Hawaii’de Turizm Vergisi Artışı İklim Değişikliği ile Mücadeleye Yönelik Yeni Bir Adım mı?
Hawaii Senatosu, iklim değişikliği ile mücadele çabalarını desteklemek amacıyla turizm vergisini artırmayı hedefleyen 1396 sayılı yasa tasarısını onayladı. Bu yasa tasarısı, Hawaii’deki otellerde uygulanan turizm vergisini 1 Ocak’tan itibaren %11’e çıkarmayı ve bir sonraki yıl %12’ye yükseltmeyi öngörüyor. Tasarının metnine göre, elde edilen gelirin bir kısmı İklim Azaltma ve Dayanıklılık Özel Fonu ile Ekonomik Kalkınma ve Canlandırma Özel Fonu’na aktarılacak.
İklim Azaltma ve Dayanıklılık Özel Fonu, iklim değişikliğini azaltmaya, uyum sağlamaya veya dayanıklılığı artırmaya yönelik projelerin yanı sıra danışmanlık ve personel giderlerini finanse etmek için kullanılabilecek. Travel Tomorrow’un bildirdiğine göre, uzmanlar Hawaii’nin bu tür bir adım atan ilk ABD eyaleti olduğuna inanıyor.
Yasa metninde, yasama organının iklim acil durumunun ölçeği ve etkisi göz önüne alındığında, devletin yoğunlaşan doğal afetlere karşı dayanıklılık da dahil olmak üzere iklim değişikliğine hazırlanmak, onu azaltmak ve uyum sağlamak için cesur eylemlere yatırım yapması gerektiği belirtiliyor.
Ağustos 2023’te Lahaina’da meydana gelen ve 101 kişinin ölümüne neden olan yangın, yüksek rüzgarların hasar verdiği elektrik ekipmanlarından kaynaklanmıştı. Yangın, en az 102 kişinin ölümüne ve 5 milyar dolardan fazla zarara yol açtı.
Hawaii’de halihazırda kısa dönemli kiralamalar için %10,25 vergi uygulanıyor. FOX 13’ün haberine göre, eyalet ilçelerinin her biri eyalet vergisine ek olarak %3 ek vergi uyguluyor. Travel Tomorrow, Hawaii’nin halihazırda konaklama sektörü ve kısa süreli konaklamalar için yüksek vergiler uyguladığına inanıldığını belirtiyor.
Yeni %11’lik oranın üzerine, Hawaii ilçelerinin çeşitli yerlerinde %3 vergi daha ekleniyor. Ayrıca mal ve hizmetler için yaklaşık %5’lik birleşik bir vergi oranı da bulunuyor ve bu da toplam vergi yükünü yaklaşık %19’a çıkarıyor.
Eyalet Temsilcisi Adrian Tam, Cuma günü yapılan bir oturumda yasa tasarısına desteğini dile getirdi. Tam, "Vatandaşlarımız ve topluluklarımız korunmayı hak ediyor" dedi. Sözlerine şöyle devam etti: "Hawaii’nin güzelliğini paylaşmak için ziyaretçileri davet etmeye devam ederken, bu yasa tasarısı hassas ekosistemlerimizi ziyaretçiler, seçmenlerimiz ve gelecek nesiller için korumak ve yönetmek için yeterli fon ayrılmasını sağlamada büyük bir adım."
Hawaii Turizm Otoritesi’ne göre, 2023’te 9,6 milyon ziyaretçi Hawaii’ye seyahat etti. Vali Josh Green’in (D) yasa tasarısını yasalaştırmayı planladığı bildiriliyor.
Fox News Digital, Vali Green’in ofisine ve Hawaii Turizm Otoritesi’ne ek yorum almak için başvurdu.
Yasa tasarısının potansiyel etkileri konusunda farklı görüşler bulunuyor. Destekleyenler, elde edilecek ek gelirin iklim değişikliği ile mücadeleye ve doğal afetlere karşı dayanıklılığı artırmaya yönelik önemli yatırımlara olanak sağlayacağını savunuyor. Ayrıca, turizm vergisindeki artışın, Hawaii’nin doğal güzelliklerini koruma ve gelecek nesiller için sürdürülebilir bir turizm sektörü oluşturma çabalarına katkıda bulunacağı belirtiliyor.
Ancak, eleştirenler ise turizm vergisindeki artışın Hawaii’ye seyahat etmeyi daha pahalı hale getireceği ve bu durumun turizm sektörünü olumsuz etkileyebileceği endişesini taşıyor. Bazıları, Hawaii’nin zaten yüksek vergilere sahip olduğunu ve bu artışın ziyaretçi sayısında düşüşe yol açabileceğini ve yerel işletmelerin gelirlerini azaltabileceğini savunuyor.
Ekonomik Kalkınma ve Canlandırma Özel Fonu’na ayrılan gelirlerin nasıl kullanılacağı da merak konusu. Bu fonun, turizm sektörünün çeşitlendirilmesi, yerel işletmelerin desteklenmesi ve yeni iş olanakları yaratılması gibi alanlarda kullanılması bekleniyor. Ancak, fonun kullanımına ilişkin detayların netleşmesi ve şeffaf bir şekilde yönetilmesi önem taşıyor.
Hawaii’deki turizm vergisinin artırılması, iklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilir turizm hedeflerine ulaşma yolunda atılan önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak, bu kararın ekonomik ve sosyal etkilerinin dikkatle değerlendirilmesi ve turizm sektörünün rekabet gücünün korunması için gerekli önlemlerin alınması gerekiyor.
Yasa tasarısının yasalaşması durumunda, Hawaii’nin diğer ABD eyaletleri ve dünya genelindeki turizm destinasyonları için bir örnek teşkil edip etmeyeceği de yakından takip edilecek. Diğer bölgeler de benzer yaklaşımları benimseyerek iklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilir turizm hedeflerine ulaşma yolunda adımlar atabilirler.
Sonuç olarak, Hawaii’deki turizm vergisinin artırılması, karmaşık bir konu olup, hem çevresel hem de ekonomik etkileri dikkate alınması gerekiyor. Yasa tasarısının başarılı bir şekilde uygulanması ve beklenen faydaları sağlaması için, tüm paydaşların işbirliği ve koordinasyonu büyük önem taşıyor.