Bobby Weir: Ölüm, Miras ve Grateful Dead’in Devamı
Grateful Dead’in kurucu üyesi Bobby Weir, efsanevi rock grubunun hayatta kalan son büyük figürlerinden biri. Müzik ve anılarla dolu bir hayat yaşamış olmasına rağmen, Weir için ölüm düşüncesi korkudan ziyade bir kabullenmeyle şekilleniyor. Yaşı 77’ye gelen Weir, grup üyelerinin çoğunun vefatına tanık oldu ve bu durum, kaçınılmaz son hakkında derin düşüncelere dalmasına neden oldu.
Rolling Stone’a verdiği bir röportajda, Weir ölümle ilgili hislerini samimiyetle paylaştı: "Her gün bir şeyler değişiyor. Şunu söyleyeceğim: Ölümü dört gözle bekliyorum. Ölümün, iyi yaşanmış bir hayatın en son ve en iyi ödülü olduğunu düşünüyorum. İşte bu kadar. Daha yapılacak çok işim var ve gitmeye henüz hazır değilim."
Weir, yavaşlama belirtileri göstermese de, bas gitarist Phil Lesh ve gitarist Jerry Garcia da dahil olmak üzere birçok grup üyesinin ölümüne tanık oldu. Lesh, Ekim 2024’te 84 yaşında hayata veda etti. Garcia ise 1995’te aramızdan ayrılmıştı. Weir, Garcia’nın potansiyelini tam olarak gerçekleştiremediğini ve daha sunabileceği çok şey varken hayata veda ettiğini düşünüyor. Lesh’in uzun ve dolu bir hayat yaşamış olması, Weir için bir nebze teselli kaynağı oluyor.
Weir, Grateful Dead’in "küçük kardeşi" olarak biliniyordu; gruba 16 yaşında katılmıştı. 1963’te Palo Alto, Kaliforniya’da Garcia ile bir ara sokakta tanıştı. Bu karşılaşma, müzik tarihine damga vuracak bir ortaklığın başlangıcı oldu.
Günümüzde Weir, davulcular Mickey Hart ve Bill Kreutzmann ile birlikte grubun hayatta kalan az sayıdaki üyesinden biri. Lesh’in vefatından önce, dörtlü bu yıl grubun 60. yıl dönümü onuruna yeniden bir araya gelmeyi konuşmuşlardı. Ancak Lesh’in ölümüyle birlikte Weir, birleşme konusunda artık emin değil.
Weir, grup üyeleri arasındaki benzersiz iletişim dilini şu sözlerle anlatıyor: "Kimsenin konuşmadığı bir dil konuşuyoruz. İletişim kuruyoruz, fikirleri karşılıklı atıp tutuyoruz ve sonra daha evrensel bir dilde küçük bir ifade yapıyoruz. Bizim için bu, bir bakış, bir omuz hareketi ya da bir ifadeyi yansıtma şekli, diğer adamlara nereye gittiğinizi gösteren bir ipucu oluyor. Ve sonra onlar da nereye gittiğinize odaklanıyor, size küçük bir sürpriz yapmak için oraya geliyorlar. Bu, yıllardır bizim için çok iyi işleyen bir formül ve artık bunu yapacak kadar çok kişi kalmadı."
Buna rağmen Weir, bu ay Las Vegas’a Dead & Company ile Sphere’de 18 konserlik bir residency için geri döndü. Weir, müzik yapmanın ve performans sergilemenin hayatının anlamı olduğunu vurguluyor: "İşte bu benim işim. Ben bunun için buradayım."
Ekim 2024’te Lesh’in ölümü, resmi Instagram sayfasında doğrulandı. Açıklamada, "Phil etrafındaki herkese büyük neşe getirdi ve arkasında bir müzik ve sevgi mirası bırakıyor" ifadelerine yer verildi.
Garcia, Lesh’in bas gitar çalmasıyla ilgili olarak, "Phil devreye girdiğinde, grup da devreye giriyor" demişti. Bu sözler, Lesh’in Grateful Dead’in sound’una yaptığı katkının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Grateful Dead, Garcia’nın ölümünden sonra 1995’te dağıldı. Ancak Lesh, 80’li yaşlarına kadar performans sergilemeye devam etti, çoğu zaman oğlu Grahame Lesh ile birlikte sahne aldı.
Lesh ve Garcia ilk olarak 1959’da tanışmışlardı ve 1964’te yeniden bağlantı kurduktan sonra Garcia, Lesh’i o zamanlar Warlocks olarak adlandırılan gruba katılmaya davet etti. Garcia, Lesh’ten daha önce hiç çalmadığı bas gitarı çalmasını istedi. Bu beklenmedik davet, müzik tarihine yön veren bir kararın başlangıcı oldu.
Bobby Weir, Grateful Dead’in mirasını yaşatmaya devam ederken, bir yandan da ölümün kaçınılmazlığı ve hayatın anlamı üzerine derin düşüncelere dalıyor. Müzikle dolu uzun bir yaşamın ardından Weir, ölüme korkuyla değil, kabullenmeyle yaklaşıyor. Grateful Dead’in müziği ve mirası, Weir ve diğer hayatta kalan üyeler sayesinde yaşamaya devam edecek. Weir’in Dead & Company ile Las Vegas’taki residency’si, bu mirasın canlı bir kanıtı niteliğinde.
