Sosyal Ağlarda Yanlış Bilgiler Yayıldığında Mağdurlar Hangi Haklara Sahiptir?
Giriş
Bundesgerichtshof (BGH), sosyal ağlarda yanlış iddiaların yayılmasıyla ilgili davaları ele alarak mağdurların haklarını araştırmaktadır. Bu davalarda öne çıkan konulardan biri, Yeşiller Partisi’nden Renate Künast’ın Facebook’un sahibi olan Meta’ya karşı açtığı davadır.
Davanın Konusu
Davanın konusu, Künast’ın bir fotoğrafını, "Entegrasyon, bir Alman’ın Türkçe öğrenmesiyle başlar" sözüyle birleştirerek oluşturulan bir "meme"dir (internet paylaşımı). Bu "meme", Facebook’ta çeşitli varyasyonlarla yayınlanarak paylaşılmıştır.
Tartışmanın Özü
Künast, söz konusu sözleri hiç söylememiştir. Bu nedenle mahkemede, Meta’nın "meme"nin çekirdek varyasyonlarını, Künast’ın ilgili internet adreslerini bir daha göstermesine gerek kalmadan silmesini talep etmektedir. Frankfurt Bölge Mahkemesi ve Yüksek Bölge Mahkemesi, Künast’ın bu talebini kabul etmiştir.
Künast’ın Görüşleri
Künast, BGH’deki sözlü duruşmadan sonra yaptığı açıklamada, politikacıların inandırıcılığına bağlı olduğunu belirtmiştir. Yanlış alıntılamaların kendisine zarar verdiğini ve öfke uyandırdığını ifade etmiştir. Ayrıca, Facebook algoritmasının nefret yorumlarının yanlış alıntıların daha da yaygınlaşmasını sağladığını ve şirketin bu durumdan kazanırken mağdurların söz konusu gönderileri kaldırmak için çaba sarf etmek zorunda kaldığını vurgulamıştır.
BGH’nin Yaklaşımı
Künast, Meta ve Frankfurt Mahkemeleri bislang ulusal hukuka odaklanırken, BGH, burada AB Genel Veri Koruma Yönetmeliği’nin de ihlal edilmiş olabileceğini belirtmiştir. BGH Başkanı Stephan Seiters, duruşmada çeşitli Avrupa hukuku sorgulamaları bulunduğunu söylemiş ve BGH’nin konuyu Avrupa Adalet Divanı’na taşımayı düşündüğünü ifade etmiştir.
İncelenen Haklar
BGH’nin soruşturduğu haklar arasında şunlar yer almaktadır:
- Kişilik haklarının korunması: Yanlış iddialar, kişinin itibarına ve onuruna zarar verebilir.
- Veri koruması: Kişinin izni olmadan kişisel verilerinin paylaşılması, Veri Koruma Yönetmeliği’ne aykırı olabilir.
- Haberleşme özgürlüğü: İfade özgürlüğü, yanlış bilgileri yayma hakkını içermez.
- İnternet sorumluluğu: Sosyal medya platformları, kullanıcıları tarafından paylaşılan içeriklerden sorumlu tutulabilir.
Beklenen Karar
BGH, davada bir karar vermemiş ancak konuyu Avrupa Adalet Divanı’na taşımayı düşündüğünü belirtmiştir. Avrupa Adalet Divanı’nın kararı, sosyal ağlarda yanlış bilgilerin yayılmasına ilişkin davalarda önemli bir emsal teşkil edecektir.
Sonuç
BGH, sosyal ağlarda yanlış bilgilerin yayılmasının mağdurların haklarını ciddi şekilde etkileyebileceğini kabul etmektedir. BGH’nin Avrupa Adalet Divanı’na başvurma kararı, bu hakların korunmasında bir dönüm noktası olabilir. Bu dava, yanlış bilgilerin yayılmasının önlenmesi ve mağdurların haklarının korunması için platformlara ve yasalara yeni yükümlülükler getirecektir.