Litvanya, Rusya ve Beyaz Rusya sınırlarını güçlendirmek amacıyla önümüzdeki on yıl içinde 1,1 milyar Euro harcayacağını duyurdu. Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, bu yatırım, tank karşıtı mayınlar da dahil olmak üzere çeşitli savunma önlemlerini içerecek. Bu karar, NATO’nun doğu kanadında yer alan Litvanya’nın, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve ardından artan bölgesel gerilimler nedeniyle aldığı bir dizi güvenlik önleminin en yenisi olarak öne çıkıyor.
Litvanya, Letonya ve Estonya gibi eski Sovyet cumhuriyetleri, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığı sonrasında savunma kapasitelerini önemli ölçüde artırdılar. Bu ülkeler, sadece askeri harcamalarını artırmakla kalmadılar, aynı zamanda sınır güvenliğini de sıkılaştırdılar. Özellikle, Beyaz Rusya üzerinden gelen göçmen akınındaki artış, bu ülkeler tarafından Moskova’nın bir provokasyonu olarak değerlendirildi ve sınır bölgelerinde ek güvenlik önlemlerinin alınmasına yol açtı.
Litvanya Savunma Bakanlığı, bu yeni mali kaynakların "düşman devletlerin eylemlerini engelleme ve yavaşlatma" amacına hizmet edeceğini vurguladı. Bakanlık, önümüzdeki on yıl boyunca yapılacak yatırımların Litvanya’nın savunma yeteneklerini önemli ölçüde güçlendireceğini ve olası saldırılara karşı daha dirençli hale getireceğini belirtti.
Ocak ayında Litvanya, 2026 ile 2030 yılları arasında Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın (GSYİH) yüzde beş ila altısını askeri harcamalara ayırma niyetini açıklamıştı. Bu, ülkenin savunmaya verdiği önemin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor ve Litvanya’nın bölgesel güvenlikteki rolünü artırma çabalarının bir parçası olarak görülüyor.
Savunma Bakanlığı, "Baltık savunma hattının bütünlüğünü nasıl sağlayacağımızı belirlemek için yoğun çalışmalar" yürütüldüğünü de sözlerine ekledi. Bu çalışmaların, Litvanya’nın savunma stratejisinin ve altyapısının güçlendirilmesine yönelik uzun vadeli bir planın parçası olduğu belirtiliyor.
Açıklamada, 1,1 milyar Euro’luk toplam bütçenin 800 milyon Euro’sunun tank karşıtı mayınlara ayrılacağı vurgulandı. Bu, Litvanya’nın olası bir askeri saldırıyı püskürtme ve düşman kuvvetlerinin ilerlemesini yavaşlatma yeteneklerini artırmaya yönelik stratejik bir karar olarak değerlendiriliyor.
Baltık devletleri, Finlandiya ve Polonya, bu yıl Ottawa Sözleşmesi’nden çekilme kararı aldılar. Ottawa Sözleşmesi, personel karşıtı mayınların edinilmesini, üretilmesini, depolanmasını ve kullanılmasını yasaklıyor. Bu karar, insan hakları örgütleri, özellikle de Uluslararası Af Örgütü ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Bu örgütler, personel karşıtı mayınların siviller üzerindeki potansiyel etkilerine dikkat çekerek, bu tür silahların kullanımının uluslararası insancıl hukuka aykırı olduğunu savundular.
Planlanan önlemlerin bir parçası olarak Litvanya, tank karşıtı silahlar depolayacak ve Rusya’nın müttefiki olan Beyaz Rusya’yı Rusya’nın Kaliningrad bölgesine bağlayan yaklaşık 70 kilometre uzunluğundaki "Suwalki Koridoru" yakınında başka tahkimatlar inşa edecek. Suwalki Koridoru, Litvanya ve Polonya arasındaki sınır boyunca uzanıyor ve NATO için stratejik bir öneme sahip. Bu koridorun güvenliği, Baltık devletlerinin savunması için kritik bir öneme sahip olarak kabul ediliyor.
Litvanya ayrıca hendekler derinleştirmeyi, sınır bölgelerini yeniden ağaçlandırmayı ve sivilleri ve askeri personeli korumak için ana yollara ağaç dikmeyi planlıyor. Bu önlemler, olası bir askeri saldırı durumunda savunma hatlarını güçlendirmek ve düşman kuvvetlerinin hareketini zorlaştırmak amacıyla alınıyor.
Ek önlemler arasında "elektronik harp yetenekleri, anti-drone sistemleri ve gözlem ve erken uyarı sisteminin güçlendirilmesi" yer alıyor. Bu teknolojik yatırımlar, Litvanya’nın sınırlarını daha etkin bir şekilde izlemesine ve olası tehditlere karşı daha hızlı tepki vermesine olanak tanıyacak.
Litvanya’nın bu kapsamlı savunma planı, ülkenin bölgesel güvenlik endişelerini ciddiye aldığının ve savunma yeteneklerini güçlendirme konusunda kararlı olduğunun bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Rusya’nın Ukrayna’daki eylemleri ve artan bölgesel gerilimler göz önüne alındığında, Litvanya’nın bu adımları, ülkenin ve NATO’nun doğu kanadının güvenliğinin sağlanmasına yönelik önemli bir katkı olarak kabul ediliyor. Bu yatırımlar, Litvanya’nın sadece kendi sınırlarını korumakla kalmayıp, aynı zamanda bölgesel istikrara da katkıda bulunma amacını taşıyor.