Rheinland-Pfalz SPD Başkanı Sabine Bätzing-Lichtenthäler, CDU ve SPD milletvekillerine ikinci tur oylamada devlet sorumluluğu çağrısında bulundu. Bätzing-Lichtenthäler, Alman Basın Ajansı’na (dpa) yaptığı açıklamada, "Başbakanlık seçimindeki bu tarihi başarısızlık böyle beklenmiyordu" dedi.
Friedrich Merz’in başbakanlık için yapılacak ikinci tur oylamasında, "Koalisyon milletvekilleri, ortak müzakere sonuçlarına ve üzerinde anlaşmaya varılmış bir koalisyon sözleşmesine dayanarak devlet sorumluluklarını yerine getirmeli ve başbakanlık seçimini başarıyla tamamlamalıdır." diye ekledi.
Eyalet başkanı, "SPD olarak bu koalisyon sözleşmesinin arkasındayız ve bir üye oylamasında da buna muazzam bir destek aldık" dedi. "Mümkün olan en kısa sürede uygulamak istiyoruz."
CDU Eyalet Başkanı Gordon Schnieder ve Bundestag’da oy kullanan Genel Sekreter Johannes Steiniger ise başlangıçta herhangi bir açıklama yapmadı.
Rheinland-Pfalz SPD Genel Sekreteri Marc Ruland şunları vurguladı: "Şu an yapılması gereken en önemli şey, herkesin sorumluluğunun bilincinde olması ve Almanya’da yeni, yetenekli ve istikrarlı bir hükümetin kurulması için ikinci tur oylamanın başarılı geçmesini sağlamak için birlikte çalışmasıdır."
Almanya’da siyasi arenada sular durulmuyor. Başbakanlık seçimindeki ilk turda yaşanan sürpriz sonuç, koalisyon ortakları SPD ve CDU’da şaşkınlık ve endişeye yol açtı. SPD’nin önde gelen isimlerinden Sabine Bätzing-Lichtenthäler’in yaptığı çağrı, durumu toparlama ve istikrarı sağlama çabalarının bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Bätzing-Lichtenthäler, CDU ve SPD milletvekillerine yönelik yaptığı çağrıda, devlet sorumluluğunun altını çizerek, koalisyon sözleşmesine sadık kalınması gerektiğini vurguladı. SPD’nin koalisyon sözleşmesine olan bağlılığı ve üye oylamasında aldığı yüksek destek, partinin hükümet kurma konusunda kararlı olduğunu gösteriyor.
Ancak, CDU cephesinde yaşanan sessizlik, belirsizliği artırıyor. CDU Eyalet Başkanı Gordon Schnieder ve Genel Sekreter Johannes Steiniger’in henüz bir açıklama yapmamış olması, partideki iç tartışmaların devam ettiğine işaret edebilir. Koalisyonun geleceği açısından, CDU’nun tutumu büyük önem taşıyor.
SPD Genel Sekreteri Marc Ruland’ın açıklamaları ise, durumun ciddiyetini ve aciliyetini ortaya koyuyor. Ruland, tüm milletvekillerinin sorumluluklarının bilincinde olması ve ikinci tur oylamanın başarılı geçmesi için birlikte çalışması gerektiğini vurgulayarak, istikrarlı bir hükümetin kurulmasının önemine dikkat çekti.
Almanya’da siyasi istikrarın sağlanması, ülkenin iç ve dış politikaları açısından büyük önem taşıyor. Hükümetin bir an önce kurulması, ekonomik ve sosyal sorunlara çözüm bulunması, uluslararası arenada Almanya’nın etkili bir rol oynaması açısından kritik bir gereklilik.
Başbakanlık seçimindeki ilk turda yaşanan başarısızlık, koalisyon ortakları arasında güven kaybına yol açmış olabilir. Ancak, Bätzing-Lichtenthäler’in çağrısı ve Ruland’ın açıklamaları, SPD’nin durumu toparlama ve koalisyonu ayakta tutma konusunda kararlı olduğunu gösteriyor.
CDU’nun tutumu ise, koalisyonun geleceği açısından belirleyici olacak. CDU’nun koalisyon sözleşmesine sadık kalması ve ikinci tur oylamada Friedrich Merz’e destek vermesi, hükümetin kurulmasının önünü açabilir. Aksi takdirde, Almanya’da erken seçim olasılığı gündeme gelebilir.
Almanya’da siyasi arenadaki gelişmeler yakından takip ediliyor. Başbakanlık seçiminin ikinci turu, ülkenin geleceği açısından kritik bir dönüm noktası olabilir. Koalisyon ortaklarının sorumluluklarının bilincinde hareket etmesi ve istikrarlı bir hükümetin kurulması için birlikte çalışması, Almanya’nın menfaatleri açısından büyük önem taşıyor.