Isıtma Kanunu’nun Geleceği
Yakın zamanda sona erecek olan yasama döneminin en tartışmalı konularından biri hiç şüphesiz Isıtma Kanunu oldu. Peki artık seçimlerin geride kaldığı bu süreçte ne gibi gelişmeler yaşanacak? En azından resmi adıyla Bina Enerji Kanunu’nda (GEG) köklü bir revizyon yapılması yönünde sesler yükselmeye başladı. Koalisyon müzakerelerinde zorlu bir sürecin beklendiği düşünülüyor.
Sosyal Demokrat Parti (SPD)
SPD’nin iddiasına göre GEG bir "pratik kontrole" tabi tutulacak ve hedeflere ulaşmayı riske atmadan basitleştirilecek. SPD Parlamento Grubu Başkan Vekili Verena Hubertz, GEG’in Avrupa Birliği’nin bina verimliliği direktifine uyarlanması için zaten yenileneceğini söyledi.
SPD Parlamento Grubu ısınma yasasının arkasında duruyor. "Yerel ısıtma planlaması ve kapsamlı sosyal dengeli teşviklerin birlikte uygulanması, yenilenebilir ısıtma sistemlerine geçişi toplumun geniş kesimleri için mümkün kılıyor." İmar Bakanı Klara Geywitz (SPD) daha önce de GEG’de köklü bir reform yapılması yönünde çağrıda bulunmuştu. Kanunun "çok daha" basit hale getirilmesi gerektiğini söylemişti.
Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) ve Hristiyan Sosyal Birliği (CSU)
Birlik partileri ısınma yasasında köklü bir değişim talep ediyor. CDU’nun Başkan Yardımcısı ve Birlik Grubu’nun İklim ve Enerji Sözcüsü Andreas Jung, "Isıtma Kanunu ile birlikte Bina Enerji Kanunu’na yüklenen aşırı düzenleme yükünden kurtuluyoruz." ifadelerini kullandı. "Dinamik bir değişim ancak güvenle yaratılabilir. İklim nötr ısıtmaya geçişte net çerçeve koşullarına güveniyoruz: Sosyal dengeleme dikkate alınarak kademeli CO2 fiyatlandırması, güvenilir teşvikler ve Ermöglichme Teknolojisi için teknolojiye bağımlı olmayan bir strateji."
CDU, "basit bir mesaj" vermek istiyor. Jung’un açıklamalarına göre, "Yeni ısıtma sistemleri iklim dostu bir şekilde çalışabilmeli ve bunun için farklı yollar var: Isı pompaları ve ısıtma şebekeleri kadar sürdürülebilir odun peleti, güneş enerjisi, jeotermal enerji veya yeşil gazlar." İklim dostu ısıtma sistemlerinin kurulumu için destek verilmeye devam edilecek, ancak "teşvik kuralları yoluyla gizli farklılıklar" olmayacak. CDU, ısınma ve ulaşım için CO2 fiyatlandırmasından elde edilen geliri ilk adımda elektrik vergisini ve şebeke ücretlerini düşürmek için kullanmak istiyor. Politika gündeminde uzun süredir yer alan bir diğer konu da İklim Parası.
Liberal Demokrat Parti (FDP)
FDP, dönemindeki koalisyon sürecinde ısınma yasasında önemli değişiklikler yapmıştı. Şimdi ise seçim programında "Isıtma Mahzeninde Özgürlük" vurgusu yapılıyor. FDP, sayısız ayrı ayrı düzenleme yerine, piyasa ekonomik bir çözüm olan CO2 sertifika ticaretini esas alıyor. "Aşırı düzenlemeler içeren Isıtma Kanunu tamamen yürürlükten kaldırılmalıdır." İklim koruma maliyetlerini hafifletmek için FDP bir "İklim Temettüsü" uygulamak ve enerji vergilerini önemli ölçüde düşürmek istiyor. FDP, uzaktan ısıtma şebekelerine zorunlu bağlanmayı reddediyor. "Odunla ısınma bizimle birlikte devam edecek, şömine ve soba yönetmeliklerini azaltacağız."
Yeşiller Partisi
Isıtma Kanunu nedeniyle yoğun eleştirilere maruz kalan Ekonomi Bakanı ve Yeşiller’in Şansölye Adayı Robert Habeck, yol haritasında ısrarcı olduğunu açıkladı. Seçim programında "Enerji ve Isıtma Dönüşümünü sürdürüyoruz." ifadeleri yer alıyor. Isı pompası gibi modern iklim dostu ısıtma sistemlerinin kurulumuna verilen destek artırılacak.
Yeşiller, CO2 fiyatlandırmasından elde edilen gelirlerin büyük bir kısmını sosyal olarak kademeli bir İklim Parası olarak düşük ve orta gelirli kişilere dağıtmayı planlıyor.
Yeni Bina Enerji Kanunu (GEG)
Yeni Bina Enerji Kanunu 2024 yılı başından beri yürürlükte. Uzun ve zorlu koalisyon müzakerelerinin ardından kabul edilmişti. Amacı, bina sektöründe iklim korumasını artırmaktı. Konut stoğunda hâlâ hanelerin dörtte üçü gaz veya mazotla ısınıyor. Artan CO2 fiyatları nedeniyle iklim dostu ısıtma sistemlerine geçişin uzun vadede maliyet tasarrufu sağlayacağı düşünülüyor. Çalışan ısıtma sistemleri kullanılmaya devam edilebilir.
Kanun genel olarak 2024 yılından itibaren tüm yeni kurulacak ısıtma sistemlerinin %65 oranında yenilenebilir enerji ile çalışmasını öngörüyor. Ancak bu ilk etapta konut alanındaki yeni binaları kapsıyor. Mevcut binalar ve konut alanları dışındaki yeni binalarda ise geçiş süreleri var. İşin anahtarı yerel ısıtma planlaması. Planın, büyükşehirlerde 2026 ortasından, diğer belediyelerde ise 2028 ortasından itibaren hazırlanması gerekiyor. Ev sahipleri daha sonra örneğin uzaktan ısıtma şebekesine bağlanıp bağlanmayacakları veya yeni bir ısıtma sisteminde kendi yerel çözümlerine (örneğin ısı pompası) başvurup başvurmayacakları konusunda bilgi sahibi olabilecekler. Arıza nedeniyle tamir edilemeyen bir gaz veya mazotlu ısıtma sisteminin değiştirilmesi gerekiyorsa da çok yıllı geçiş süreleri bulunuyor.
Yeni Bina Enerji Kanunu’na başından beri birçok eleştiri geldi. Küçük ayrıntılı düzenlemeler içerdiği düşünülüyor. Alman Isıtma Sanayii Birliği, kanunun daha anlaşılır ve pratik hale getirilmesini talep ediyor. Karmaşık düzenlemelerin birçok tüketici tarafından baskı olarak algılandığı vurgulanıyor.
Federal Hükümet’in yeni ısı pompaları takma hedeflerine ulaşılamadı, geçen yıl beklenenden çok daha az yeni cihaz satıldı. Ancak devlet teşvik bankası KfW, 2024 yılı sonundan bu yana devlet teşviklerine yönelik taleplerde önemli bir artış gözlemliyor.