Sporting Kansas City, Şut Çekmeden Tarihi Bir Galibiyet Elde Etti; Savunan Şampiyon Los Angeles Galaxy’yi Kendi Kalesine Atılan Golle Devirdi
Sporting Kansas City, futbol tarihinde görülmemiş bir başarıya imza atarak, tek bir şut girişimi dahi yapmadan maç kazanmayı başaran ilk MLS takımı oldu. Bu tarihi olay, savunan şampiyon Los Angeles Galaxy’nin kendi kalesine attığı golle 1-0’lık bir skorla sonuçlandı. Maç, futbolseverler arasında büyük bir şaşkınlık ve hayranlık uyandırdı; zira bir takımın şut çekmeden galip gelmesi oldukça nadir rastlanan bir durum.
Sporting Kansas City (3-7-1, 10 puan), geçici teknik direktör Kerry Zavagnin yönetimindeki beş maçta 3-2-0’lık bir performans sergiliyor. Zavagnin’in göreve gelmesiyle takımda gözle görülür bir değişim yaşandığı ve motivasyonun arttığı söylenebilir. Ancak, bu maç aynı zamanda SKC’nin kulüp tarihinde ilk kez şut çekmeyi başaramadığı bir karşılaşma olarak da tarihe geçti. Bu durum, galibiyetin ne kadar sıra dışı ve şans eseri olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Los Angeles Galaxy (0-8-3, 3 puan) ise, savunan bir MLS Kupası şampiyonu için MLS tarihindeki en kötü başlangıca imza attı. Galaxy, CF Montreal ile birlikte henüz galibiyet alamayan iki takımdan biri olarak dikkat çekiyor. Ayrıca, sezona galibiyetsiz başlama konusunda da MLS rekorunu egale ettiler. Bu durum, takımın içinde bulunduğu krizin derinliğini ve acil önlemler alınması gerektiğini açıkça gösteriyor.
Maçın istatistikleri, Galaxy’nin ezici bir üstünlüğüyle sonuçlanmış gibi görünüyordu. Şutlarda 11-0, köşe vuruşlarında ise 12-1’lik bir avantaja sahip olan Galaxy, bu fırsatları değerlendirmekte başarısız oldu. Bu sezon 11 maçta sadece sekiz gol atabilen Galaxy, 2024’teki ilk 11 maçında ise 21 gol kaydetmişti. Bu düşüş, takımın hücum hattındaki etkinliğinin azaldığını ve gol yollarında ciddi sorunlar yaşadığını gösteriyor.
Durumu daha da kötüleştiren şey ise, Galaxy’nin ikinci yarıda iki yıldız forvetini sakatlığa kurban vermesi oldu. Gabriel Pec 74. dakikada sırtındaki bir sakatlık nedeniyle oyundan çıkmak zorunda kaldı. Ardından Joseph Paintsil ise 79. dakikada bacak sakatlığı yaşadığı şüphesiyle kenara geldi. Bu sakatlıklar, Galaxy’nin zaten zor durumda olan kadrosunu daha da zayıflattı ve teknik direktörün elindeki seçenekleri kısıtladı.
Los Angeles, 50. dakikada maça denge getirmeye çok yaklaştı. Maya Yoshida’nın yakın mesafeden yaptığı kafa vuruşu, Jansen Miller’ın sırtına çarptı ve SKC kalecisi John Pulskamp’ın ellerine düştü. Bu şanssız an, Galaxy taraftarlarının umutlarını bir kez daha kırdı ve takımın içinde bulunduğu kötü şansın bir göstergesi olarak yorumlandı.
Marco Reus ise duraklama dakikalarında maça denge getirme fırsatını kaçırdı. Ceza sahası dışından kullandığı serbest vuruş, uzatma dakikalarının dördüncü dakikasında üst direğe çarptı. Bu an, Galaxy için adeta bir kader anıydı ve takımın yaşadığı talihsizliğin bir simgesi haline geldi.
Sporting KC, 13. dakikada Yoshida’nın kendi kalesine attığı golle 1-0 öne geçti. SKC’nin hücuma kalktığı bir anda Nemanja Radoja, Salloi’yi ceza sahasının sol tarafında buldu. Salloi’nin içeriye çevirdiği top, takım arkadaşını ararken Yoshida’nın ayağına çarparak ağlarla buluştu. Bu gol, maçın kaderini değiştiren ve Sporting Kansas City’ye tarihi bir galibiyet getiren olay oldu.
Galaxy, ilk yarıda neredeyse yüzde 65’lik bir topla oynama yüzdesine ve şutlarda büyük bir avantaja (6-0) sahip olarak istatistiklerde domine etti. Ancak, SKC’nin avantajı en önemli yerdeydi: skor tabelasında 1-0’lık bir üstünlükle. Bu durum, futbolun sadece istatistiklerden ibaret olmadığını ve sonuca odaklanmanın önemini bir kez daha vurguladı. Sporting Kansas City’nin bu sıra dışı galibiyeti, futbol tarihinde unutulmaz bir an olarak yerini aldı ve şansın, azmin ve doğru zamanda doğru yerde olmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Galaxy için ise bu mağlubiyet, içinde bulundukları krizin daha da derinleşmesine neden oldu ve takımın geleceği hakkında soru işaretleri yarattı.