu anda ‘öldürülüyor’" diyen Trump, Çin’deki fabrikaların kapandığını ve işsizliğin arttığını iddia etti.

Ancak Trump, Çin’in bu duruma düşmesini istemediğini, aynı zamanda Çin’in "yüz milyarlarca dolar kazanıp daha fazla gemi, tank ve uçak inşa etmesine" de izin vermeyeceğini vurguladı.

Welker’in "Çin’i müzakere masasına çekmek için Çin’e yönelik tarifeleri düşürmeyecek misiniz?" sorusuna Trump, "Hayır" yanıtını verdi. Ancak Trump, daha sonra tarifeleri düşüreceğini belirterek, "Bir noktada onları düşüreceğim, aksi takdirde onlarla asla iş yapamazsınız" dedi. Ayrıca, Çin’in ekonomisi kötü durumda olduğu için iş yapmaya çok istekli olduğunu da sözlerine ekledi.

Trump, Welker’in küçük işletmelere yönelik olası bir rahatlama sorusuna da karşı çıktı. NBC sunucusunun otomobil endüstrisi gibi daha büyük işletmeleri düşünmesi gerektiğini savunan Trump, bu işletmelerin tarifeler sayesinde "servet kazanacağını" iddia etti.

Başkan Trump, bazı tarifeleri kalıcı hale getirme olasılığını da reddetmedi. Göreve geldiğinden beri ABD’nin 9 trilyon dolarlık yeni yatırım bekleyebileceğini iddia etti. Apple ve diğer teknoloji şirketlerinin yanı sıra Toyota, Honda, General Motors ve Stellantis gibi otomobil şirketlerinin de fabrikalarını ABD’ye getirme konusunda milyarlarca dolarlık taahhütlerde bulunduğunu belirtti.

Reuters’in geçen hafta bildirdiğine göre, Çin hükümeti ABD mallarına uygulanan %25’lik tarifelerden muaf tutulacak Amerikan ürünlerinin bir listesini hazırladı. Pekin’in zaten bazı ABD ilaçları, mikroçipler ve uçak motorları için muafiyetleri bulunuyor.

Trump, kısa vadede potansiyel bir resesyonu da göz ardı etmedi, ancak "tarihin en büyük ekonomik patlamasını" vaat etti. Welker’in "Kısa vadede bir resesyon yaşamak sorun olur mu?" sorusuna Trump, "Bakın, evet… Her şey yolunda" yanıtını verdi. ABD ekonomisinin bir "geçiş döneminde" olduğunu ve "harika işler yapacaklarını" savundu.

Welker’in "Bir resesyondan endişeleniyor musunuz?" sorusuna Trump, "Hayır" şeklinde net bir yanıt verdi. Welker’in "Bunun olabileceğinden endişeleniyor musunuz? Olabilir mi diyorsunuz?" şeklindeki ısrarlı sorularına Trump, "Her şey olabilir. Ama bence ülkemizin tarihindeki en büyük ekonomiye sahip olacağız. Bence tarihin en büyük ekonomik patlamasını yaşayacağız" şeklinde cevap verdi.

Bu röportaj, ABD-Çin ticaret ilişkilerinin geleceği ve küresel ekonomi üzerindeki potansiyel etkileri hakkında önemli soruları gündeme getirdi. Trump’ın tarifeler konusundaki kararlılığı, iki ülke arasındaki müzakereleri karmaşık hale getirebilirken, ekonomik göstergeler ve şirketlerin yatırım kararları, bu politikaların uzun vadeli sonuçları hakkında ipuçları verebilir.