Alcatraz Yeniden Açılıyor Mu? Trump’ın Tartışmalı Önerisi Gündemde

San Francisco Körfezi’ndeki 22 dönümlük ada ve 60 yılı aşkın süredir kapalı olan kötü şöhretli eski hapishanesi Alcatraz, sinema tarihinde defalarca kez yer almış bir mekan. Sean Connery ve Nicolas Cage’in başrollerini paylaştığı 1996 yapımı "The Rock" (Kaya), Clint Eastwood’un başrolünde olduğu 1969 yapımı "Escape From Alcatraz" (Alcatraz’dan Kaçış) ve 2006 yapımı "X-Men: Son Direniş" filmlerindeki sahneler, Alcatraz’ın popüler kültürdeki yerini sağlamlaştırmış durumda.

Dolayısıyla, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın 4 Mayıs tarihinde sosyal medya platformu Truth Social’da "ALCATRAZ’I YENİDEN İNŞA ET VE AÇ" şeklinde bir paylaşım yapması, büyük yankı uyandırdı. Bu, eskimiş tesislerin göçmenlerin tutulması amacıyla kullanılması fikrinin ilk kez ortaya atılması değil.

Reuters muhabiri Steve Holland’ın sorusu üzerine, Trump’ın bu fikri nereden edindiğine dair cevabı ise şöyle oldu: "Bu bir hukuk ve düzen sembolü." Daha sonra medyaya yaptığı açıklamada, "Bu benim aklıma gelen bir fikir," dedi.

Trump, Truth Social’daki paylaşımında ise şu ifadelere yer verdi: "Bu radikalleşmiş yargıçların çoğu, ülkemize yasa dışı yollarla gelen her bir kişi için dava açmak istiyor. Daha ciddi bir millet olduğumuz zamanlarda, en tehlikeli suçluları hapsetmekten ve onları zarar verebilecekleri herkesten uzak tutmaktan çekinmedik. Artık sokaklarımıza pislik, kan ve kaos yayan bu Seri Suçlulara tahammül etmeyeceğiz. Bu nedenle, bugün Adalet Bakanlığı, FBI ve İç Güvenlik Bakanlığı ile birlikte Cezaevleri Bürosu’na, Amerika’nın en acımasız ve şiddet yanlısı suçlularını barındırmak üzere ALCATRAZ’I önemli ölçüde genişletilmiş ve yeniden inşa edilmiş bir şekilde yeniden açma talimatı veriyorum."

Şu anda Alcatraz, Golden Gate Ulusal Rekreasyon Alanı’nın bir parçası olarak popüler bir ulusal tarihi mekan. Ulusal Park Hizmeti’ne göre, park ortakları için 60 milyon dolar gelir sağlıyor ve yılda 1,6 milyon ziyaretçi çekiyor. 1976’da Ulusal Tarihi Mekanlar Listesi’ne dahil edildi ve 1986’da Ulusal Tarihi Yapı olarak belirlendi.

Maksimum güvenlikli hapishane, 1963 yılında dönemin Başsavcısı Robert Kennedy tarafından kapatıldığında, Federal Cezaevleri Bürosu, 3 ila 5 milyon dolar arasında restorasyon ve bakım masrafı gerektirdiği için işletmeye devam etmenin çok pahalı olduğunu açıklamıştı. Büronun raporuna göre, öncelikle fiziksel izolasyonu ve tatlı su eksikliği nedeniyle diğer herhangi bir federal hapishaneden üç kat daha pahalıya mal oluyordu.

1981’de, Reagan yönetimi Mariel Tekne Göçü sırasında 10.000 ila 20.000 Kübalı tutukluyu barındıracak bir yer ararken, Alcatraz Adası değerlendirilen 14 alandan biriydi. Ancak tesis eksikliği, tarihi niteliği ve turistik bir yer olarak popülaritesi nedeniyle reddedildi.

Oxford University Press tarafından 1994 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre, maksimum kapasitesinde bile Alcatraz sadece 336 mahkumu barındırabilirdi, ancak nüfusu hiçbir zaman 300’ü geçmedi.

Bu, Alcatraz’ın Trump ailesi arasında bu yıl gündeme geldiği ilk sefer değil. Başkan’ın oğlu Donald Trump Jr., Ocak ayında X’te, suçlu belgesiz göçmenleri Küba’daki Guantanamo Körfezi’ne gönderme hakkında bir gönderiye yanıt olarak, "Belki Alcatraz’ı da yeniden açmalıyız?" şeklinde bir paylaşım yapmıştı.

Bir ulusal park web sitesi, Alcatraz’ı "Kuzey Amerika’daki adaletin elinin en kasvetli sembolü" olarak tanımlıyor. 29 yıl boyunca 36 kişi kaçmaya çalıştı. FBI’a göre, 1962’de kaçan üç adamın akıbeti hala bir sır.

Frank Morris ve kardeşler John ve Clarence Anglin, aylarca süren bir kaçış planı hazırladılar. Planları arasında, yataklarında oldukları izlenimini vermek için alçı ve gerçek saçtan yapılmış sahte kafalar oluşturmak da vardı. Hücrelerindeki havalandırma deliklerini gevşetmek için elektrikli süpürgeden yapılmış ev yapımı bir matkap kullandılar, ardından bir servis koridorundan geçerek hapishaneden ayrıldılar ve körfeze bir sal fırlattılar.

İşte o noktada izler kayboldu ve 17 yıl süren bir soruşturma sırasında FBI, adamların hayatta kalıp kalmadığını hiçbir zaman tespit edemedi.

USA TODAY’in ulusal muhabiri Dinah Voyles Pulver, onlarca yıldır çevre, iklim değişikliği ve diğer haberleri takip ediyor.