Papa Francis’in Göçmenleri Savunması: Siyasi Liderlerle Sürekli Çatışma ve Umut Mesajları

Papa Francis, Katolik dünyasının ruhani lideri olarak, göreve geldiği günden bu yana göçmenlerin karşılaştığı zorlukları dile getirme ve onlara destek çağrısı yapma konusunda kararlı bir duruş sergilemiştir. 88 yaşındaki Papa, uzun süren hastaneye yatışından önce dahi, göçmenlere yönelik politikaları nedeniyle siyasi liderlerle sık sık karşı karşıya gelmiş ve bu konudaki hassasiyetini açıkça ortaya koymuştur.

Papa Francis’in görevi, dünya genelinde yerinden edilmiş insan sayısında büyük bir artışa denk gelmiştir. Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre, son yıllarda yaklaşık 120 milyon insan evlerini terk etmek zorunda kalmıştır. Bu devasa göç dalgası, varış ülkelerinde göçmenlere karşı olumsuz tepkilere ve hatta düşmanlığa yol açmıştır. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde, göçmen karşıtı söylemler ve politikalar giderek daha fazla destek bulmaktadır.

Bu zorlu ortamda, Papa Francis göçmenlerin haklarını savunmaktan ve onlara insan onuruna yakışır bir şekilde davranılmasını talep etmekten asla vazgeçmemiştir. Onun bu konudaki duruşu, hem dini liderler hem de siyasetçiler arasında tartışmalara yol açsa da, göçmenlerin sesi olmaya devam etmiştir.

"Grave Sin" (Ağır Günah): Göçmenlere Sırt Çevirmek

Papa Francis, göçmenlere karşı acımasız ve dışlayıcı politikaların "ağır bir günah" olduğunu açıkça ifade etmiştir. Ağustos 2024’te Aziz Petrus Meydanı’nda yaptığı bir konuşmada, Donald Trump’ın başkanlık yarışı döneminde, denizleri ve çöller aşarak barış ve güvenlik içinde yaşayabilecekleri bir toprak arayan insanlara dikkat çekmiştir. Papa, "Göçmenleri uzaklaştırmak için sistematik olarak her türlü yolu deneyenler var ve bu, bilerek ve isteyerek yapıldığında ağır bir günahtır" demiştir.

Bu güçlü ifade, sadece dini bir uyarı değil, aynı zamanda vicdani bir çağrıdır. Papa Francis, göçmenlerin karşılaştığı zorlukları görmezden gelmenin veya onları dışlamanın, temel insani değerlere aykırı olduğunu vurgulamaktadır.

"Ordo Amoris" (Aşkın Düzeni): Yanlış Yorumlama ve Eleştiri

Papa Francis’in göçmenlere yönelik tutumu, bazı siyasi liderler tarafından eleştirilmiştir. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı J.D. Vance, "ordo amoris" öğretisine atıfta bulunarak, Amerikalıların öncelikle kendi vatandaşlarını düşünmeleri gerektiğini savunmuştur. Vance, "Önce ailenizi seversiniz, sonra komşunuzu, sonra topluluğunuzu, sonra kendi ülkenizdeki vatandaşlarınızı seversiniz ve ondan sonra dünyanın geri kalanına odaklanabilirsiniz" demiştir.

Papa Francis, bu yoruma kamuya açık bir mektup aracılığıyla yanıt vermiştir. ABD’deki piskoposlara yazdığı mektupta, Hristiyan sevginin, "yavaş yavaş diğer kişilere ve gruplara yayılan, giderek genişleyen bir ilgi alanı olmadığını" belirtmiştir. Papa, Hristiyan sevginin, sınırları aşan ve tüm insanlığı kucaklayan bir sevgi olduğunu vurgulamıştır.

Meryem Ana’nın Koruması: Göçmen Karavanlarına Destek

Papa Francis, göçmenlerin zorlu yolculuklarında onlara destek olmaktan çekinmemiştir. Aralık 2022’de, Virgin of Guadalupe Bayramı kutlamaları sırasında, Amerika Birleşik Devletleri’ne doğru ilerleyen göçmen karavanlarını savunmuştur. Meksika’nın koruyucu azizesi olan Virgin of Guadalupe’yi, "özgürlük arayışıyla kuzeye doğru yolculuk eden karavanların ortasında koruyucu bir anne figürü" olarak tanımlamıştır.

Papa’nın bu ifadesi, göçmenlerin sadece birer rakamdan ibaret olmadığını, aynı zamanda umutları, hayalleri ve korkuları olan insanlar olduğunu hatırlatmaktadır. Göçmenlerin zorlu yolculuklarında onlara destek olmak, insanlık onurunun bir gereğidir.

"Duvarlar Değil, Köprüler": Trump’ın Politikalarına Eleştiri

Papa Francis, Donald Trump’ın başkanlık döneminde göçmenlere yönelik sert politikalarını eleştirmekten çekinmemiştir. Trump’ın ABD-Meksika sınırına "büyük, güzel bir duvar" inşa etme planına atıfta bulunarak, "Sadece duvarlar inşa etmeyi düşünen, köprüler kurmayı düşünmeyen bir kişi Hristiyan değildir" demiştir.

Papa’nın bu ifadesi, dışlayıcı ve ayrımcı politikaların Hristiyan değerleriyle bağdaşmadığını vurgulamaktadır. İnsanlar arasında duvarlar örmek yerine, köprüler kurmak ve karşılıklı anlayışı geliştirmek, daha adil ve barışçıl bir dünya yaratmanın temelidir.

Lampedusa Ziyareti: Göçmenlerin Acılarına Tanıklık

Papa Francis, göreve geldikten sonra ilk yurt dışı ziyaretini, İtalya’nın Lampedusa adasına yapmıştır. Bu ada, Kuzey Afrikalı göçmenlerin Avrupa’ya ulaşmak için kullandığı önemli bir geçiş noktasıdır ve maalesef birçok göçmen için ölümcül bir tuzak haline gelmiştir. Papa, Akdeniz’e bir çiçek çelengi atarak, denizde hayatını kaybeden yüzlerce göçmeni anmıştır.

Papa, bu ziyaretin nedenini, "Denizde boğulan göçmenlerin, çocukların, kadınların, genç erkeklerin haberleri beni derinden etkiledi ve harekete geçirdi… Yürek burkan bir trajedi" şeklinde açıklamıştır. Papa’nın Lampedusa ziyareti, göçmenlerin acılarına duyarlılığın ve onlara destek olmanın somut bir ifadesidir.

Sonuç: Umut ve Dayanışma Mesajı

Papa Francis’in göçmenleri savunma konusundaki kararlı duruşu, tüm dünyaya bir umut ve dayanışma mesajı vermektedir. Göçmenlerin haklarını savunmak, insanlık onurunu korumak ve daha adil bir dünya inşa etmek için hepimize düşen sorumluluklar vardır. Papa Francis’in çağrılarına kulak vermek ve göçmenlerin yanında yer almak, daha iyi bir geleceğin anahtarıdır.