Vatikan’da Hollywood Rüzgarı: Yeni Papa ve Sopranos Bağlantısı
Vatikan’da yaşanan son papalık seçimleri, beklenmedik bir şekilde Hollywood ile kesişti. 133 kardinalin katılımıyla gerçekleşen ve Papa Leo XIV’ü yeni pontif olarak ilan eden seçim süreci, internetin de etkisiyle kamuoyunun yakından takip ettiği bir olay haline geldi. Ancak bu süreçte dikkatlerden kaçmayan bir detay, kardinallerden birinin ünlü bir televizyon mafyasına olan şaşırtıcı benzerliğiydi.
Papa seçimlerinde Roma’da bulunan Peder Robert Alan Sirico, aslında "The Sopranos" dizisinde "Paulie Walnuts" karakterini canlandıran Tony Sirico’nun kardeşi. Bu beklenmedik bağlantı, sosyal medyada büyük yankı uyandırırken, Vatikan’ın kutsal atmosferine bir anda Hollywood ışıltısı katmış oldu.
2022 yılında hayatını kaybeden Tony Sirico, "The Sopranos" dizisinde Tony Soprano’nun eksantrik ve paranoyak sağ kolu Paulie Walnuts rolüyle hafızalara kazınmıştı. Kardeşi Robert Sirico ise, Michigan merkezli muhafazakar bir dini düşünce kuruluşu olan Acton Enstitüsü’nün kurucu ortaklarından biri ve aynı zamanda bir kardinal.
İtalyan kökenli bir ailede büyüyen kardeşler, New York’un Brooklyn bölgesinin Bensonhurst ve East Flatbush mahallelerinde yaşamlarını sürdürdüler. Ancak hayatları bambaşka yönlere evrildi. Robert Sirico dini inancın yolunu seçerken, Tony Sirico önce yasayla başını derde soktu, ardından Hollywood’a adım attı.
Tony Sirico, 1990 yılında Los Angeles Times’a verdiği bir röportajda, "Büyüdüğüm yerde herkes kendini kanıtlamaya çalışıyordu. Ya dövmeniz ya da kurşun yaranız olmalıydı. Bende ikisi de vardı," demişti. "The Sopranos" dizisindeki rolünü almadan önce 25’ten fazla kez tutuklanan ve iki kez hapis yatan Tony Sirico, suç dolu geçmişini geride bırakarak Hollywood’da kendine bir yer edinmeyi başarmıştı.
1989 yılında rahip olan Robert Sirico, Temmuz 2022’de kardeşinin cenazesinde duygusal bir konuşma yapmıştı. Brooklyn Reporter adlı yerel yayının haberine göre Robert Sirico, "Burada bulunan profesyonel oyuncuların da bildiği gibi, insanlar genellikle oyuncuyu karakteriyle karıştırırlar," demişti. "O sert ve savunmacı zırhın altına baktığınızda, Michael Imperioli’nin dün gece cenazede söylediği gibi, daha yumuşak ve nazik bir iç görülebilir."
Kardeşinin cemaate katılmayı başaramadıktan sonra ayini atladığı bir anıyı anlatan Robert Sirico, "Ona, ‘Junior, sen Amerika’daki son kötü Katolik’sin. Geri kalanların hepsi, o hazırlık olmadan cemaate gelmeye hakları olduğunu düşünüyorlar," demişti. "Bu, onun kendini onarma konusundaki ciddiyetini ve kendi eksiksizliğinin farkındalığını ve Kutsal Tanrı ile karşılaşmadan önce itiraf etme gerekliliğini bana gösterdi. Bence bu onun kurtuluşuydu."
Bu beklenmedik kardeşlik bağı, Vatikan’ın geleneksel atmosferine farklı bir boyut kazandırırken, Robert Sirico’nun hayat hikayesi, inanç ve dönüşümün gücünü gözler önüne seriyor. Hollywood’un karanlık sokaklarından Vatikan’ın kutsal koridorlarına uzanan bu sıra dışı öykü, izleyenleri derinden etkiliyor.
Bu olay, aynı zamanda, "Conclave" adlı filmin, yeni papa seçimini ne kadar doğru bir şekilde yansıttığı sorusunu da beraberinde getiriyor. Gerçek hayattaki bu ilginç olay, filmdeki dramatik olay örgüsünü ve entrikaları daha da ilgi çekici hale getiriyor. Vatikan ve Hollywood arasındaki bu beklenmedik bağlantı, gelecekte daha fazla ilginç hikayenin ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir.