Bayern Münih’te Fransız Geleneği Yaşatılıyor
Bayern Münih’te Jean-Pierre Papin ile başlayan, Bixente Lizarazu, Franck Ribery ve Kingsley Coman ile devam eden Fransız geleneği, günümüzde yeni bir bayraktar bulmuş durumda. Bu isim, isminin henüz öncekilerle eşdeğer olup olmayacağını söylemek için henüz erken olan Michael Olise.
Crystal Palace’tan 50 Milyon Euro’ya Transfer Edildi
Michael Olise, Bavyera’daki ilk sezonunda, geçen yaz Crystal Palace’tan koparılmak için harcanan 50 milyon Euro’nun üzerinde bir performans sergiliyor. Yarısı sakatlıklar nedeniyle oynayabildiği İngiltere’deki son sezonunda (19 maç), 10 gol ve 6 asistlik bir performans sergilemişti. Bu performansın geçici bir lütuf olmadığını gözlemciler de tespit ediyor.
Owen Hargreaves: "En İyilerden Biri Olabilir"
Eski Bayern oyuncusu (1997-2007) İngiliz orta saha oyuncusu Owen Hargreaves, Olise için övgüler yağdırıyor. Hargreaves, bir hafta önce Bayern’in Şampiyonlar Ligi barajının ilk maçında Celtic’i 1-2 yendikten sonra TNT Sports’a verdiği demeçte, "İstedikten sonra en iyilerden biri olabilir." dedi.
Celtic Maçında Parladı
Olise, Celtic maçında devre arasında hemen önce, savunma arkasına yaptığı bir koşudan sonra ceza sahası içine aldığı topu mükemmel bir vuruşla gol yaptı. Hargreaves, "Kale önünde çok soğukkanlı… Şampiyonlar Ligi’ni yeni keşfediyor, Crystal Palace’a göre bu büyük bir fark. Bayern Münih gibi bir takıma bu kadar uyumlu bir şekilde entegre olması büyük başarı." diye ifade etti.
Mükemmel Bir Uyum
Olise’nin uyumu daha da takdire şayan çünkü Londra’da doğup büyüyen, Nijeryalı bir babanın ve Fransız-Cezayirli bir annenin oğlu olan genç oyuncu, transferinden önce hiç İngiltere’den ayrılmamıştı. Topa hakim olma becerisi, oyun görüşü, sol ayağıyla gol atma ve asist yapma yeteneği Bundesliga’da hemen fark edildi.
Vincent Kompany: "Çok Zeki Bir Oyuncu"
Antrenörü Vincent Kompany, Olise’nin "yönergeleri doğrudan kabul etmeyen, sorulan şeyi ve nedenini daha iyi anlamak isteyen" oyunculardan biri olduğunu belirterek, "Çok zeki bir oyuncu." açıklamasını yaptı.
Mükemmellik Arayışı
Mükemmellik arayan Olise, sonbaharın sonlarında bir düşüş yaşadı, yedek kulübesini biraz tattı ama hızla formuna kavuştu. Gereksinim parametresinin maksimum düzeyde tutulduğu büyük bir kulüp ortamı ona uyuyor. Olise geçen Aralık ayında, "Burada baskı büyük çünkü her maçı kazanmak istiyoruz ve kazanmalıyız. Ama ben bunu seviyorum ve baskının beni oyuncu olarak daha da geliştirdiğini düşünüyorum." demişti.
Fransız Milli Takımı’na Davet Edildi
Olise, o sırada kulübünün resmi dergisi için verdiği ilk röportajıydı. 23 yaşındaki genç oyuncu, medyanın önünde sessiz kalmayı tercih ediyor. Eylül ayında Fransız Milli Takımı’na ilk kez çağrıldığında Clairefontaine’de yaptığı basın toplantısında, güçlü bir İngiliz aksanıyla Fransızca olarak verdiği kısa cevaplar buna kanıt.
Robben ve Ribery’nin Yerini Alıyor
Bayern’de hücumun sağ kanadında, Leroy Sané, Serge Gnabry, Jamal Musiala ve vatandaşı Kingsley Coman ile büyük bir rekabetin olduğu bir bölgede yer aldı. Sağ kanat, Arjen Robben’in uzun yıllar oynadığı ve Münih’te bir diğer Fransız kanat oyuncusu Franck Ribery ile on yıl boyunca mükemmel bir ikili oluşturduğu konum.
Robben ve Ribery’den Etkilendiğini Kabul Ediyor
Olise, "Küçükken ikisinin de oynamasını izlemeyi severdim ve ikisinden de bir şeyler öğrendiğime inanıyorum. Örneğin, sağdan ortaya doğru kapanıp şut çektiğimde, bu bir nevi Arjen Robben gibi oluyor." açıklamasında bulunuyor.
Robben ve Ribery ile Karşılaştırmaları Reddediyor
Celtic’e karşı golünü bu şekilde atmıştı. Bayern’in Bundesliga lideri olan Olise’nin bu tür eylemlerini, bu akşam Şampiyonlar Ligi barajının rövanş maçında tekrar etmeyi umuyor (21:00). Bu, Robben ve Ribery gibi efsanevi isimlerle yapılan karşılaştırmalarını biraz daha iyi sonuçlandıracaktır. Ancak Olise bunları reddediyor: "Kendimi başkalarıyla karşılaştırmaktan hoşlanmıyorum. Ben Arjen ya da Franck değilim, ben Michael’ım."