Kati Ernst: McKinsey’den Longevity Girişimine Uzanan İlham Verici Bir Hikaye

Kati Ernst’in hikayesi, kurumsal dünyanın zirvelerinden kendi işini kurmaya ve sonunda kişisel refaha odaklanmaya uzanan, ilham verici bir yolculuğu anlatıyor. "Frisch an die Arbeit" podcast’inde Ernst, danışmanlık kariyerinden kendi şirketini kurmaya ve şimdi de longevity (uzun yaşam) konusuna odaklanmasına kadar uzanan sıra dışı yaşamını samimi bir şekilde paylaşıyor.

McKinsey Sürprizi ve Çalışma Hayatına İlk Adım

Ernst, üniversiteyi bitirdikten sonra McKinsey’de danışman olarak çalışmaya başladığında, hem arkadaşları hem de ailesi şaşırmıştı. Podcast’te "Benden hiç durmayan bir şey yapacağımı düşünmemişlerdi," diyor. On iki yıl boyunca danışmanlık yapan Ernst, sürekli seyahat etmeyi ve fazla mesai yapmayı gerektiren bir işte çalıştı. Bu yoğun dönemde iki çocuk sahibi oldu.

Yoğun çalışma temposuna rağmen Ernst, kişisel sınırlarını korumak için bazı kurallar koydu. "Akşam 8’den sonra veya hafta sonları asla çalışmadım. Bunu kimse bilmiyordu," diye belirtiyor. Bu, yoğun bir kariyer ile aile hayatı arasında denge kurma çabasının bir göstergesiydi.

Girişimcilik Dünyasına Cesur Adım: Ooia’nın Doğuşu

Üçüncü çocuğunun doğumundan sonra, o zaman 43 yaşında olan Ernst, işinden ayrılarak ortağı Kristine Zeller ile birlikte kendi şirketini kurmaya karar verdi. Ooia adını verdikleri şirket, özel bir ürün üzerine odaklanmıştı: dönem iç çamaşırı.

Ernst, girişimcilik yolculuğunun başındaki motivasyonunu şu sözlerle açıklıyor: "Ne olursa olsun, bu ürünü kimse almasa bile, bu altı ayda öğreneceklerim, altı ay daha aynı şekilde devam etmekten çok daha iyi olacak." Kendi işini kurmak, Ernst’in hayatının en iyi kararlarından biri olmuştu. Şirket, yedi yıl sonra çift haneli milyonlarca euroluk bir ciroya ulaştı. Ooia, kadınların hayatını kolaylaştıran ve sürdürülebilir bir yaklaşımı benimseyen bir marka olarak kısa sürede öne çıktı.

Longevity Tutkusu ve Yeni Bir Dönem

Ernst, birkaç ay önce Ooia’daki CEO görevinden ayrılarak ailesiyle daha fazla zaman geçirmeye ve kendini tam zamanlı olarak longevity trendine adamaya karar verdi. İnsanların mümkün olduğunca uzun yaşamak ve aynı zamanda sağlıklı ve zinde kalmak için neler yapabileceği sorusu, Ernst’in zihnini meşgul ediyordu.

Bu yeni tutkusu, Ernst’in hayatında önemli değişikliklere yol açtı. Örneğin, her gün saat 21.30’da uyuyor ve düzenli olarak egzersiz yapıyor. "Şimdi yaşadığım gibi yaşarken hayatım çok daha dolu, doygun ve canlı," diyor. Ernst, longevity konusundaki araştırmalarını ve deneyimlerini başkalarıyla paylaşarak, daha sağlıklı ve uzun bir yaşam sürmeye teşvik etmeyi amaçlıyor.

Finansal Okuryazarlık ve Kariyer Tavsiyeleri

Podcast’te ayrıca finansal okuryazarlık konusuna da değiniliyor ve dinleyicilere daha iyi para yönetimi alışkanlıkları edinmeleri ve yatırım yapmaya başlamaları için bir rehber sunuluyor. Ernst’in deneyimleri ve tavsiyeleri, dinleyicilere kendi finansal geleceklerini şekillendirme konusunda ilham veriyor.

Ernst, iş hayatına yeni başlayanlara bir şirkette danışman olarak çalışmayı tavsiye ediyor. Bu deneyimin, farklı sektörleri ve iş modellerini anlamak için değerli bir fırsat sunduğuna inanıyor. McKinsey gibi bir şirkette çalışmak, Ernst’e liderlik becerileri, problem çözme yetenekleri ve stratejik düşünme becerileri kazandırmış, bu da girişimcilik yolculuğunda ona büyük fayda sağlamıştı.

Care-Arbeit’in Paylaşımı ve İş-Yaşam Dengesi

Podcast’te Ernst ve eşinin ev işlerini ve çocuk bakımını nasıl paylaştıkları da ele alınıyor. Bu, modern bir ailenin karşılaştığı zorluklara ve iş-yaşam dengesini sağlamanın önemine dikkat çekiyor. Ernst, eşinin desteği olmadan hem kariyerinde başarılı olmasının hem de kendi işini kurmasının mümkün olamayacağını vurguluyor.

"Frisch an die Arbeit" Podcast’i Hakkında

"Frisch an die Arbeit" podcast’i, Daniel Erk, Elise Landschek ve Hannah Scherkamp tarafından sunuluyor ve her iki haftada bir Salı günleri yayınlanıyor. Podcast ekibine [email protected] adresinden ulaşılabilir. Podcast, farklı konukların kariyer yolculuklarını, başarılarını ve zorluklarını ele alarak dinleyicilere ilham vermeyi ve farklı perspektifler sunmayı amaçlıyor.

Kati Ernst’in hikayesi, sadece bir başarı öyküsü değil, aynı zamanda cesaretin, kararlılığın ve kişisel refaha odaklanmanın önemini vurgulayan bir örnek teşkil ediyor. McKinsey’deki danışmanlık kariyerinden kendi şirketini kurmaya ve şimdi de longevity alanındaki çalışmalarına kadar uzanan bu yolculuk, dinleyicilere kendi hayallerinin peşinden gitmeleri ve hayatlarını anlamlı bir şekilde yaşamaları için ilham veriyor.