Kennedy’den Şeker Uyarısı: Amerikan Sağlığı İçin Kırmızı Alarm
Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanı Robert F. Kennedy Jr., Amerikalıların sağlığını tehdit eden unsurlara karşı tavizsiz bir duruş sergiliyor. Geçtiğimiz ay petrol bazlı sentetik renklendiricilere yasak getiren Kennedy, şeker konusunda da çarpıcı açıklamalarda bulundu. "Şeker zehirdir. Ve Amerikalıların bunun bizi zehirlediğini bilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, özellikle de güneydeki dondurma dükkanlarını radikal menü değişikliklerine itti.
Kennedy, Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı’nın şekeri tamamen ortadan kaldırabileceğini düşünmese de, Amerikalıların riskler konusunda daha bilinçli olmasını umuyor. "Bence yapmamız gereken, Amerikalılara ürünlerde ne kadar şeker olduğunu ve yeni beslenme yönergeleriyle birlikte ne kadar şeker kullanmaları gerektiği konusunda çok net bir fikir vermek. Bu miktar da sıfır olmalı" diyor Kennedy Jr.
Kaliforniya merkezli sertifikalı beslenme uzmanı Courtney Swan (Realfoodology), Fox News Digital’e yaptığı açıklamada, "Amerikalıların günlük olarak ne kadar şeker tükettiklerini gerçekten anladıklarını düşünmüyorum. İnsanlar ‘Eğer şekerleme, kurabiye veya soda tüketmiyorsam, o kadar da şeker almıyorumdur’ diye düşünüyorlar. Ancak şekerlerin salata soslarında, çorbalarda ve satın aldıkları soslarda olduğunu fark etmiyorlar" dedi.
PepsiCo’nun 2025 yılı sonuna kadar popüler gıda ürünlerinden yapay bileşenleri çıkaracağı da belirtildi.
Amerikan Kalp Derneği’ne göre, Amerikalı yetişkinler yılda yaklaşık 27 kilogram şeker tüketiyor. Ayrıca Amerikalıların, önerilen günlük şeker miktarının iki ila üç katı kadarını tükettiği de ortaya çıktı. Swan, "İnsanlar aşırı tüketiyor ve gün içinde ne kadar tükettiklerini bile fark etmiyorlar" diye ekledi.
Swan, son zamanlarda turşu kavanozunda yüksek fruktozlu mısır şurubunun içerik olarak listelenmesini örnek gösterdi.
Yüksek fruktozlu mısır şurubu, mısır nişastasından elde edilen işlenmiş bir tatlandırıcıdır ve Swan bunu "ultra işlenmiş, rafine şeker" olarak sınıflandırıyor. Şurup, "o kadar çok orijinal kaynağından uzaklaşmış ki, artık yiyecek olarak kabul edilebilecek bir şey olarak bile tanınmıyor" şeklinde konuşan Swan, "MAHA hareketinin ve son 15 yıldır bahsettiğim her şeyin özü, artık gerçek yiyecekler yemiyor olmamızdır" dedi.
Swan, glikoz ve fruktozun şekerin iki ana kaynağı olduğunu açıkladı. "Glikoz, vücudunuzun enerji üretmek için kullandığı şeydir ve fruktoz ise tüm bu döngüyü tamamen atlayıp doğrudan karaciğere gider" dedi.
Amerikalılar, fruktoz tüketimini mümkün olduğunca sınırlandırmalıdır. Bunun yerine, vücudun yakabildiği ve enerji için kullanabildiği glikozu tercih etmelidirler.
Swan ayrıca, Amerikalıların ne tükettiklerinin farkında olmalarını ve gıda etiketlerine dikkat etmelerini tavsiye ediyor. "Eğer bir şeyde gerçekten olması gerekmeyen şeker varsa, bu ondan kurtulmanın harika bir yoludur" dedi. İnsanların şekeri, diğer yiyeceklerde "gizli" bir içerik olarak tüketmek yerine, bir zevk olarak saklamaları gerektiğini de ekledi.
Ulusal yeme bozukluğu bakım sağlayıcısı The Emily Program’dan Jillian Lampert (Ph.D.), Fox News Digital’e beynin ana yakıt kaynağı olarak glikoza veya şekere güvendiğini söyledi. Minnesota merkezli Lampert, "Şekerin zehir olduğu ifadesi, aşırı indirgemeci ve yanıltıcıdır, çünkü şeker, meyve ve sebzeler gibi doğal olarak oluşan şekerleri içerenler de dahil olmak üzere, dengeli bir diyetin parçası olarak her gün tüketilen çok sayıda gıdada bulunan basit bir karbonhidrattır" dedi.
Lampert, halkı şeker konusunda korkutmanın, ebeveynlerin çocuklarının diyetlerinden besleyici yiyecekleri çıkarmalarına yol açabileceği ve potansiyel olarak yiyeceklerle sağlıksız bir ilişki yaratabileceği konusunda uyardı.
