Frauke Petry, Almanya’nın eski AfD (Alternatif für Deutschland) lideri, siyasete geri dönmeye hazırlanıyor ve 2026’dan itibaren eyalet seçimlerinde yarışacak yeni bir parti kurmayı planlıyor. Petry, Welt gazetesine verdiği bir röportajda, bu girişime hazırlık olarak birkaç ay önce "Team Freiheit" (Özgürlük Takımı) adlı bir dernek kurduklarını açıkladı. Partinin adını henüz açıklamak istemeyen Petry, partinin ideolojik yöneliminin zaten belirlendiğini vurguladı.
Petry, Alman siyasi arenasında büyük bir boşluk olduğuna inanıyor. Ona göre bu boşluk, CDU (Hristiyan Demokrat Birlik) ve AfD arasında değil, devlet müdahalesine karşı çıkan, özgürlükçü bir seçeneğin eksikliğinden kaynaklanıyor. Petry, yeni partisinin programının "kültürel Batı bağının yenilenmesi ve mevcut parti manzarasının olumlu bir antitezi olarak devlet müdahalesine karşı bir teklif" olacağını belirtti. En önemli hedeflerinden birinin, devlet harcamalarının gayri safi yurtiçi hasılaya oranını (devlet kotası) beş yıl içinde yaklaşık yüzde 50’den yüzde 25’e düşürmek olduğunu söyledi. Petry, bu hedefe sahip ve ifade özgürlüğünü savunan bir partinin şu anda mevcut olmadığını iddia ediyor.
Kimyager olan Frauke Petry, AfD’yi Bernd Lucke ve diğerleriyle birlikte kurmuştu. Ancak, parti içindeki anlaşmazlıklar ve Thüringen AfD eyalet başkanı Björn Höcke liderliğindeki aşırı sağ akımın artan etkisi nedeniyle 2017 seçimlerinden kısa bir süre sonra partiden ayrıldı. Petry, 2021 yılına kadar mecliste bağımsız milletvekili olarak görev yaptı. Bu süre zarfında "Blaue Partei" (Mavi Parti) adlı bir parti daha kurdu, ancak bu parti Saksonya ve Thüringen’deki başarısız seçimlerin ardından 2019’un sonunda feshedildi.
Şimdi, Petry daha başarılı bir başlangıç yapmayı umuyor. Petry, "Önümüzdeki yıl eyalet seçimlerinde yarışacağız, ilk olarak Baden-Württemberg’de" dedi. "Bunun özelliği, parti üyesi olmayan, hayat ve iş tecrübesine sahip vatandaşları ve girişimcileri aday olarak kazanmak istememizdir. Bunun için partiye üye olmaları gerekmeyecek." Petry, bu şekilde herhangi bir partiye üye olmayan vatandaşların yüzde 98’ini temsil edeceklerini savunuyor.
Petry’nin yeni partisi, Alman siyasetinde özellikle ekonomik liberalizm ve bireysel özgürlükler konularına odaklanacak gibi görünüyor. Devletin ekonomiye müdahalesini azaltma hedefi, serbest piyasa ekonomisinin savunulması ve bireysel girişimciliğin teşvik edilmesi gibi politikaların temelini oluşturabilir. Petry’nin "kültürel Batı bağı" vurgusu, Batı değerlerine ve geleneklerine bağlılığı ifade ederken, aynı zamanda Almanya’nın Avrupa Birliği ve NATO gibi uluslararası kuruluşlardaki rolüne de işaret edebilir.
Petry’nin partisi, AfD’den ayrılan seçmenlerin yanı sıra, CDU gibi geleneksel sağ partilerin politikalarından memnun olmayan ve daha liberal bir alternatif arayan seçmenleri hedefleyebilir. Ancak, Petry’nin geçmişteki siyasi deneyimleri ve özellikle "Blaue Partei"nin başarısızlığı, yeni partisinin başarısı için önemli bir engel oluşturabilir. Ayrıca, Alman siyasi arenasında birçok parti bulunması ve seçmenlerin farklı siyasi görüşlere sahip olması, Petry’nin partisinin kendine sağlam bir yer edinmesini zorlaştırabilir.
Petry’nin yeni partisi, Alman siyasetinde yeni bir tartışma başlatabilir ve özellikle ekonomik ve sosyal politikalar konusunda farklı yaklaşımların ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir. Partinin başarısı, Petry’nin liderlik yeteneklerine, partisinin programının seçmenler tarafından kabul görmesine ve Alman siyasi ortamındaki genel eğilimlere bağlı olacaktır. Seçimlerde aday gösterme stratejisi, parti üyesi olmayan ancak toplumda saygınlığı olan kişileri aday göstererek farklı bir yaklaşım sergiliyor. Bu strateji, partinin daha geniş bir kitleye ulaşmasına ve siyasi deneyime sahip olmayan ancak farklı bakış açıları sunabilecek kişilerin mecliste temsil edilmesine olanak sağlayabilir.
Petry’nin AfD’den ayrılış nedeni olarak gösterdiği aşırı sağ akımın etkisi, yeni partisinin imajı için önemli bir faktör olacaktır. Petry, partisinin aşırı sağla herhangi bir bağlantısı olmadığını ve demokratik değerlere bağlı olduğunu vurgulayarak, seçmenlerin güvenini kazanmaya çalışacaktır. Ancak, Petry’nin geçmişteki söylemleri ve AfD’deki rolü, bu konuda bazı şüphelerin oluşmasına neden olabilir.
Sonuç olarak, Frauke Petry’nin yeni parti kurma girişimi, Alman siyasetinde dikkatle izlenmesi gereken bir gelişmedir. Partinin programı, liderlik kadrosu, seçim stratejisi ve Alman siyasi ortamındaki genel eğilimler, partinin başarısını belirleyecek önemli faktörler olacaktır. Petry’nin siyasi arenaya dönüşü, Alman siyasetindeki rekabeti artırabilir ve seçmenlere yeni bir seçenek sunabilir. Ancak, Petry’nin geçmişteki siyasi deneyimleri ve Alman siyasetindeki mevcut zorluklar, yeni partisinin başarısı için önemli engeller oluşturabilir.