Tuesday, August 26, 2025
HomeSiyasetNotre-Dame-de-Bétharram Skandalında Devletin Sorumluluğu

Notre-Dame-de-Bétharram Skandalında Devletin Sorumluluğu

Notre Dame de Bétharram, cinsel istismar, Eğitim Bakanı Elisabeth Borne, devlet sorumluluğu, okul denetimleri

Devlet, Notre-Dame-de-Bétharram Cinsel Saldırı Davasından Sorumlu mu?

BFMTV’ye konuk olan Eğitim Bakanı Élisabeth Borne, "Devletin bu dosyada devreye girmediğini" kabul etti. Borne, "Kontrolleri sıkılaştırarak ve kurbanları konuşmaya teşvik ederek harekete geçmeliyiz" diye ekledi. Bakan, yeni cinsel eğitim müfredatının çocuklara "Vücudun sana ait, mahremiyetine saygı duyulmalı" mesajını iletmenin bir yolu olduğunu düşünüyor.

Benzer vakaların tekrar yaşanmaması için eski Başbakan Borne, denetim politikalarını güçlendirmeyi ve "24 ay içinde" sözleşmeli özel kurumların "yüzde 40’ını" denetlemeyi hedefliyor.

Notre-Dame-de-Bétharram’ın 17 Mart’ta denetleneceği duyuruldu, ancak Bakan Borne, devlet ile kurum arasındaki ilişkilendirme sözleşmesini feshetme seçeneğini göz ardı etmedi. "Bu denetimde ne göründüğüne bağlı olarak, sözleşmeyi sürdürecek miyiz yoksa sonlandıracak mıyız?" şeklinde açıklama yaptı. Ayrıca, ihbarlar olması durumunda "beklenmedik denetimler" de söz konusu olabilir.

Ancak Bakan, bu gelişmelerin "Kurum çalışanlarından birinin bir şey gördüğünde savcıya ihbarda bulunması için geliştirilecek bir kültürle birlikte yürütülmesi gerektiğini" düşünüyor.

Mediapart’ta, Başbakan’ın eşinin kurumda din dersi verdiği eski bir öğretmenin, Bayrou çiftini suçlayan ifadesi hakkında sorulan soruda Borne, öfkeyle yanıt verdi: "Mediapart’ın bize 30 yıl sonra sunduğu ifadeler ve bunları dizi gibi sunma tarzları onların alışılagelmiş yöntemidir." Eğitim Bakanı, Notre-Dame-de-Bétharram’da yaşanan "dram" ile Melenchonistlerin François Bayrou’nun istifasını talep ederek olayı "siyasi bir suçlama" noktasına getirmesini birbirinden ayırmaya çalıştı. Onların amacının bu davayı, Başbakan’ın bir "siyasi suçlamasına" dönüştürmek olduğunu savundu.

Davada Devletin Rolü

Notre-Dame-de-Bétharram davası, kurbanlara yönelik suistimallerin devlet tarafından uzun süreler boyunca örtbas edilmesi iddialarını gündeme getirdi. Davayla ilgili şu ana kadar şunlar biliniyor:

  • Kurumda 1950’lerden 1980’lere kadar çok sayıda cinsel istismar vakası meydana geldi.
  • Okul yöneticileri ve din görevlileri, iddiaları örtbas etmekle suçlanıyor.
  • Devlet yetkililerinin, vakalar hakkında bilgi sahibi oldukları ancak harekete geçmedikleri iddia ediliyor.

Devletin Alması Gereken Önlemler

Devletin, Notre-Dame-de-Bétharram davasında rol oynamaması nedeniyle eleştirilerle karşı karşıya kalması, kurbanlara adalet sağlanması ve benzer vakaların tekrar yaşanmaması için alınması gereken önlemleri gündeme getirdi. Uzmanlar ve mağdurlar şu önerilerde bulunuyor:

  • Geçmişteki vakaları bağımsız bir şekilde soruşturmak ve sorumluları adalete teslim etmek.
  • Cinsel istismarın mağdurlarına tazminat ödenmesi.
  • Okullarda kapsamlı cinsel eğitim programlarının uygulanması.
  • Çocukların cinsel istismara karşı korunması için önleyici tedbirlerin alınması.
  • Kurum çalışanlarını cinsel istismarı bildirmek konusunda eğitmek.
  • Kurbanları desteklemek ve onlara yardım sağlamak için mekanizmalar oluşturmak.

Notre-Dame-de-Bétharram davası, geçmişte işlenen hatalardan ders alınmasının ve benzer vakaların tekrar yaşanmaması için önlem alınmasının önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Devlet, mağdurlara adalet sağlamada ve çocukları cinsel istismardan korumada etkili bir rol oynamakla yükümlüdür.

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular