Fransa’nın Endüstriyel Gerilemesi ve Yeniden Endüstrileşme Mücadelesi
Endüstriyel Gerileme
Fransa, 20. ve 21. yüzyılların başında, metronomun düzenliliğiyle endüstriyel gerileme yaşadı. Bu gerileme, istihdam havuzlarını zayıflattı, önemli bilgi birikimlerini dağıttı ve yabancı ülkelere bağımlılıklarını artırdı. Siyasi söylemlerde kaybedilen zeminin geri kazanılması gerektiği açıkça ifade edilse de, bunu başarmak daha karışık bir hal aldı.
Son yıllarda, olumlu bir fabrika açılış dengesiyle başlayan hareket zayıflıyor. Havacılık ve denizcilik sektörleri kendilerini kurtarsa da, diğer sektörlerde tesis kapatmaları ve iş kayıpları artıyor. Endüstriyel üretim geriliyor, imalat sektöründeki dış ticaret açığı büyüyor ve yeni yatırım projeleri önemli ölçüde azalıyor.
Endüstriyel Durağanlığın Nedenleri
Bu endüstriyel durağanlığın çoklu nedenleri vardır. Avrupa’daki talebin zayıflığı siparişleri azaltıyor. Enerji maliyetlerinin çok yüksek olması, Çin’in aşırı kapasitesiyle rekabeti zorlaştırıyor. Donald Trump tarafından gündemde tutulan gümrük vergileri tehdidi belirsizlik yaratıyor. İşletmelerin değişken vergilendirmeleri yatırımı teşvik etmiyor. Son yıllarda Fransa’yı Avrupa’nın en cazip ülkesi haline getiren ivme kırılmak üzere.
Çelik ve kimya gibi temel endüstrilerdeki zorluklar, sağlıktan otomobile, yenilenebilir enerjilere kadar tüm değer zincirlerini ve sektörleri etkileme tehdidinde bulunuyor. 10-11 Şubat’ta düzenlenen Yapay Zeka Zirvesi ile dev veri merkezlerini finanse etmek için büyük yatırım duyurularının yapılmasıyla kendimizi rahatlatabiliriz. Ancak bu vaatler, Fransa’nın enerji ve vergi politikaları açısından yeniden endüstrileşmenin gerektirdiği araçları sağlamada zorlandığını unutturmamalıdır. Nükleer inşaat programı sekteye uğruyor. Finansman planı henüz belirlenmedi ve sektörün yapılandırılması gecikiyor. Üretim vergileri ise Avrupa’nın en yüksekleri arasında yer alıyor.
Toplumsal açıdan ülke, 1970’lerde olduğu gibi endüstriyel yatırımların kabul edilebilirliği konusunda da bir uzlaşma sağlamalıdır. Fransızların çoğunluğu, kendilerinden uzakta gerçekleşmesi koşuluyla yeniden endüstrileşmeyi destekliyor. Bu argüman, endüstriyel mesleklerin kötü imajıyla birleştiğinde, fabrikaların geri dönüşü için uygun bir ortam yaratmıyor.
En önemlisi, çevresel dönüşüm süreci işleri daha da karmaşıklaştırıyor. Hem geleneksel üretimler için bir istikrarsızlık kaynağı hem de yenilerinin ortaya çıkması için büyük bir fırsat sunmaktadır. Yeniden endüstrileşmenin başarısı, bu değişimin finansmanının nasıl sağlanacağına bağlıdır. Bu bağlamda, kamu maliyesinin yeniden dengelenmesi, manevra kabiliyetini geri kazanmak için mutlak bir zorunluluktur.
Yeniden Endüstrileşme Stratejisi
Yeniden endüstrileşmek, taşeronluğa verilenleri tek tek geri almak değil, inovasyonu düşüncenin merkezine yerleştirmektir. Bu, ileri bilim ve çığır açan yeniliklere daha fazla kaynak ayrılmasıyla teşvik edilmeli, aynı zamanda yükseköğretim ile endüstri arasındaki bağlar, dinamik bir ekosistem oluşturmak için güçlendirilmelidir. Yeniden endüstrileşme, önceliklerin belirlenmesini, tutarlılık, sabır ve süreklilik gösterilmesini gerektirir. Bu unsurlar bir araya gelene kadar yol kaotik olmaya devam edecek.