Ünlü Rock Yıldızı Brad Arnold’a İleri Evre Böbrek Kanseri Teşhisi: Genç Yetişkinlerde Kanser Vakalarındaki Artış Endişe Yaratıyor

Sevilen rock grubu 3 Doors Down’un solisti Brad Arnold, hayranlarını üzen bir haberle gündeme geldi. 46 yaşındaki Arnold, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ileri evre böbrek kanseri teşhisi aldığını duyurdu. Arnold, "Birkaç hafta önce rahatsızlandım ve hastaneye gittim. Yapılan tetkikler sonucunda, akciğerime de metastaz yapmış olan berrak hücreli böbrek kanseri (clear cell renal carcinoma) olduğum tespit edildi. Maalesef bu dördüncü evre ve bu hiç de iyi bir haber değil" ifadelerini kullandı.

Arnold’ın üzücü açıklaması, son zamanlarda genç ünlüler arasında artan kanser vakalarına dikkat çekti. James Van Der Beek, Jenna Fischer, Olivia Munn, Prenses Kate, Elle Macpherson gibi isimler de yakın zamanda kanserle mücadele ettiklerini veya ettiklerini açıklamıştı. Bu durum, "Neler oluyor?" sorusunu akıllara getirirken, uzmanlar gençlerdeki kanser vakalarındaki artışın nedenlerini araştırmaya devam ediyor.

Gençlerde Artan Kanser Vakalarının Nedenleri Belirsizliğini Koruyor

Uzmanlar, gençlerdeki kanser vakalarındaki artışın kesin nedeninin henüz bilinmediğini belirtiyor. Ancak araştırmacılar, bu konuda çeşitli faktörleri incelemeye devam ediyor. Sağlığına dikkat eden bireyler için en iyi strateji, beslenme ve egzersiz rutinlerini optimize etmek, düzenli taramalarını yaptırmak, vücutlarını dinlemek ve düzenli doktor kontrollerine gitmek olarak öne çıkıyor.

Tarama programları yaş gruplarına göre değişiklik gösterse de, gençlerdeki kanser vakalarının artması, daha erken yaşta taramaların gerekli olup olmadığı sorusunu gündeme getiriyor. Georgetown Üniversitesi Ruesch Mide-Bağırsak Kanseri Tedavi Merkezi Direktörü Dr. John Marshall, şu an için 30 yaşındaki herkesin tarama testlerine başlamasını önermediklerini belirtiyor. Ancak Dr. Marshall, özellikle semptomları olan kişilerin bu semptomları görmezden gelmemesi gerektiğini vurguluyor.

Kariyerine başladığında 50 yaşın altında hiçbir hastanın kliniğine gelmediğini belirten Dr. Marshall, günümüzde hastalarının yaklaşık yarısının 30’lu ve 40’lı yaşlarda olduğunu ve çoğunlukla kolon kanseri vakalarından oluştuğunu ifade ediyor. Bu hastaların çoğunun sağlıklı, ne yediklerine dikkat eden, egzersiz yapan, ideal kiloda ve ailelerinde kanser öyküsü olmayan kişiler olduğunu belirten Dr. Marshall, bu durumun şaşırtıcı olduğunu dile getiriyor.

Minnesota Üniversitesi’nden tıp profesörü Dr. Emil Lou da benzer gözlemlerde bulunduğunu ve ülke genelinde erken başlangıçlı veya genç yetişkin kanserleri olarak adlandırılan, genellikle 50 yaşın altındaki bireylerde görülen vakalarda çarpıcı bir artış olduğunu belirtiyor.

Bu artışın arkasındaki en önemli teorilerden biri, zamanla mikrobiyomumuzda meydana gelen değişiklikler – çevre, hava, su vb. – olarak öne çıkıyor. Northwestern Üniversitesi Lurie Kanser Merkezi’nde Akciğer Kanseri Programı eş lideri Dr. Mohamed Abazeed, su kaynaklarımızda veya gıda kaynaklarımızda bulunan ve erken yaşta maruz kaldığımız bazı etkenlerin bu durumla ilişkili olabileceğinden şüphelenildiğini ifade ediyor.

Dr. Marshall, su kalitemiz, gıda işleme yöntemlerimiz gibi faktörlerin potansiyel olarak sağlığımız üzerinde, kanserin ötesinde etkileri olabileceğini belirtiyor. Ancak kanserin ciddiyeti nedeniyle dikkatleri üzerine çektiğini vurguluyor.

Erken Teşhis Hayat Kurtarır

İnsanların düzenli olarak aile hekimlerini ziyaret etmeleri, hastalıkların gelişmeden veya yayılmadan önce tespit edilmesine yardımcı olabilir. Aflac Wellness Matters Araştırması’na göre, Amerikalıların dörtte üçünden fazlası önemli sağlık kontrollerini erteliyor. Bu oran, Y kuşağı için %84’e kadar yükseliyor.

Kolonoskopi gibi sağlık taramalarına uygun olan bireylerde, doktorlar kanser henüz gelişmeden önce öncü polipleri tespit edip çıkarabilir ve mevcut kanseri kontrol edebilir.

50 yaşındaki Jenna Fischer, meme kanseriyle mücadele sürecini paylaştığı bir Instagram gönderisinde, tümörünün fiziksel muayenede hissedilemeyecek kadar küçük olduğunu belirtti. Fischer, altı ay daha bekleseydi durumun çok daha kötü olabileceğini ve kanserin yayılmış olabileceğini ifade etti.

Verilerin bağlam içinde değerlendirilmesi önemlidir. Kanser vakaları artmasına rağmen, son yıllarda kanserden ölüm oranları azalmıştır.

Dr. Marshall, hem hastalara hem de sağlık profesyonellerine, genç yaşta oldukları için endişe verici semptomları göz ardı etmemeleri konusunda uyarıyor. Örneğin, rektal kanaması olan 30 yaşındaki birini hemen hemoroide bağlamamak gerektiğini, aynı kişinin 60 veya 70 yaşında olması durumunda kolon kanserini hemen dışlamayacaklarını belirtiyor.

Dr. Lou, sonuç olarak, vücudunu tanımak ve bir şeylerin yolunda gitmediğini hissettiğinde sezgilerine güvenmenin her yaşta önemli olduğunu vurguluyor. Semptomlarını bir sağlık ekibine bildiren ve dinlenmediğini hisseden kişilerin ısrarcı olması ve ek görüşler alması gerektiğini belirtiyor.

Özetle, diyet veya kilo değişiklikleri, bağırsak alışkanlıklarında haftalarca süren bir değişiklik yaşarsanız, doktora gitmeniz önemlidir. Dr. Marshall, bu tür durumların genellikle belirsiz, geçmeyen erken semptomlarla ortaya çıktığını ve bunların ciddiye alınması gerektiğini belirtiyor.