Pete Rose’un Ebedi Yasağı: Beyzbolun Ruhunu Koruma Meselesi
Pete Rose’un beyzboldan kalıcı olarak men edildiği günkü gerçekler hala geçerliliğini koruyor. Pete Rose, maça bahis oynadı. Pete Rose, hem oyuncu hem de menajerken maça bahis oynadı. Pete Rose, hem oyuncu hem de menajerken kendi takımına bahis oynadı. Bunu destekleyecek bolca kanıt var ve Rose’un kendisi de güya sevdiği oyunu sattığını kabul etti. 2004’teki otobiyografisinde "Benim masum olduğunu düşündüğüm eylemlerim, oyunun bütünlüğünü sorgulatıyor" diye yazdı.
İşte bu ve sadece bu, Major League Baseball (MLB) komiseri Rob Manfred’in, Rose’un ailesinin tüm zamanların en çok isabet yapan oyuncusunun Hall of Fame’e (Şöhretler Müzesi) girmeye uygun hale gelmesi için yasağının kaldırılması talebini değerlendirirken göz önünde bulundurması gereken şey. Manfred gerçekten bu fikri değerlendiriyorsa (ki oyunun kurumlarına karşı ilgisizliği göz önüne alındığında bu şaşırtıcı olmaz), derhal istifa mektubunu yazmalıdır çünkü beyzbolun tüm itibarını yok etmiş olacaktır.
Manfred bir noktada bunu kabul etmiş ve 2023’te Beyzbol Yazarları Derneği’ne Rose’un "beyzboldaki bir numaralı kuralı" ihlal ettiğini söylemişti. "Bunun sonuçları kuralda açıkça belirtilmiştir" dedi Manfred o zaman. "Kurallar oyuncular için farklıdır. Bu, bir Major League oyuncusu olmanın ayrıcalığıyla birlikte gelen sorumluluğun bir parçasıdır. Bunda hiçbir şey değişmedi. Rose’un men edilmesi de değişmemeli."
Şüphesiz Manfred, sosyal medyada Cumartesi günü Rose’u affedeceğini söyleyen ve Hall of Fame’den dışlanmasını eleştiren Başkan Donald Trump’tan baskı hissediyor. Ancak Trump’ın 6 Ocak ayaklanmasını kışkırttığı, ticari kayıtları tahrif etmekten 34 ağır suçtan mahkum olduğu ve bir sivil jüri tarafından bir kadına cinsel saldırıda bulunduğunun tespit edildiği göz önüne alındığında, ahlaki netlik dersleri vermek için en iyi kişi olduğu söylenemez.
Manfred pes ederse, tıpkı Rose’un yaptığı gibi oyuna ihanet etmiş olacaktır. MLB’yi (şimdilik), NFL’yi ve diğer tüm büyük profesyonel sporları WWE olmaktan alıkoyan şey, taraftarların onların meşruiyetine inanmasıdır. Patrick Mahomes’un aldığı kararlara veya NBA draft piyangosunda topların düşme şekline dair homurdanmalar olabilir, ancak derinlerde taraftarlar izledikleri oyunların gerçek ve kurgusal olmadığını bilirler. Shohei Ohtani’nin zekasının koreografiye tabi tutulmadığını ve Paul Skenes’in hakimiyetinin üretilmediğini bilirler.
Bu önemsiz bir şey değil. Ligler, taraftarların kandırılmadıklarından emin oldukları için milyarlarca dolarlık medya hakları anlaşmaları, bilet satışları ve benzeri konularda talepte bulunabiliyor. Bir maça gitmek için para harcadıklarında veya bir playoff maçını izleyebilmek ya da favori oyuncularının formasını satın alabilmek için bir yayın hizmetine para ödediklerinde, sonucun önceden belirlenmediğinden emin olarak bunu yaparlar. Bir oyunun sonucu önceden ayarlanmamıştır.
Oyunla doğrudan ilgili herhangi biri tarafından oyuna bahis oynanmasına zımni onay verilirse, bunların hepsi baltalanır. Rose’un 35 yıl önce men edildiği veya geçen yıl öldüğü önemli değil. Manfred, Bart Giamatti’nin Rose’u yasaklayarak çizdiği parlak çizgiyi silerse, başka birinin onu aşmasını ne engelleyebilir? Ya da kamuoyunun oyuncuların bahis oynadığını varsaymasını?
NFL komiseri Roger Goodell’in, alıcı Calvin Ridley’i kumar oynadığı için bir yıl boyunca yasaklayarak söylediği gibi, "Eylemleriniz oyunun bütünlüğünü tehlikeye attı, profesyonel futbola olan kamu güvenini zedelemekle tehdit etti ve potansiyel olarak NFL’deki diğer oyuncularınızın itibarını zedeledi."
MLB’nin, diğer profesyonel ligler gibi, spor bahisleri Amerikan toplumunda yaygınlaştıkça son yıllarda kumar endüstrisiyle içli dışlı olduğu doğrudur. Ancak bunun ikiyüzlülüğü başka bir günün tartışması.
Manfred için soru, oyunun kutsallığının bir anlam ifade edip etmediğidir. Rose, beyzbolda kumar oynayarak bu bütünlüğü tehlikeye attı ve oyunun temelini tehlikeye attı. O zaman ömür boyu yasaklanmayı hak ediyordu ve şimdi hala hak ediyor.
USA TODAY Sports köşe yazarı Nancy Armour’u sosyal medyada takip edin.
Özetle:
Bu makale, Pete Rose’un beyzboldan men edilmesinin neden hala geçerli ve önemli olduğunu savunuyor. Yazar, Rose’un eylemlerinin oyunun bütünlüğünü tehlikeye attığını ve Rob Manfred’in, Rose’un yasağını kaldırma olasılığını düşünerek büyük bir hata yapacağını belirtiyor. Makale ayrıca, spor bahislerinin yaygınlaşmasının profesyonel sporların bütünlüğü üzerindeki potansiyel etkilerine değiniyor ve taraftarların oyunların gerçekliğine olan inancının korunmasının önemini vurguluyor. Sonuç olarak, makale, Pete Rose’un ebedi yasağının beyzbolun ruhunu koruma meselesi olduğunu savunuyor.