Almanya’da Şok: Friedrich Merz Zorlu Bir Seçimle Şansölye Koltuğuna Oturdu
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Alman Friedrich Merz’i 6 Mayıs 2025 Salı günü şansölye seçilmesinden dolayı tebrik ederek, onu "Avrupa’yı iyi tanıyan bir isim" olarak nitelendirdi. Von der Leyen, X sosyal medya platformu üzerinden yaptığı açıklamada, "Birlikte, güçlü ve daha rekabetçi bir Avrupa için çalışacağız" dedi. Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa da bu açıklamalara katılarak, "Ortak bir Avrupa gündemi üzerinde işbirliği yapmayı dört gözle bekliyorum" şeklinde konuştu.
Muhafazakar siyasetçi Friedrich Merz, 6 Mayıs Salı günü Alman parlamentosu tarafından sancılı bir süreç sonucunda şansölye seçildi. Seçimlerin iki tura kalması, ülkesi için kritik bir dönemde iktidarda onu bekleyen zorlukların bir işareti olarak yorumlandı. Almanya tarihinde daha önce görülmemiş bir senaryoyla, Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin lideri Merz’in hükümetin başına geçmesi için Bundestag’da ikinci bir tur oylama yapılması gerekti.
Şubat ayı sonunda yapılan erken genel seçimleri zorlukla kazanan 69 yaşındaki Merz, öğleden sonra düzenlenen ikinci oylamada 630 milletvekilinden 325’inin oyunu alarak zafer elde etti. Sabah yapılan ilk tur oylamada gereken çoğunluğu sağlayamaması şaşkınlık yaratmış ve ikinci turu zorunlu kılmıştı.
Friedrich Merz’in şansölye seçimi, görevdeki şansölye Olaf Scholz’un Sosyal Demokratları ile yapılan çoğunluk koalisyonu anlaşmasının ardından formalite olarak görülüyordu. Ancak ilk turda gerekli oyu alamaması, siyasi çevrelerde büyük bir sürpriz yarattı. Savaş sonrası Almanya tarihinde hiçbir şansölye adayı böyle bir durumla karşılaşmamıştı. Alman parlamento sisteminde hükümet başkanı milletvekilleri tarafından seçiliyor.
Bu başarısızlık, Hristiyan Demokrat liderin ve Avrupa’nın en büyük ekonomisini yönetmeyi planladığı koalisyonun kırılganlığını gözler önüne seriyor. Dünya, jeopolitik değişimlerin yaşandığı, Trump yönetiminin baskısı altında ve ülke içinde yükselen aşırı sağın tehdidiyle karşı karşıya bulunuyor.
Friedrich Merz, dört yıllık görev süresine zayıflamış bir şekilde başlayacak. Kasım ayında Scholz hükümetinin düşmesiyle ortaya çıkan ulusal siyasi krizin ardından istikrar getirmesi bekleniyordu. Bu beklenmedik olay, ekonomik krizdeki ülkenin ve Avrupa’nın yeniden canlandırılması yönündeki vaatlerini daha başından baltaladı.
Kamuoyunda zaten pek popüler olmayan Merz, kendi muhafazakar saflarında da eleştiriliyor. Bunun nedeni, bir seçim vaadinden geri dönmüş olması: Kısa süre önce, çok sıkı olan ulusal bütçe harcama kurallarını gevşetti. Şansölye bunu, Rusya tehdidi ve Amerikan ordusunun Avrupa kıtasından çekilmesi olasılığı karşısında ülkenin geniş çaplı silahlanma programını ve ülkenin modernizasyonunu finanse etmek için yaptı. Bu modernizasyon programı, yüz milyarlarca avroya mal olacak.
Bu zorlu seçim, "bir tokat" niteliğinde ve "şansölye olarak başlangıcında ve daha sonraki hükümet döneminde mutlaka bir etkisi olacaktır" şeklinde yorumlayan Sciences Po Paris’te öğretim üyesi ve Berlin’deki Marc Bloch Merkezi’nde araştırmacı olan Claire Demesmay, AFP’ye yaptığı açıklamada, "Uluslararası düzeyde de bu gerçekten iyi bir işaret değil" diye ekledi. Friedrich Merz’in Çarşamba günü Paris ve Varşova’ya gitmesi bekleniyor.
Merz’in şansölye seçilmesi, Almanya’da siyasi bir deprem etkisi yarattı. Koalisyon ortakları arasındaki güvenin sarsılması, hükümetin geleceği hakkında soru işaretleri yarattı. Avrupa’nın en büyük ekonomisinin lideri olarak Merz, büyük zorluklarla karşı karşıya kalacak. Hem iç siyasetteki muhalefeti aşmak hem de uluslararası alanda Almanya’nın çıkarlarını korumak zorunda kalacak.
Seçim sonuçları, Almanya’daki siyasi dengelerin değiştiğinin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Aşırı sağın yükselişi ve geleneksel partilerin zayıflaması, ülkenin geleceği hakkında endişelere yol açıyor. Merz’in liderliğindeki koalisyon hükümetinin ne kadar dayanabileceği ve Almanya’yı hangi yöne götüreceği merakla bekleniyor.
Almanya’nın yeni şansölyesi, zorlu bir göreve başlamış bulunuyor. Hem içerdeki sorunlarla baş etmek hem de Avrupa’nın geleceğini şekillendirmede önemli bir rol oynamak zorunda kalacak. Merz’in başarısı, sadece Almanya’nın değil, tüm Avrupa’nın geleceği için büyük önem taşıyor.