Thursday, May 8, 2025
HomeYaşam tarzıKöle Gemisi Enkazı Keşfi: Kosta Rika, 18. Yüzyıl

Köle Gemisi Enkazı Keşfi: Kosta Rika, 18. Yüzyıl

Arkeoloji, köle gemileri, gemi enkazı, Kosta Rika, Cahuita Milli Parkı, Fridericus Quartus, Christianus Quintus, Danimarka, köle ticareti, 18. yüzyıl, David John Gregory, Ulusal Danimarka Müzesi, dendrokronoloji, deniz arkeolojisi

Orta Amerika Kıyılarında Keşfedilen 18. Yüzyıl Köle Gemileri Tarihi Aydınlatıyor

Arkeologlar, Orta Amerika kıyılarında iki adet 18. yüzyıl köle gemisinin şaşırtıcı şekilde tanımlanmasıyla ilgili önemli bilgiler ortaya koyuyor. Fridericus Quartus ve Christianus Quintus adlı gemiler, Fox News Digital’ın daha önce bildirdiği gibi, Kosta Rika’daki Cahuita Milli Parkı açıklarında sığ sularda 300 yılı aşkın süredir batık halde bulunuyordu.

  1. yüzyıla ait bu gemilerin 1710 yılında batırıldığı biliniyordu ancak arkeologlar, uzun zamandır korsan gemisi olduğu sanılan bu gemilerin aslında köle taşımacılığında kullanıldığını yakın zamanda keşfetti.

Danimarka Ulusal Müzesi arkeoloğu David John Gregory, Fox News Digital’e yaptığı açıklamada, iki geminin batarken yaklaşık 600 ila 700 Afrikalı köle ve 100 civarında mürettebat taşıdığını belirtti.

"Cennet Bahçesi’nin Gerçek Konumu Sadece Sıradışı Bir Turistik Yerde Olabilir," şeklindeki tartışmaların yaşandığı bir dönemde, arkeolojik keşifler tarihin karanlık noktalarına ışık tutmaya devam ediyor.

Gregory, gemiler şu anki Kosta Rika kıyısında terk edildiğinde, kölelerin yaklaşık 20’si hariç tamamının ormanlık kıyı şeridinde serbest bırakıldığını, geri kalanların ise yakındaki İspanyol kasabası Portobello’ya giden daha küçük gemilere zorla bindirildiğini söyledi.

Gregory ayrıca, "Fridericus Quartus‘un mürettebatı tarafından ateşe verildiğini, diğer gemi Christianus Quintus‘un ise demirlerinden kurtarılarak kısa süre sonra kıyıya vurduğunu" ekledi. East Carolina Üniversitesi’ne göre, çoğunlukla Batı Afrika kökenli olan köleler, ya yerel topluluklara asimile oldu ya da maalesef yeniden yakalandı.

"Arkeologlar Tarihi Şehrin Altında Yüzyıllardır Batık Bir Gemi Buldu: Eşsiz Bir Bilgi Kaynağı" başlığıyla yayınlanan haberler, arkeolojinin geçmişe dair yeni bilgiler sunma potansiyelini vurguluyor.

Gregory, ekibinin kazısını "minimal" olarak tanımlayarak, geminin etrafında sadece yaklaşık 21 metrekarelik bir alanda, özellikle geminin kerestelerinden örnekler almak amacıyla arama yaptıklarını belirtti. Kazı sürecinde herhangi bir insan kalıntısına rastlanmadığını veya rahatsız edilmediğini de sözlerine ekledi.

"Arkeologlar Katolik Bazilikası Altında Roma Tanrısını Tasvir Eden Garip Bir Baş Buldu" gibi keşifler, farklı medeniyetlerin ve inançların iç içe geçtiği karmaşık tarihi katmanları gözler önüne seriyor.

Arkeologlar, dendrokronolojik teknoloji sayesinde gemilerin yaşını belirleyebildi ve kerestelerin 17. yüzyılın sonunda Kuzey Avrupa’dan geldiğini tespit etti. Danimarka Ulusal Müzesi yaptığı açıklamada, "Keresteler, kuzeydoğu Alman eyaleti Mecklenburg, Schleswig-Holstein, Danimarka ve Scania’yı kapsayan Baltık Denizi’nin batı kesiminden geliyor ve ağaç 1690-1695 yılları arasında kesilmiş" dedi.

Ayrıca, kerestenin yanmış ve isli olması, gemilerden birinin ateşe verildiği yönündeki tarihi kaynakları doğruluyor. Dalgalar ayrıca sarı kil tuğlalar ve kil borular buldu, bunların hepsi gemilerin Danimarka kökenli olduğunu gösteriyordu.

Gregory daha önce yaptığı bir açıklamada, bulguların gemilerin tarihi kayıtlarıyla "mükemmel bir şekilde örtüştüğünü" söylemişti.

"Yaşam Tarzı Haber Bültenimize Kaydolmak İçin TIKLAYIN" çağrısı, okuyucuların güncel arkeolojik keşifler ve diğer ilgi çekici konular hakkında bilgi sahibi olmaya teşvik ediyor.

Uzman, "Analizler çok ikna edici ve artık bunların iki Danimarkalı köle gemisinin enkazı olduğuna dair hiçbir şüphemiz yok" dedi.

Danimarka Ulusal Müzesi deniz arkeoloğu Andreas Kallmeyer Bloch, projeyi "henüz parçası olduğum en çılgın arkeolojik kazı" olarak nitelendirdi. "Sadece yerel halk için büyük önem taşıdığı için değil, aynı zamanda Danimarka tarihinin en dramatik gemi enkazlarından biri olduğu için ve şimdi bunun tam olarak nerede olduğunu biliyoruz" dedi.

"FOX HABERLERİ UYGULAMASINI ALMAK İÇİN TIKLAYIN" bağlantısı, haberlere ve bilgilere kolay erişim sağlıyor.

Bu keşif, Danimarka tarihinden eksik olan iki parçayı tamamlıyor. Gemilerin köle taşımacılığında kullanıldığının ortaya çıkması, Danimarka’nın geçmişindeki karanlık bir sayfayı gün yüzüne çıkarıyor ve köle ticaretinin insanlık üzerindeki derin etkilerini hatırlatıyor. Kazılarda insan kalıntısına rastlanmamış olması, keşfin etik boyutunu hafifletiyor ve araştırmacıların hassasiyetle yaklaştığını gösteriyor.

Bulunan kereste örneklerinin dendrokronolojik analizi, gemilerin yapım tarihi ve coğrafi kökeni hakkında kesin bilgiler sunuyor. Bu, arkeolojinin bilimsel yöntemlerle tarihi olayları doğrulama ve aydınlatma gücünü gösteriyor. Gemilerin Danimarka kökenli olması, Danimarka’nın köle ticaretindeki rolünü daha iyi anlamamızı sağlıyor.

Gemilerin batarken taşıdığı kölelerin akıbeti, trajik bir insanlık dramını yansıtıyor. Kölelerin bir kısmının yerel topluluklara asimile olması, köleliğin sona ermesinden sonraki yaşam koşulları hakkında ipuçları veriyor. Yeniden yakalanan kölelerin yaşadığı acılar ise köle ticaretinin insanlık dışı boyutunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Arkeologların bu keşfi, köle ticaretinin küresel boyutunu ve etkilerini anlamamıza yardımcı oluyor. Aynı zamanda, geçmişle yüzleşmek ve tarihten ders çıkarmak için arkeolojinin ne kadar önemli bir araç olduğunu gösteriyor.

Bu keşfin yerel halk için büyük önem taşıması, tarihin farklı toplumlar üzerindeki etkilerini ve kültürel mirasın korunmasının önemini vurguluyor. Danimarka tarihinin en dramatik gemi enkazlarından biri olması, Danimarka’nın geçmişiyle yüzleşmesini ve tarihin karanlık noktalarını aydınlatmasını teşvik ediyor.

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular