Tuesday, May 6, 2025
HomeSiyasetMike Waltz Kovuldu: Signal Skandalı Beyaz Saray'ı Sarsıyor!

Mike Waltz Kovuldu: Signal Skandalı Beyaz Saray’ı Sarsıyor!

Mike Waltz, Donald Trump, Signal, Jeffrey Goldberg, Pete Hegseth, Marco Rubio, Steve Witkoff, Ulusal Güvenlik Danışmanı, İstifa, Skandal, Savaş Planları, Yemen, The Atlantic, Gizli Sohbet, Beyaz Saray, Reuters, Evelyn Hockstein, JD Vance, Sızıntı, ABD Büyükelçisi, Birleşmiş Milletler, Basın Konferansı, Dış Politika, Terörizm

Trump Yönetimi Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’ın Skandallarla Dolu Görevine Son Verdi

Trump yönetimi, geçtiğimiz ay Signal uygulamasının neden olduğu feci skandalın ardından Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’ın görevden ayrılacağını duyurdu. Görünüşe göre Waltz, yaşananlardan ders çıkarmakta zorlanmış. Reuters foto muhabiri Evelyn Hockstein tarafından çekilen ve dün yayınlanan bir fotoğraf, Waltz’ın Beyaz Saray’daki bir toplantıda Signal uygulamasını kullandığını ortaya koyuyor.

Medya kuruluşunun internet sitesinde yer alan bilgilere göre, fotoğraf "ABD Başkanı Donald Trump’ın Washington, D.C., ABD’deki Beyaz Saray’da düzenlediği kabine toplantısına katılan Waltz’ın cep telefonunu kontrol ettiğini" gösteriyor. Fotoğrafa yakından bakıldığında, Waltz’ın Signal uygulamasını kullandığı açıkça görülüyor. JD Vance’den gelen bir mesajda, "Meslektaşımdan teyit aldım, işler yolunda. Birazdan burada olacak" ifadesi yer alıyor.

Ulusal güvenlik danışmanının bu davranışının ortaya çıkmasıyla, fotoğrafın büyütülmüş versiyonları Perşembe günü sosyal medyada hızla yayıldı ve Waltz, onu geçen ay zor duruma sokan uygulamayı hala kullanmaya devam ettiği için alay konusu oldu.

Waltz’ın Beyaz Saray’dan ayrılmasının temel nedenlerinden birinin, The Atlantic’in baş editörü Jeffrey Goldberg’i yanlışlıkla gizli bir Signal grup sohbetine eklemesi olduğuna inanılıyor. Daha sonra, Trump’ın Savunma Bakanı Pete Hegseth’in Yemen savaş planlarını Goldberg ile yanlışlıkla paylaşması ve Goldberg’in de hükümetin kendisini yalan söylemekle suçlamasının ardından bu planları yayınlaması skandala yol açmıştı. Waltz, bu beceriksizliği nedeniyle eleştirildikten sonra, Goldberg’in sohbete nasıl eklendiğinden emin olmadığını ve diğer bilinmeyen tarafların sorumlu olabileceğini ima etmişti. Goldberg ise bu iddiaların saçmalık olduğunu belirtmişti.

Perşembe itibarıyla, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Waltz’ın pozisyonunu geçici olarak devraldı. The Daily Beast’in daha önce yayınladığı bir habere göre, Trump’ın Waltz’ın yerine bir hükümet yetkilisi tarafından "aptalın teki" olarak nitelendirilen Steve Witkoff’u getirmeyi düşündüğü belirtilmişti. Bir başka kaynak ise Witkoff’u "beceriksiz bir aptal" olarak tanımlamıştı. Trump, Waltz’ın ABD’nin yeni Birleşmiş Milletler büyükelçisi olmasını istediğini açıklamıştı.

Gizmodo, konuyla ilgili yorum almak için Beyaz Saray ile iletişime geçti.

Ek raporlar, Waltz’ın dış politikayla ilgili diğer Signal sohbetlerine de karıştığını ortaya koyuyor. Daha önceki bir Beyaz Saray basın toplantısında, Waltz ve Başkan Trump’ın da katılımıyla, danışman kamuoyu önünde özür dilemek yerine kekeleyerek "dersler çıkarıldığını" mırıldanmış, ardından medyayı yalan söylemekle suçlamış ve Amerika’nın teröre karşı duruşunu övmüştü. Trump, Waltz’a neden bir gazeteciye savaş planları gönderdiğini sorduğunda, Waltz "Amerikan liderliğine şükürler olsun! Amerikan gücüne şükürler olsun! Rica ederim dünya!" şeklinde cevap vermişti.

Waltz’ın görevi süresince karıştığı skandallar, yönetim içinde ve kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu. Özellikle gizli bilgilerin güvenliği konusundaki ihmalkarlığı, ulusal güvenlik açısından ciddi riskler oluşturduğu gerekçesiyle eleştirildi.

Bu olay, Trump yönetiminin bilgi güvenliği ve dış politika konularındaki hassasiyetini bir kez daha gündeme getirdi. Özellikle gizli iletişim kanallarının kullanımı ve bu kanalların güvenliği konusunda daha sıkı önlemler alınması gerektiği vurgulanıyor.

Waltz’ın görevden ayrılmasıyla birlikte, Marco Rubio’nun geçici olarak görevi devralması, yönetimin dış politika ve ulusal güvenlik konularındaki duruşunda bir değişiklik olup olmayacağı sorusunu da beraberinde getirdi. Rubio’nun deneyimi ve yaklaşımları, yönetimin dış politikada izleyeceği yeni stratejiler konusunda ipuçları verebilir.

Öte yandan, Trump’ın Waltz’ı Birleşmiş Milletler büyükelçisi olarak atama düşüncesi, kamuoyunda şaşkınlıkla karşılandı. Skandallarla dolu bir geçmişe sahip bir ismin bu kadar önemli bir göreve getirilmesi, yönetiminin karar alma süreçlerindeki tutarsızlıkları bir kez daha gözler önüne serdi.

Waltz’ın görevden ayrılmasının yankıları devam ederken, yönetim içinde ve dış politikada yeni gelişmelerin yaşanması bekleniyor. Özellikle yeni ulusal güvenlik danışmanının atanması ve bu kişinin izleyeceği politikalar, Amerika’nın dış politika ve ulusal güvenlik stratejileri açısından belirleyici olacak.

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular