WASHINGTON – Çin ile yapılacak ticaret müzakerelerinin arifesinde, Başkan Donald Trump, tarifeleri %145’ten %80’e düşürme konusunda istekli olduğunu işaret etti. Bu oran o kadar yüksek ki, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ticaret neredeyse durma noktasına geldi. Ancak, 9 Mayıs’taki sosyal medya paylaşımının bir müzakere taktiği mi yoksa ABD tarifelerini "yasa dışı ve mantıksız" olarak nitelendiren Çinli yetkililere yapılan nihai bir teklif mi olduğu net değildi.
Trump bir paylaşımında, Hazine Bakanı Scott Bessent’e atıfta bulunarak, "Çin’e %80 Tarife doğru görünüyor! Scott B’ye bağlı" dedi. Başka bir paylaşımında ise, "ÇİN, PAZARINI ABD’YE AÇMALI – ONLAR İÇİN ÇOK İYİ OLUR!!! KAPALI PAZARLAR ARTIK İŞE YARAMIYOR!!!" diye yazdı.
Çin Başbakan Yardımcısı He Lifeng, 9-12 Mayıs tarihleri arasında İsviçre’de Bessent ile ticaret konusunu görüşmeyi kabul etti. Ancak Lifeng, 7 Mayıs’ta ABD tarifelerini "yasa dışı ve mantıksız" olarak nitelendirdi ve bunların "uluslararası ekonomik ve ticari düzeni bozduğunu" söyledi.
Lifeng, "ABD bir şey söyler ama başka bir şey yaparsa veya müzakereleri zorlayıcı ve şantaj taktiklerini sürdürmek için bir bahane olarak kullanmaya kalkışırsa, Çin asla kabul etmeyecek, ne ilkelerinden ne de uluslararası adalet ve hakkaniyetten herhangi bir anlaşma arayışı için ödün verecektir" dedi.
Bazı Cumhuriyetçi mevkidaşları da Trump’ın tarifelerini eleştirdi. Senatör Mitch McConnell, tarifelerin niyet ne olursa olsun kötü bir politika olduğunu söyledi.
Diğerleri Trump’ın taktiklerine destek verdi. Senatör Steve Daines, Bessent’in tarifeleri ve ticaret engellerini düşürmek için müzakere ederken Çin ile çatışmayı azaltması gerektiğini söyledi. Daines 7 Mayıs’ta Fox News’e verdiği demeçte, "Cenevre’de Çin liderliği ile müzakerelerin başlamasına yol açan, Başkan Trump’ın güçlü duruşudur" dedi.
Trump ve yardımcıları, 8 Mayıs’ta İngiltere ile yapılan ticaret anlaşması duyurusunun diğer ülkelerle yapılacak düzenlemeler için bir şablon görevi göreceğini söylediler. Bu anlaşmanın genel hatları, Trump’ın tüm ithalatlara uyguladığı %10’luk tarifeleri korurken, İngiltere’ye gönderilen sığır eti ve süt ürünleri gibi ABD ürünlerine daha az kısıtlama getirdi.
Trump yönetimi yetkilileri, ülkenin en büyük ticaret ortaklarından 18 ticaret teklifi aldıklarını ve daha fazlasının beklendiğini söylediler. Trump 9 Mayıs’ta sosyal medyada "Haznede birçok Ticaret Anlaşması var, hepsi iyi (MÜKEMMEL!) olanlar!" dedi.
Bu durum, küresel ticaret arenasında önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Trump yönetiminin ticaret politikaları, özellikle Çin ile olan ilişkilerde gerilimlere yol açmış ve bu durum, dünya ekonomisi üzerinde belirsizlik yaratmıştı. Tarifelerin düşürülme olasılığı, piyasalarda olumlu bir hava yaratırken, uzmanlar bu adımın kalıcı bir çözüme ulaşıp ulaşamayacağı konusunda farklı görüşler belirtiyorlar.
Müzakerelerin başarısı, sadece iki ülke arasındaki ticaret dengesini etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda diğer ülkelerle olan ticari ilişkileri de şekillendirecek. Özellikle, Avrupa Birliği ve diğer büyük ekonomiler, bu müzakerelerin sonuçlarını yakından takip ediyorlar.
ABD’nin Çin’e uyguladığı tarifeler, Amerikan tüketicileri ve işletmeleri için de maliyetler yaratmıştı. Birçok şirket, ürünlerini Çin’den ithal ederken daha yüksek vergiler ödemek zorunda kalmış ve bu durum, fiyat artışlarına ve rekabet gücünün azalmasına neden olmuştu. Tarifelerin düşürülmesi, bu maliyetlerin azalmasına ve Amerikan ekonomisine olumlu katkılar sağlamasına yol açabilir.
Ancak, Çin’in ABD’nin taleplerini ne ölçüde karşılayacağı ve müzakerelerin ne kadar süreceği belirsizliğini koruyor. Çin, kendi ekonomik çıkarlarını korumak ve uluslararası arenada daha güçlü bir pozisyon elde etmek için müzakerelerde sert bir tutum sergileyebilir.
Trump’ın sosyal medya paylaşımları, müzakerelerin seyrini tahmin etmeyi zorlaştırıyor. Başkanın ani çıkışları ve beklenmedik açıklamaları, müzakere sürecinde gerginlik yaratabilir ve anlaşmaya varılmasını engelleyebilir.
Sonuç olarak, ABD ve Çin arasındaki ticaret müzakereleri, küresel ekonomi için kritik bir öneme sahip. Müzakerelerin başarılı bir şekilde sonuçlanması, ticaret savaşlarının sona ermesine ve dünya ekonomisinin istikrar kazanmasına yardımcı olabilir. Ancak, müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması, ticaret gerilimlerinin artmasına ve küresel ekonomide daha büyük sorunlara yol açabilir.