Almanya, Güney Sudan’daki Büyükelçiliğini Artan Gerilim Nedeniyle Geçici Olarak Kapattı
Almanya Dışişleri Bakanlığı Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Doğu Afrika ülkesini iç savaşın eşiğine getiren artan gerilimler nedeniyle Güney Sudan’ın başkenti Juba’daki büyükelçiliğini geçici olarak kapattığını duyurdu. Karar, ülkedeki güvenlik durumunun giderek kötüleşmesi ve diplomatik personelin güvenliğinin sağlanması amacıyla alındı.
Bakanlık, Güney Sudan’daki durumun son derece endişe verici olduğunu ve şiddetin tırmanmasının ülkeyi felakete sürükleyebileceğini vurguladı. Almanya, ülkedeki tüm taraflara şiddete son verme ve barışçıl bir çözüm bulma çağrısında bulundu.
Güney Sudan Cumhurbaşkanı Salva Kiir, bu hafta başında hükümet birlikleri ile rakibi Birinci Cumhurbaşkanı Yardımcısı Riek Machar ile ittifak kurmakla suçladığı bir etnik milis grubu arasında çatışmaların tırmandığı Yukarı Nil eyaletinin valisini görevden almıştı. Bu adım, ülkedeki siyasi gerilimi daha da artırdı ve çatışma riskini yükseltti.
Avrupa Birliği (AB) ise Güney Sudan’daki seçimleri geciktirme niyetinde olmadığını açıkladı. AB, ülkedeki siyasi sürece desteğini yineleyerek, seçimlerin zamanında ve adil bir şekilde yapılmasının önemini vurguladı.
Bu gelişmeler, dünyanın en yeni ulusunun, yüzbinlerce insanın ölümüne yol açan bir iç savaştan yedi yıl sonra yeniden çatışmaya sürüklenebileceği endişelerini artırdı. Yıllarca süren kırılgan bir barışın ardından Güney Sudan, bir kez daha iç savaşın eşiğinde bulunuyor.
Almanya Dışişleri Bakanlığı, X platformunda (eski adıyla Twitter) yaptığı açıklamada, "Güney Sudan bir kez daha iç savaşın eşiğinde" ifadesini kullandı. Bakanlık, Cumhurbaşkanı Kiir ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Machar’ı ülkeyi bir şiddet sarmalına sürüklemekle suçladı ve "Bu anlamsız şiddete son vermek ve nihayet barış anlaşmasını uygulamak onların sorumluluğundadır" dedi.
Güney Sudan’daki Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü Başkanı Nicholas Haysom da ülkenin "iç savaşa yeniden dönme eşiğinde" olmasından duyduğu endişeyi dile getirdi. Haysom, taraflara itidal çağrısında bulunarak, diyalog ve uzlaşma yoluyla sorunları çözmeye davet etti.
Güney Sudan’daki durumun ciddiyeti, uluslararası toplumun dikkatini çekmiş durumda. Birçok ülke ve kuruluş, ülkedeki taraflara şiddete son verme ve barışçıl bir çözüm bulma çağrısında bulunuyor. Ancak, taraflar arasındaki derin güvensizlik ve siyasi rekabet, barış sürecini zorlaştırıyor.
Güney Sudan’daki krizin temelinde, ülkenin bağımsızlığını kazanmasından bu yana devam eden siyasi ve etnik gerilimler yatıyor. Cumhurbaşkanı Kiir ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Machar arasındaki rekabet, ülkedeki istikrarsızlığın başlıca nedenlerinden biri olarak görülüyor.
Ülkedeki çatışmalar, insani bir krize de yol açmış durumda. Milyonlarca insan evlerini terk etmek zorunda kalırken, gıda kıtlığı ve salgın hastalıklar da yaygınlaşıyor. Uluslararası yardım kuruluşları, ülkedeki ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırmaya çalışıyor, ancak güvenlik sorunları ve erişim zorlukları, yardım çalışmalarını engelliyor.
Güney Sudan’daki durumun daha da kötüleşmemesi için tarafların acilen bir araya gelerek diyalog başlatması gerekiyor. Uluslararası toplumun da bu süreci desteklemesi ve taraflara baskı uygulaması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, Güney Sudan bir kez daha iç savaşın pençesine düşebilir ve bu durum, tüm bölge için ciddi sonuçlar doğurabilir.
Almanya’nın büyükelçiliğini kapatma kararı, ülkedeki durumun ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu karar, diğer ülkelerin de benzer adımlar atmasına yol açabilir ve Güney Sudan’ın uluslararası arenadaki yalnızlığını artırabilir.
Özetle, Güney Sudan’daki durum son derece karmaşık ve istikrarsız. Ülke, iç savaşın eşiğinde bulunuyor ve bu durum, hem ülke içinde hem de uluslararası alanda büyük endişe yaratıyor. Tarafların acilen diyalog başlatması ve uluslararası toplumun bu süreci desteklemesi, ülkenin geleceği için hayati önem taşıyor.