Hindistan ve Pakistan Arasında Artan Gerilim: Dron Saldırıları, Karşılıklı Suçlamalar ve Uluslararası Tepkiler

Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim, dron saldırıları, karşılıklı suçlamalar ve artan sınır çatışmalarıyla tırmanıyor. Her iki ülkenin de nükleer silah sahibi olması, bölgedeki durumu uluslararası alanda daha da endişe verici hale getiriyor.

Pakistanlı askeri sözcü Korgeneral Ahmed Şerif, Hindistan’ın gece boyunca ve Perşembe gününe kadar Pakistan’ı hedef alan çok sayıda İsrail yapımı Harop dronu fırlattığını belirtti. Sözcü, bir dronun askeri bir alanı hasar verdiğini ve dört askerin yaralandığını ifade etti. Pakistan ordusunun 25 dronu düşürdüğünü iddia eden Şerif, Sindh eyaletine düşen bir dron enkazının bir sivilin ölümüne ve bir diğerinin yaralanmasına neden olduğunu söyledi.

Şerif, bir dronun Lahor şehri yakınlarındaki bir askeri alana zarar verdiğini ve dört askerin yaralandığını, bir diğerinin ise başkent yakınlarındaki Ravalpindi’ye düştüğünü belirtti. Şerif, Pakistan devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, silahlı kuvvetlerin dronları etkisiz hale getirmeye çalıştığını vurguladı.

Hindistan hükümeti ise Perşembe günü yaptığı açıklamada, Pakistan’ın gece boyunca Kuzey ve Batı Hindistan’daki bir dizi askeri hedefi dronlar ve füzelerle vurmaya çalıştığını iddia etti. Hükümet, bu saldırıların Entegre Karşı İnsansız Hava Aracı Sistemi ve Hava Savunma sistemleri tarafından etkisiz hale getirildiğini ve Pakistan saldırılarının kanıtı olan enkazların çeşitli yerlerden toplandığını duyurdu.

Hindistan Silahlı Kuvvetleri’nin Pakistan’daki bir dizi noktada Hava Savunma Radarlarını ve sistemlerini hedef aldığı belirtildi. Hindistan hükümeti, Lahor’daki bir Hava Savunma sisteminin etkisiz hale getirildiğinin öğrenildiğini de ekledi.

Hindistan hükümeti, Pakistan’ın Keşmir’deki Kupwara, Baramulla, Uri, Poonch, Mendhar ve Rajouri bölgelerinde havan ve ağır çaplı topçu kullanarak Ateş Hattı boyunca provokasyonlarını artırdığını savundu. Pakistan ateşinde üç kadın ve beş çocuk da dahil olmak üzere 16 masum sivilin hayatını kaybettiği bildirildi. Hindistan’ın da Pakistan’ın havan ve topçu ateşini durdurmak için karşılık vermek zorunda kaldığı belirtildi.

Bölgedeki durumun ciddiyeti, her iki ülkenin de nükleer silah sahibi olması nedeniyle daha da artıyor. Bu durum, uluslararası toplumda büyük endişelere yol açıyor.

Hindistan kontrolündeki Keşmir’de, Jammu kentinde yaşayanlar patlama sesleri ve sirenler duyduklarını bildirdi. Bölgenin eski emniyet genel müdürü Shesh Paul Vaid, Jammu’da yüksek sesli patlamaların ardından elektriklerin kesildiğini söyledi. Vaid, Associated Press’e yaptığı açıklamada, Jammu Havaalanı’nın saldırı altında olabileceğini ve duyduğu 50 kadar yüksek patlamanın bazılarının savunma sistemlerinin devreye girmesinden kaynaklandığını belirtti.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Perşembe günü Pakistan Başbakanı Muhammad Şahbaz Şerif ile görüştü. Dışişleri Bakanlığı’na göre, Bakan Rubio acil durumun yatıştırılması gerektiğini vurguladı. ABD’nin Hindistan ve Pakistan arasında doğrudan diyaloğu desteklediğini ifade eden Rubio, iletişimi geliştirme çabalarının sürdürülmesini teşvik etti.

Bakan, mevcut çatışmada sivillerin hayatını kaybetmesinden dolayı üzüntülerini dile getirdi. Pakistan’a terörist gruplara verdiği desteği sona erdirmek için somut adımlar atması yönündeki çağrılarını yineledi.

ABD Başkanı Donald Trump Çarşamba günü yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki çatışmanın sona ermesini istediğini belirterek, "Yardım edebileceğim bir şey varsa, orada olacağım" dedi. Bazı Amerikalı milletvekilleri de Hindistan ve Pakistan konusunda açıklamalarda bulundu.

ABD Senatörü Tim Kaine, Çarşamba günü X üzerinden yaptığı paylaşımda, "Hint ve Pakistanlı liderleri gerilimi azaltmaya ve 22 Nisan’daki korkunç terör saldırısından sorumlu olanların hesap vermesini sağlamaya çağırıyorum. Hindistan ve Pakistan’daki masum sivillerin iyiliği için şimdi diplomasiye yönelme zamanı." dedi.

Pakistan, Hindistan’ın saldırılarını "savaş ilanı" olarak nitelendirdi ve Hindistan’a ait savaş uçaklarını düşürdüğünü iddia etti.

Artan gerilim ve karşılıklı suçlamalar, Hindistan ve Pakistan arasındaki ilişkilerin kritik bir noktaya geldiğini gösteriyor. Uluslararası toplum, bölgede barış ve istikrarın sağlanması için diplomatik çabalara ağırlık vermesi gerektiğinin farkında. ABD başta olmak üzere çeşitli ülkeler, tarafları diyalog kurmaya ve gerilimi azaltmaya teşvik ediyor. Ancak, tarafların karşılıklı suçlamaları ve askeri eylemleri, diplomatik çözüm olasılığını zorlaştırıyor.