Wednesday, May 7, 2025
HomeSiyasetMerz'in Utanç Verici Başarısızlığı: Almanya Hükümetsiz Kaldı!

Merz’in Utanç Verici Başarısızlığı: Almanya Hükümetsiz Kaldı!

Friedrich Merz, Kanzlerwahl, Almanya, Bundestag, siyasi kriz, hükümet krizi, Donald Trump, Avrupa, güvenlik, dış politika, seçim başarısızlığı

Friedrich Merz, tarihe geçmek gibi bir hedefle yola çıkmıştı. Ve o unutulmaz Salı sabahında, evet, tarihe geçti. Ancak hayal edebileceği en kötü şekilde. Federal Almanya tarihinde ilk kez, bir başbakanlık seçimi Federal Meclis’te başarısızlıkla sonuçlandı. Merz’in partisi CDU/CSU ve koalisyon ortağı SPD’nin kağıt üzerinde on iki sandalyelik bir çoğunluğu vardı. Ancak ilk oylamada altı oy eksikti.

Merz için ne büyük bir utanç! Ve ülke için ne büyük bir dram! Kimsenin göze alamayacağı bir dram.

Almanya, zaten altı aydır doğru düzgün bir hükümet olmadan yaşamını sürdürmek zorunda. 6 Kasım’dı, tam yarım yıl önce. ABD’de Donald Trump’ın yeniden seçilmesinden sadece birkaç saat sonra, "Ampel" koalisyonu dağılmıştı. Altı ay sonra, 6 Mayıs’ta, kurulmak üzere olan hükümet, başbakan adayı olarak gösterdikleri Merz’e gerekli oyları vermeyi reddetti. Ve aynı Trump, Ukrayna ve Avrupa güvenlik düzeniyle oynamaya devam ediyor, gümrük ve ticaret politikalarındaki tutarsızlıkları Alman sanayisini türbülansa sokuyor, Rusya ise çoktan Avrupa’yı hedef almış durumda. Dünya düzeni sarsılıyor ve Almanya hala hükümetsiz. Bu, basitçe: feci bir durum.

Bu başarısızlık, sadece Merz’in siyasi kariyerini değil, aynı zamanda Almanya’nın uluslararası itibarını da ciddi şekilde zedelemiştir. Seçim sürecinin karmaşıklığı, partiler arasındaki derin güvensizlik ve kişisel rekabetler, ülkeyi bir siyasi çıkmaza sürüklemiştir.

Peki, bu nasıl oldu?

Merz’in liderliğindeki CDU/CSU, koalisyon görüşmelerinde taviz vermeye yanaşmamış, kendi programını dayatmaya çalışmıştır. SPD ise, koalisyon ortağı olarak, daha sosyal ve çevreci bir politika izlemek istemiş, ancak CDU/CSU’nun direnciyle karşılaşmıştır. Bu anlaşmazlıklar, hükümetin kurulmasını engellemiş ve sonunda "Ampel" koalisyonunun çökmesine yol açmıştır.

Merz’in kişisel karizması ve siyasi becerileri de bu başarısızlıkta rol oynamıştır. Kimi çevreler, Merz’i otoriter ve uzlaşmaz bir lider olarak görmüş, bu da onun koalisyon ortaklarıyla iyi ilişkiler kurmasını engellemiştir.

Ancak, sadece Merz’i suçlamak doğru olmaz. SPD de, koalisyonun dağılmasında önemli bir rol oynamıştır. Partinin içindeki farklı gruplar arasındaki rekabet, SPD’nin ortak bir politika izlemesini zorlaştırmış ve koalisyon görüşmelerinde zayıf bir pozisyonda kalmasına neden olmuştur.

Bu siyasi krizin Almanya üzerindeki etkileri çok yönlüdür. Öncelikle, ülkenin ekonomik istikrarı tehlikeye girmiştir. Hükümetin olmaması, önemli ekonomik kararların alınmasını engellemekte ve yatırımcıların güvenini sarsmaktadır. Alman sanayisi, zaten Trump’ın ticaret politikalarından ve Rusya’nın enerji tehdidinden olumsuz etkilenirken, hükümetin olmaması bu sorunları daha da derinleştirmektedir.

İkinci olarak, Almanya’nın Avrupa Birliği içindeki rolü zayıflamıştır. AB, birçok önemli sorunla karşı karşıyayken (Brexit, göç krizi, ekonomik kriz), Almanya’nın liderliğine ihtiyaç duymaktadır. Ancak, Almanya’nın hükümet krizi, AB’nin bu sorunlarla başa çıkmasını zorlaştırmaktadır.

Üçüncü olarak, Almanya’nın uluslararası itibarı zedelenmiştir. Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan Almanya’nın hükümet krizi, diğer ülkelerde hayret ve endişeyle karşılanmıştır. Almanya’nın güvenilir bir ortak olarak görülmesi, bu krizden olumsuz etkilenmiştir.

Peki, bu krizden nasıl çıkılır?

Öncelikle, partilerin uzlaşmacı bir tutum sergilemesi gerekmektedir. CDU/CSU ve SPD, kendi programlarını dayatmak yerine, ortak bir zemin bulmalı ve ülke çıkarlarını ön planda tutmalıdır. Bu, zorlu bir süreç olabilir, ancak Almanya’nın geleceği için gereklidir.

İkinci olarak, seçim sisteminde reform yapılması düşünülebilir. Alman seçim sistemi, koalisyon hükümetlerinin kurulmasını kolaylaştırmakta, ancak aynı zamanda siyasi istikrarsızlığa da yol açabilmektedir. Seçim sisteminin daha istikrarlı bir hükümet kurulmasını sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesi, uzun vadede faydalı olabilir.

Üçüncü olarak, Almanya’nın dış politikada daha aktif bir rol oynaması gerekmektedir. Hükümet krizine rağmen, Almanya, uluslararası sorunlara çözüm bulmak için çaba göstermelidir. Özellikle, Ukrayna krizi, Rusya’nın tehdidi ve Trump’ın ticaret politikaları gibi konularda Almanya’nın liderliği büyük önem taşımaktadır.

Sonuç olarak, Almanya’daki hükümet krizi, ülke için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Ancak, bu krizden çıkış yolu hala mevcuttur. Partilerin uzlaşması, seçim sisteminde reform yapılması ve Almanya’nın dış politikada daha aktif bir rol oynaması, ülkenin bu zorluğun üstesinden gelmesine yardımcı olabilir. Merz’in yaşadığı bu başarısızlık, Alman siyaseti için bir dönüm noktası olabilir. Bu krizden ders çıkarmak ve daha istikrarlı bir siyasi sistem inşa etmek, Almanya’nın geleceği için kritik öneme sahiptir. Aksi takdirde, Almanya’nın dünya sahnesindeki rolü giderek zayıflayabilir ve ülke, uzun süreli bir siyasi ve ekonomik istikrarsızlık dönemine girebilir.

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular