Yüksek Mahkeme, Greta Thunberg ve Aktivistlerin İklim Davasını Reddetti
İsveç Yüksek Mahkemesi, Greta Thunberg ve yüzlerce genç aktivistin, iklim politikası nedeniyle İsveç devletine karşı dava açamayacağına karar verdi. Yüksek Mahkeme açıklamasında, bir mahkemenin hükümetin belirli bir eylemde bulunmasını zorunlu tutamayacağını belirtti. İsveç’in hangi iklim önlemlerini alacağına siyasi kurumların bağımsız olarak karar verdiği ifade edildi.
Aktivistler, 2022 yılında bir bölge mahkemesine dava açarak İsveç devletinin iklim değişikliğine karşı yeterince eylemde bulunmadığını veya sonuçlarını hafifletmediğini öne sürdüler. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne dayanarak dava açtılar. Devlet ise davanın reddedilmesini talep etti. Bölge mahkemesi, 2023’te Yüksek Mahkeme’ye başvurarak, bu tür bir davanın İsveç mahkemesinde görülebilirliğini araştırdı.
Davanın arkasında Aurora gençlik örgütü bulunuyor. Yaklaşık 600 genç, aralarında Greta Thunberg de olmak üzere, Kasım 2022’de ortaklaşa dava açtı. Mahkemeye göre, davada halen yaklaşık 300 genç bulunuyor. Kuraklığın 1,5 dereceye sınırlandırılmasını talep ediyorlar.
Thunberg, Fridays for Future hareketiyle uluslararası alanda tanındı. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı veya Davos Dünya Ekonomik Forumu gibi uluslararası konferanslarda konuştu. Son zamanlarda Orta Doğu barışındaki tutumu nedeniyle eleştirildi. Hamas’ın saldırılarının İsrail kurbanlarından bahsetmeden defalarca Filistinlilerle dayanışma göstermişti.
Yüksek Mahkemenin Kararının Ardından Gelen Tepkiler
Yüksek Mahkemenin kararı iklim aktivistleri arasında büyük hayal kırıklığı yarattı. Aurora sözcüsü, kararın gençlerin geleceğine ihanet olduğunu söyledi. Thunberg, kararı "ağır bir darbe" olarak nitelendirdi ve gençlerin iklim değişikliğiyle mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
İklim bilimcileri de karardan endişe duyduklarını dile getirdiler. Stockholm Çevre Enstitüsü’nden bir iklim bilimcisi, kararın gençlerin iklim krizi konusunda hükümetleri sorumlu tutma yeteneklerini zayıflattığını söyledi.
Ancak İsveç hükümeti kararı memnuniyetle karşıladı. Çevre Bakanı Romina Pourmokhtari, kararın iklim politikalarının mahkemeler tarafından belirlenmesi gerektiği yönündeki yanlış fikri çürüttüğünü söyledi.
Yüksek Mahkemenin Kararının Analizi
Yüksek Mahkemenin kararı, İsveç hukukunda önemli bir emsal teşkil ediyor. Mahkeme, siyasi kararların mahkemelerin değil, siyasi kurumların sorumluluğunda olması gerektiğini açıkça ortaya koydu. Bu, çevre davalarında da dahil olmak üzere, hükümet eylemlerinin yasal incelemesinin kapsamını sınırlayabilir.
Karar aynı zamanda aktivizmin sınırlarını da vurgulamaktadır. Mahkemeler, hükümetleri politikalarını değiştirmeye zorlayacak şekilde davalar açmak için uygun bir platform olmayabilir. Bunun yerine aktivistlerin hükümetleri ikna etmek ve politika değişikliklerini savunmak için diğer yollar bulmaları gerekebilir.
Yüksek Mahkemenin kararı, İsveç’te ve dünya çapında iklim aktivisti için önemli bir gerileme olsa da, iklim değişikliğiyle mücadele çabaları devam edecektir. Aktivistler ve bilim insanları, hükümetleri daha iddialı iklim politikaları benimsemeye çağırmaya ve gençlerin geleceğini koruma ihtiyacını vurgulamaya devam edeceklerdir.