Meksika, ABD’nin Talebiyle Yüksek Profilli Kartel Liderlerini İade Etmeye Başladı
Meksika hükümeti, ABD ile artan gerilimler ve Başkan Donald Trump’ın tarifeler uygulama tehditleri altında, onlarca yüksek seviyeli kartel liderini ve üyesini ABD’ye iade etme sürecini başlattı. İade edilenler arasında, 1985’te Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi (DEA) ajanı Enrique "Kiki" Camarena’nın kaçırılması ve öldürülmesine karışan Guadalajara kartelinin eski lideri Rafael Caro Quintero da bulunuyor. Ayrıca, Los Zetas’ın kurucuları Miguel ve Omar Morales, Z-40 ve Z-42 olarak da bilinen kardeşler de ABD’ye iade edilecek isimler arasında yer alıyor.
Bu iadeler, ABD hükümetinin talebi üzerine gerçekleştiriliyor. Başkan Trump’ın öncelikli hedeflerinden biri, Meksika’nın tehlikeli kartellere ve fentanil üretimi ile dağıtımına karşı daha sert önlemler almasını sağlamak. Bu doğrultuda, ABD, Meksika’ya yönelik baskısını artırmış durumda.
Meksika Başsavcılığı ve Güvenlik ve Vatandaş Koruma Sekreterliği tarafından yapılan ortak açıklamada, "Ülkedeki farklı cezaevlerinde özgürlüklerinden mahrum bırakılan 29 kişi, uyuşturucu kaçakçılığı başta olmak üzere çeşitli suçlardan dolayı kriminal örgütlerle bağlantıları nedeniyle talep üzerine Amerika Birleşik Devletleri’ne nakledildi" ifadeleri yer aldı. Açıklamada, bu kişilerin gözetim, transfer ve resmi teslimat işlemlerinin kurumsal protokollere uygun olarak ve temel haklarına saygı gösterilerek, Meksika Anayasası ve Ulusal Güvenlik Yasası çerçevesinde gerçekleştirildiği vurgulandı. Ayrıca, bu eylemin, her iki ülkenin egemenliğine saygı çerçevesinde, koordinasyon, işbirliği ve ikili karşılıklılık görevlerinin bir parçası olduğu belirtildi.
Associated Press’in haberine göre, Meksikalı uyuşturucu baronlarının iadesi, Meksika Dışişleri Bakanı Juan Ramón de la Fuente ve diğer üst düzey ekonomik ve askeri yetkililerin Washington, D.C.’ye yaptığı ziyaretle aynı zamana denk geldi. Heyet, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya geldi. Bu görüşme, Trump’ın 20 Ocak’ta yeniden göreve gelmesinden bu yana önemli ölçüde değişen ticaret ve güvenlik ilişkileri üzerine ABD ile devam eden müzakerelerin sonuncusuydu.
Müzakereler sonucunda, FBI’ın en çok aranan on firarisinden biri olan Caro Quintero’nun teslimi gerçekleşti. Caro Quintero, 2013 yılında 28 yıl hapis yattıktan sonra serbest bırakılmıştı. Serbest bırakılma nedeni, 1985’te DEA ajanı Camarena’nın kaçırılması ve öldürülmesiyle ilgili 40 yıllık cezasının bir mahkeme tarafından bozulmasıydı.
Caro Quintero, uyuşturucu kaçakçılığına geri döndüğü iddiaları üzerine Temmuz 2022’de Meksikalı güçler tarafından tekrar tutuklandı. Guadalajara kartelinin eski lideri olan Caro Quintero’nun, uyuşturucu kaçakçılığına geri döndüğü ve Meksika’nın kuzey sınır eyaleti Sonora’da kanlı saldırılar emri verdiği DEA tarafından iddia ediliyor.
Caro Quintero’nun, 1984 yılında bir marihuana tarlasına yapılan baskından Camarena’yı sorumlu tuttuğu ve iddiaya göre ertesi yıl kaçırılmasını emrettiği belirtiliyor. Camarena’nın cesedi bir ay sonra işkence ve kötü muamele izleriyle bulundu.
FBI, 2018’de Caro Quintero’yu En Çok Aranan 10 Kişi listesine ekledi ve Quintero’nun tutuklanmasına ve/veya mahkum edilmesine yol açacak bilgiler için 20 milyon dolara kadar ödül teklif etti.
Ocak ayında, Camarena ailesini temsil eden bir sivil toplum kuruluşu, Trump yönetimini, Meksika’nın Caro Quintero’yu iade etmesi yönündeki uzun süredir devam eden ABD taleplerini yenilemeye çağırdı. AP, ailenin girişimlerini bilen bir kişiden mektubun bir kopyasını elde ettikten sonra bu bilgiye ulaştı. Mektupta, "Onun ABD’ye geri dönmesi, aileye çok ihtiyaç duyduğu kapanışı sağlayacak ve adaletin çıkarlarına hizmet edecektir" ifadeleri kullanıldı.
Trump, göreve geldiğinden beri Meksika’ya ticaret tarifeleri uygulama tehdidinde bulundu ve birçok Meksikalı kartel, Dışişleri Bakanlığı tarafından yabancı terör örgütleri olarak belirlendi. ABD, Caro Quintero’nun 2022’de tutuklanmasından kısa bir süre sonra iadesini istemişti. Ancak, bu talep, Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum’un selefi ve siyasi akıl hocası Andrés Manuel López Obrador’un, üst düzey siyasi ve askeri yetkilileri hedef alan gizli ABD kolluk kuvvetleri operasyonlarını protesto etmek için DEA ile Meksika işbirliğini azaltması nedeniyle bilinmeyen nedenlerle Meksika dışişleri bakanlığında takılıp kaldı.
Treviño Morales kardeşlerin iadesi, Miguel Treviño Morales’in 2013’te ve kardeşi Omar’ın 2015’te yakalanmasından sonra başlayan uzun bir sürecin sonunu işaret ediyor. Süreç o kadar uzun sürdü ki, Meksika Başsavcısı Alejandro Gertz Manero bu gecikmeleri "gerçekten utanç verici" olarak nitelendirdi. Amerikan yetkilileri tarafından cezaevinden şiddetli Kuzeydoğu Karteli’ni yönetmekle suçlanan Treviño Morales ailesi, ABD’de bir suç örgütüne katılmak, uyuşturucu kaçakçılığı, silah suçları ve kara para aklama suçlamalarıyla karşı karşıya bulunuyor.
Bu iadelerin Meksika-ABD ilişkilerindeki gerilimi azaltıp azaltmayacağı ve kartellerin faaliyetlerini ne ölçüde etkileyeceği ise önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Ancak, bu hamlenin, ABD’nin Meksika üzerindeki baskısını artırdığı ve iki ülke arasındaki karmaşık ilişkilerin yeni bir aşamasına işaret ettiği açıkça görülüyor.