ABD Gündemi Podcast Özeti: Trump’ın Bütçe Planı, Ünlülerin Politikaya Girişi ve Atların Emeklilik Hayatları
Giriş:
Taylor Wilson’ın sunumuyla ABD Gündemi podcast’inin 3 Mayıs 2025 tarihli bölümünde, Başkan Donald Trump’ın bütçe teklifi, Stephen A. Smith’in olası başkanlık adaylığı ve Kentucky Derbisi öncesinde emekli yarış atlarının bakımı gibi konular ele alınıyor.
Trump’ın Bütçe Teklifi:
Başkan Trump, askeri olmayan programlarda 163 milyar dolarlık kesinti öngören bir bütçe planı açıkladı. Bu kesintiler, hükümet kurumlarının lağvedilmesi ve federal çalışanların işten çıkarılması gibi daha önce yapılan uygulamaların devamı niteliğinde. Yeni mali yıl için önerilen kesintiler, mevcut harcamalara kıyasla yaklaşık %23’lük bir azalmayı temsil ediyor ve çevre, eğitim, dış yardım ve sağlık hizmetleri gibi çeşitli programları etkileyecek. Trump’ın milyarder danışmanı Elon Musk ve Hükümet Verimliliği Departmanı, bu programların çoğunu hedef almış durumda. Ancak, mahkemeler daha önce yapılan kesintilerin birçoğunu engellediği için bu son teklif de tartışma yaratacağa benziyor.
Bütçede kesinti öngörülen kurumlar arasında Çevre Koruma Ajansı, Enerji Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı, Konut ve Kentsel Gelişim Bakanlığı ile Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı yer alıyor. Öte yandan, Savunma Bakanlığı’nın bütçesi 119 milyar dolar artırılarak 1 trilyon doların üzerine çıkarılacak. Bu artışın amacı, güvenliği güçlendirmek, Çin’den gelebilecek saldırıları caydırmak ve ABD sanayi tabanını canlandırmak olarak belirtiliyor. İç Güvenlik Bakanlığı ise, sınır güvenliğini sağlamak amacıyla 175 milyar dolarlık çok yıllı bir taahhüdün parçası olarak yaklaşık 44 milyar dolarlık ek kaynak alacak. Savunmaya yönelik bu ek harcama, Trump’ın önceliklerini hızla hayata geçirmek için bir defaya mahsus bir takviye niteliğinde ve yeni nesil füze savunma sistemi, yeni ABD gemi inşa kapasitesi ve askeri öncülüğündeki sınır güvenliği görevlerini içeriyor.
Ancak, bazı Cumhuriyetçi senatörler Trump’ın savunma bütçesini "cimri" olarak nitelendirdi ve bu tek seferlik artışın savunma bütçesine kalıcı bir ekleme kadar etkili olmayacağını savundu.
Stephen A. Smith ve Ünlülerin Politikaya Girişi:
Podcast’in bir diğer bölümünde, Stephen A. Smith’in Donald Trump’a Demokratların cevabı olup olamayacağı sorusu ele alınıyor. USA TODAY baş siyasi muhabiri Philip M. Bailey, ünlülerin politikaya girişi konusunu değerlendiriyor.
Bailey, Stephen A. Smith’in kim olduğunu ve 2028’de Beyaz Saray’a aday olma olasılığını açıklıyor. Smith, eski bir spor muhabiri ve ESPN’in yüzü haline gelmiş bir isim. Spor yorumculuğu alanında tanınan Smith, aynı zamanda siyasete de ilgi duyuyor ve çeşitli siyasi programlara katılıyor.
Trump döneminde, ünlülerin politikaya girişinin ciddiye alınması gerektiği vurgulanıyor. Ronald Reagan ve Fred Thompson gibi isimler de geçmişte ünlü olduktan sonra siyasete atılmışlardı. Ancak, Smith’in adaylığı henüz bir medya spekülasyonundan öteye geçmemiş durumda. Smith henüz para toplamaya başlamadı ve herhangi bir kampanya komitesi oluşturmadı.
Demokrat seçmenlerin çoğu, Trump gibi "patavatsız" bir figür yerine daha deneyimli ve öngörülebilir bir lider arayışında. Ancak, ilerici liderler 2028’de Demokratların bir ünlü adayla yarışa gireceğine inanıyor.
Trump’ın Düşük Oy Oranları ve Demokratların Popülerliği:
Trump’ın ilk yüz gününde düşük oy oranlarına sahip olmasına rağmen, Demokratların da popülerlik açısından geride olduğu belirtiliyor. Gallup’un anketine göre, Amerikalıların sadece %44’ü Trump’ın ekonomi için doğru kararlar alabileceğine inanıyor. Demokrat liderlere olan güven ise sadece %25 seviyesinde. Partili Demokratlar arasında bile, liderlerine duyulan güven oranı oldukça düşük.
Bu durum, Demokratların yeni bir yüz ve yeni bir ses arayışında olduğunu gösteriyor. Ancak, şu anki anketlere göre Stephen A. Smith, Demokratların ilk tercihi değil.
Göçmenlere Yönelik Yeni Politika:
Trump yönetimi, ABD’de bulunan yabancılara yönelik sert bir mesaj veriyor: "Tek Hata ve Dışarı." Yasal olarak ülkede bulunan yabancı uyruklular, "yakala ve iptal et" politikası kapsamında yasal sorunlar yaşamaları halinde vize statülerini kaybedebilirler. Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bu politikayı sosyal medya üzerinden duyurdu.
Bu politika, hangi suçların vizenin iptaline yol açabileceğini belirtmiyor ve göç uzmanları, Trump yönetiminin geniş kapsamlı baskıları göz önüne alındığında, politikanın nasıl uygulanacağını sorguluyor. Son olarak, yönetim Gazze’deki İsrail savaşına karşı protesto eden veya Filistin yanlısı görüşlerini dile getiren öğrenci vizesi sahiplerini hedef almıştı. Trafik ihlalleri gibi küçük ihlalleri olan öğrencilerin bile vizeleri iptal edildi.
Harvard’ın Vergi Muafiyetinin İptali:
Başkan Trump, Harvard’ın vergi muafiyetini iptal edeceğini duyurdu. Trump, Ivy League okulunu antisemitik ve aşırı solcu bir kurum olarak suçladı. Yönetimi, Harvard liderlerinin çeşitli programların kaldırılması gibi talepleri kabul etmemesi üzerine geçen ay 2 milyar dolardan fazla federal fonu dondurdu. Harvard sözcüsü, Harvard’ın vergi muafiyetini iptal etmek için yasal bir dayanak olmadığını ve ABD’deki üniversitelerin çoğunun sahip olduğu bu statünün yürütme gücü kullanılarak kaldırılmasının federal mahkemelerde itiraz edilmesi beklendiğini söyledi.
Emekli Yarış Atlarının Bakımı:
Podcast’in son bölümünde, Kentucky Derbisi öncesinde emekli yarış atlarının bakımı konusu ele alınıyor. USA TODAY spor yazarı Dan Wolken, ünlü yarış atı Silver Charm ve emekli yarış atlarına yönelik artan ilgi hakkında konuşuyor.
Wolken, Silver Charm’ın 1997’de Bob Baffert’in ilk Kentucky Derbisi galibi olduğunu ve Preakness Stakes’i de kazandığını belirtiyor. Silver Charm, zorlu bir rakip olarak biliniyordu ve hayranlar tarafından seviliyordu.
Silver Charm, yarış pistlerinden ayrıldıktan sonra damızlık olarak kullanıldı, ancak bu alanda başarılı olamadı. Daha sonra Japonya’ya satıldı ve orada da beklentileri karşılayamadı. Sonunda Amerika’ya geri getirildi ve Lexington dışındaki Old Friends Farm adlı bir çiftliğe yerleştirildi. Bu çiftlik, eski yarış atlarına ev sahipliği yapıyor ve onlara temel ihtiyaçları sağlıyor. Ayrıca, turistler için bir cazibe merkezi olarak hizmet veriyor.
At sahiplerinin yarış atlarına sadece pistlerde değil, emekliliklerinde de bakma sorumluluğu olduğu vurgulanıyor. Ferdinand adlı bir atın kaderi, bu konuda bir farkındalık yaratmıştı. Ferdinand, Kentucky Derbisi’ni kazanmış ve yılın atı seçilmişti, ancak daha sonra Japonya’da bir mezbahada öldüğü ortaya çıkmıştı.
Atların takibi için mikroçipler kullanılıyor ve bu sayede atların kaderi hakkında daha fazla bilgi sahibi olunabiliyor.
Kapanış:
Podcast’in sonunda, kadınların kendi profesyonel beyzbol ligine sahip olacağı duyuruluyor ve bu konu, bir sonraki bölümde ele alınacak. Taylor Wilson, dinleyicilere teşekkür ederek programı sonlandırıyor.