Pentagon Trans Bireyler İçin Cinsiyet Geçiş Tedavilerini Durduruyor, Ordudan Ayrılmalarını İstiyor
Pentagon, yeni bir nota göre, trans askerler için tüm cinsiyet geçiş tedavilerini derhal durduruyor ve onları ordudan çıkarma sürecini başlatıyor. Savunma Bakanlığı Sağlık İşlerinden Sorumlu Vekil Yardımcısı Stephen Ferrara, 9 Mayıs tarihli bir notta, "Bu rehberliği derhal uygulamak için gerekli adımları atmanızı istiyorum" dedi.
Artık Pentagon, cinsiyet disforisi için yalnızca ruh sağlığı ve danışmanlık hizmetlerini karşılayacak. Cinsiyet disforisiyle ilgili diğer tüm tedaviler özel sektöre yönlendirilecek. Planlanan tüm trans ameliyatları iptal edilecek, ancak notadan önce başlayan hizmet üyeleri için karşı cinsiyet hormon tedavisi, sağlık komplikasyonlarını önlemek için ayrılana kadar devam edebilir.
Geçtiğimiz hafta, trans askerlere ordudan ayrılmaları için 30 ila 60 gün süre verildi, aksi takdirde istemeden çıkarılma riskiyle karşı karşıya kalacaklar. Pete Hegseth, askeri akademilere gelecekteki tüm kabullerin yalnızca liyakate dayalı olacağını bildirdi.
Aktif görevdeki hizmet üyelerinin, mahkeme kararından bir ay sonra, 6 Haziran’a kadar ordudan ayrılmaları gerekiyor. Yedek personelin ise 7 Temmuz’a kadar süreleri var.
Bu gelişme, Yüksek Mahkeme’nin trans bireylerin askeri hizmetini engelleyen daha önce bloke edilmiş bir yasağın ilerlemesine izin veren bir kararının ardından geldi. Yüksek Mahkeme’nin kararı, daha düşük mahkemelerin bir ihtiyati tedbir kararını etkili bir şekilde durdurdu ve Savunma Bakanlığı’nın politikayı uygulamasına izin verdi. Pentagon sözcüsü Sean Parnell, kararın bakanlığın "Askeri Mükemmelliği ve Hazırlığı Önceliklendirme" odaklı politikalara geri dönmesine izin verdiğini söyledi. Savunma Bakanı Pete Hegseth, aynı notta, cinsiyet disforisi teşhisi konulan veya bu duruma uygun semptomlar gösterenlerin gönüllü olarak ayrılabileceğini ekledi. Aksi takdirde zorunlu ayrılmayla karşı karşıya kalabilirler.
Pete Hegseth, Trump yönetiminin eğitim revizyonu nedeniyle istifa eden West Point profesörünün "özlenmeyeceğini" söyledi. Yüksek Mahkeme, temel yasal argümanlara ilişkin bir karar vermedi, ancak Başkan Donald Trump’ın 27 Ocak’taki trans bireylerin askeri hizmetini engelleyen kararının yürürlüğe girmesine izin verdi.
Daha düşük bir mahkeme, politikayı geçici olarak engellemişti, ancak Trump yönetimi yetkilileri, uygulamanın ertelenmesinin operasyonel hazırlığı olumsuz etkileyebileceğini savundu. Politikayı savunan yetkililer, bunun ordunun birlik bütünlüğü, hazırlık, disiplin ve mali verimlilik ihtiyacını desteklediğini belirtti.
Trump’ın yürütme emri ayrıca Pentagon’a, tıbbi standartlarını muharebe hazırlığını vurgulayacak ve bölüm içinde cinsiyet kimliği temelli zamirlerin kullanımını ortadan kaldıracak şekilde revize etme talimatı verdi.
Trans bireylerin askeri hizmette bulunmasına yönelik genel yasak, daha önce Başkan Barack Obama döneminde 2014 yılında kaldırılmıştı.
Son politika değişikliği, Hegseth liderliğindeki Pentagon yönetiminin çoğu çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) girişimini ortadan kaldırmaya başlamasıyla geldi. Geçtiğimiz ay, DEI ile ilgili politikaların %99,9’unun kaldırıldığını belirtti. Ayrıca, erkek ve kadın birliklerin muharebe hazırlığı için aynı gereksinimlere tabi tutulmasını sağlamak için fitness standartlarında değişiklikler yapıldığını duyurdu.
Bu değişiklikler, trans bireylerin askeri hizmetteki durumu ve geleceği hakkında önemli tartışmalara yol açmıştır. Karşıt görüşler, askeri hazırlık, birlik uyumu, maliyet etkinliği, ayrımcılık ve eşitlik hakları gibi konuları içermektedir. Tartışmaların özünde, bireysel haklar ile askeri gereklilikler arasındaki dengeyi bulma zorluğu yatmaktadır.
Pentagon’un bu kararı, trans bireylerin askeri hizmetteki geleceği ve genel olarak toplumdaki hakları konusunda süregelen tartışmaları daha da alevlendirecek gibi görünüyor. Bu kararın etkileri, trans askerlerin kariyerleri, askeri hazırlık ve toplumdaki ayrımcılık konuları gibi çeşitli alanlarda hissedilecektir. Bu nedenle, bu politika değişikliğinin uzun vadeli sonuçlarını değerlendirmek ve tüm bireylerin haklarını korurken askeri etkinliği sağlamak için yapıcı bir diyalog sürdürmek önemlidir.
Bu kararın, trans bireylerin askeri hizmete katılma hakkı, askeri hazırlık üzerindeki potansiyel etkileri ve bu tür politikaların ayrımcılıkla mücadele çabaları üzerindeki genel etkileri gibi bir dizi önemli soruyu gündeme getirdiği unutulmamalıdır. Bu soruların ele alınması, kapsayıcı ve adil bir toplum yaratma hedefimize ulaşmak için kritik öneme sahiptir.
Sonuç olarak, Pentagon’un bu kararı, trans bireylerin askeri hizmetteki geleceği ve daha geniş anlamda toplumdaki hakları konusunda önemli bir dönüm noktasıdır. Bu kararın uzun vadeli etkilerini dikkatlice değerlendirmek ve tüm bireylerin haklarını korurken askeri etkinliği sağlamak için yapıcı bir diyalog sürdürmek hayati önem taşımaktadır.