Marjorie Taylor Greene’den Sert Eleştiriler: Cumhuriyetçi Tabanın Sesi mi?
Temsilci Marjorie Taylor Greene, Georgia’dan bir Cumhuriyetçi olarak, çeşitli politik konularda yaşadığı hayal kırıklıklarını dile getirdi. X platformunda yaptığı bir paylaşımda, Cumhuriyetçi tabanı temsil ettiğini ve kendisi memnun değilse tabanın da memnun olmadığını belirtti. Greene, Donald Trump’ın gelecekteki seçimlerde aday olmayacak olması nedeniyle durumun seçimler açısından iyiye işaret etmediğini ima etti.
"Ben tabanı temsil ediyorum ve işlerin gidişatından dolayı hayal kırıklığına uğramış ve üzgünsem, şunu net bir şekilde bilin ki taban memnun değil," diye yazdı Greene. "MTG’yi kaybediyorsanız, tabanı kaybediyorsunuz demektir. Ve Trump gelecekteki seçimlerde aday olmayacak, bu yüzden hesabı yapın."
Greene, Fox News Digital’e yaptığı açıklamada Trump’ı övdü ve Kongre’yi eleştirdi. "Başkan Trump, tarihteki herhangi bir başkanın en başarılı ilk 100 gününü gerçekleştirdi! Güney sınırımızdaki yasa dışı geçişler %99 oranında azaldı, on binlerce yasa dışı göçmen serseri sınır dışı edildi, enflasyon düştü ve benzin fiyatları düşüyor. Başkan Trump ve yönetimi, Amerikan halkının Kasım ayında oy verdiği şeyi tam olarak yapıyor," dedi Greene.
Kongre üyesi, Cumhuriyetçi milletvekillerinin başkanın gündemini geçirmesi gerektiğini savundu. "Beyaz Saray rekor hızda ilerlerken, Kongre buraya gönderildiğimiz işi yapmada başarısız oluyor. Demokratlar, Pelosi döneminde Biden’ın gündeminden daha fazlasını geçirdi, oysa Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçileri Başkan Johnson döneminde daha azını geçiriyor. Kongre’nin şu anda tek bir işi varsa, o da şu: Cumhuriyetçi Parti, Başkan Trump’ın politikalarını ve yürütme emirlerini yasalaştırmalıdır. İşimiz aslında bu kadar basit," diye ekledi açıklamasında.
Greene, X’teki paylaşımında, "Yurt dışı savaşlarına son verilmesi için kampanya yürüttüm. Ve şimdi güya İran ile savaşa girmenin eşiğindeyiz. Diğer yabancı ülkeler adına yabancı ülkeleri bombalamamız gerektiğini düşünmüyorum, özellikle de nükleer silahları ve büyük askeri güçleri varken."
Ayrıca Trump yönetiminin geçen hafta Ukrayna ile yaptığı maden anlaşmasına da şiddetle karşı çıktı. Beyaz Saray, "Amerika Birleşik Devletleri ve Ukrayna arasındaki ortaklık, Ukrayna’daki doğal kaynak projelerinden elde edilen telif ücretlerinin, lisans ücretlerinin ve diğer benzeri ödemelerin %50’sini alacak bir fon oluşturacak" dedi.
Ukraynalı yetkili Yulia Svyrydenko, "Fon, yalnızca YENİ lisanslardan finanse edilecek" ve ABD "Fona katkıda bulunacak. Doğrudan mali katkılara ek olarak, YENİ yardım da sağlayabilir – örneğin, Ukrayna için hava savunma sistemleri." Greene paylaşımında, "Neden gidip Ukrayna’yı işgal edip, gelecekteki Amerikan vergi mükelleflerinin anlatılmamış miktarda parasını onların minerallerini savunmak ve madencilik yapmak için harcayalım, ayrıca Amerikan hayatlarını riske atıp gelecekteki savaşlara neden olalım? Neden hükümetin yıllar önce el koyduğu federal topraklarda bulunan kendi nadir toprak minerallerimizi çıkarmıyoruz?" diye sordu.
Greene’in hayal kırıklığı yaşadığı bir diğer konu ise koronavirüs pandemisi, özellikle de COVID-19 aşıları. "Ayrıca, Covid sırasında hükümet tarafından yapılan komünist ve zalimce eylemlerin hesabının sorulması için kampanya yürüttüm. Ancak, milyonlarca bildirilen yaralanma ve ölüm olmasına rağmen ve bu mRNA aşısının korkunç yan etkileri olduğu ve İNSANLARIN COVID YAKALAMASINI DURDURMADIĞI bilinmesine rağmen, Covid aşısı hala FDA onayına sahip. Ve bugüne kadar hala çocukluk aşı takviminde, bu neden oluyor?" diye sordu.
Greene’in bu sert eleştirileri, Cumhuriyetçi Parti içinde süregelen tartışmaları ve bölünmeleri yansıtıyor. Greene’in Cumhuriyetçi tabanın nabzını tuttuğu iddiası, partinin gelecekteki yönü ve Trump sonrası dönemde izlenecek stratejiler hakkında önemli soruları gündeme getiriyor. Özellikle dış politika, ekonomik öncelikler ve halk sağlığı gibi konularda Greene’in görüşleri, parti içindeki farklı kanatların çatışmasını ve uzlaşma arayışlarını gözler önüne seriyor.
Greene’in Trump’a olan desteği ve Kongre’deki mevcut durumu eleştirmesi, Cumhuriyetçi Parti’nin Trumpçı ve daha geleneksel kanatları arasındaki gerilimi vurguluyor. Kongre’nin Trump’ın politikalarını yasalaştırma konusundaki başarısızlığına dikkat çekerek, partinin liderlik eksikliğini ve ortak bir vizyon oluşturmadaki zorluklarını işaret ediyor.
Öte yandan, Greene’in COVID-19 aşılarına yönelik eleştirileri ve komplo teorilerine dayalı açıklamaları, bilimsel kanıtlara ve halk sağlığı uzmanlarının görüşlerine aykırı düşüyor. Bu tür açıklamalar, kamuoyunda yanlış bilgilendirmeye yol açabilir ve aşı karşıtlığını körükleyebilir.
Sonuç olarak, Marjorie Taylor Greene’in sert eleştirileri, Cumhuriyetçi Parti’nin içindeki karmaşık dinamikleri ve gelecekteki yönelimlerini anlamak için önemli bir pencere sunuyor. Greene’in görüşleri, parti içindeki farklı sesleri ve beklentileri yansıtırken, aynı zamanda kamuoyunda tartışmalara ve bölünmelere de yol açabiliyor. Bu nedenle, Greene’in açıklamalarını dikkatle değerlendirmek ve farklı perspektifleri göz önünde bulundurmak, Amerikan siyasetindeki gelişmelerin daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.