Ulusal Bilim Vakfı’nda Büyük Kısıtlamalar: Grantlar İptal Edildi, DEI Ekibi Dağıtıldı, Çalışanlar İşten Çıkarıldı
Washington – Ulusal Bilim Vakfı (NSF), Hükümet Verimliliği Departmanı’nın (DOGE) ajansın projelerini gözden geçirme ve azaltma çabalarının bir parçası olarak, 9 Mayıs’ta düzinelerce ek grantı iptal etti. Bu gelişmeler, konu hakkında doğrudan bilgi sahibi olan kaynaklar tarafından doğrulandı.
USA TODAY tarafından elde edilen bir personel notunda, ajans STEM’de Mükemmeliyet için Eşitlik Bölümü (Division of Equity for Excellence in STEM) ekibini de lağvettiğini duyurdu. Notta, yaklaşık 70 çalışanın işten çıkarılacağı belirtildi. Ajans ayrıca yaklaşık 300 geçici pozisyonu da ortadan kaldırmayı planlıyor. Dahası, yıllardır uzaktan çalışan çalışanların 16 Haziran’a kadar NSF’nin Alexandria, Virginia’daki merkezinde çalışmaya başlamaları gerekecek.
STEM’de Mükemmeliyet için Eşitlik Bölümü, eski NSF web sayfasında belirtildiği gibi, bilim ve mühendislik alanlarında engelleri kaldırarak ve yeterince temsil edilmeyen grupların tam katılımını destekleyerek STEM’de çeşitliliği, eşitliği ve kapsayıcılığı (DEI) teşvik ediyordu. Bu sayfa, 9 Mayıs’ta web sitesinden kaldırıldı.
Grant iptalleri, son haftalarda ajansı sarsan üçüncü iptal dalgasını oluşturuyor. rOpenSci adlı bilim kar amacı gütmeyen kuruluş ve Harvard Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından tutulan iptal edilen grantların halka açık bir listesine göre, NSF toplamda 1,400’den fazla projeyi durdurdu ve bu projelerin değeri 1 milyar doları aşıyor.
İptal edilen grantların çoğu, Hükümet Verimliliği Departmanı tarafından "israflı DEI" fonu olarak tanımlandı ve birçoğu Teksas Senatörü Ted Cruz tarafından yayınlanan 2024 tarihli bir raporla örtüşüyor. Cruz, raporda "siyasallaştırılmış" olduğunu iddia ettiği projeleri sıralamıştı.
Grant değişikliklerine ek olarak, ajansın direktörü Sethuraman Panchanathan da geçtiğimiz ay görevinden aniden istifa etti. Panchanathan, Trump’ın ilk döneminde tıbbi olmayan bilimsel araştırmaları finanse eden ajansı yönetmek üzere atanmıştı.
Nisan ayının sonlarında, DOGE personeli NSF genel merkezine geldi. Birkaç gün sonra ajans, "korunan sınıflara veya özelliklere dayalı olarak insan alt gruplarıyla sınırlı, daha dar etkiye sahip" olanlar da dahil olmak üzere, "çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) ve yanlış bilgilendirme/dezenformasyon" ile ilgili ödülleri ortadan kaldırmak için önceliklerini ayarlayacağını duyurdu.
Bu ani ve kapsamlı değişiklikler, bilim camiasında ve kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı. NSF’nin temel misyonu, bilimsel keşfi teşvik etmek ve ulusal çıkarlara hizmet eden araştırmaları desteklemektir. Ancak, bu son eylemler, ajansın önceliklerinin değiştiği ve artık DEI ve benzeri girişimlere eskisi kadar önem vermediği şeklinde yorumlanıyor.
Birçok bilim insanı ve araştırmacı, grantların iptal edilmesinin ve DEI ekibinin dağıtılmasının, ABD’deki bilim ve teknoloji alanında çeşitliliğin ve eşitliğin sağlanması çabalarını baltalayacağını savunuyor. Bu eylemlerin, özellikle yeterince temsil edilmeyen gruplardan bilim insanları için kariyer fırsatlarını sınırlayabileceği ve bilimsel araştırmalarda yeni perspektiflerin ve fikirlerin geliştirilmesini engelleyebileceği endişesi dile getiriliyor.
Ayrıca, uzaktan çalışan çalışanların merkeze dönme zorunluluğu, bazı çalışanlar için önemli bir zorluk teşkil ediyor. Özellikle çocuk bakımı veya yaşlı ebeveynlerinin bakımı gibi sorumlulukları olan çalışanlar için bu durum, işlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmalarına neden olabilir.
NSF’nin bu son eylemlerinin uzun vadeli etkileri henüz tam olarak bilinmiyor. Ancak, bu değişikliklerin ABD’deki bilimsel araştırma ve inovasyon üzerinde önemli bir etkisi olacağı ve ajansın gelecekteki yönünü şekillendireceği açıkça görülüyor. Bilim camiası, bu gelişmeleri yakından takip edecek ve NSF’nin faaliyetlerinin bilimsel ilerlemeyi ve toplumsal faydayı nasıl etkileyeceğini değerlendirecektir.
Hükümet Verimliliği Departmanı’nın bu müdahaleleri, bilimsel araştırmaların ve fonların politikleşmesi konusunda da endişeleri artırıyor. Eleştirmenler, DOGE’nin "israflı DEI" fonu olarak nitelendirdiği grantların iptal edilmesinin ve Senatör Cruz’un "siyasallaştırılmış" olarak tanımladığı projelerle örtüşmesinin, bilimsel kararların siyasi ideolojilerden etkilendiği izlenimini yarattığını savunuyor. Bu durum, bilimsel bağımsızlığın ve araştırmaların nesnelliğinin korunması gerekliliğini bir kez daha gündeme getiriyor.
NSF’nin bu kararlarının, ABD’nin bilim ve teknoloji alanındaki küresel rekabet gücünü de etkileyebileceği düşünülüyor. Bilimsel çeşitliliği ve eşitliği teşvik etmeyen bir araştırma ortamı, yetenekli bilim insanlarının ABD’ye gelmesini veya burada kalmasını engelleyebilir ve bu da inovasyonun yavaşlamasına ve ekonomik büyümenin sekteye uğramasına neden olabilir.
Özetle, Ulusal Bilim Vakfı’ndaki bu büyük kısıtlamalar, bilim camiası ve kamuoyu için önemli bir tartışma konusudur. Grant iptalleri, DEI ekibinin dağıtılması, çalışanların işten çıkarılması ve uzaktan çalışma politikasının değiştirilmesi, ajansın önceliklerinde ve yaklaşımında önemli bir değişimin işaretidir. Bu değişikliklerin uzun vadeli etkileri yakından izlenecek ve bilimsel araştırmaların geleceği ve ABD’nin bilim ve teknoloji alanındaki rolü üzerindeki etkileri değerlendirilecektir.