Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, İsrail’in Gazze Şeridi’ni ele geçirme planını içeren bir planı kabul etmesi üzerine sert tepki gösterdi. RTL radyosuna konuşan Barrot, İsrail’in "büyük çaplı bir saldırı" ve "nüfusun çoğunun" Filistin toprakları içinde yer değiştirmesini öngördüğünü belirterek, "çok güçlü bir şekilde kınadığını" ifade etti.
Bakan Barrot, "Bu kabul edilemez" diyerek, "acil olanın ateşkes, insani yardımın engelsiz bir şekilde ulaştırılması ve Hamas’ın elindeki rehinelerin serbest bırakılması" olduğunu vurguladı. Fransız diplomasisinin başındaki isim, 7 Ekim’deki terör saldırılarının "çok derin ve acımasız travmasını" göz ardı etmediğini, ancak Başbakan Benyamin Netanyahu liderliğindeki hükümetin "uluslararası hukuku açıkça ihlal ettiğini" savundu. Barrot, "Uluslararası toplumun uzun süredir sıkı bir şekilde saygı gösterdiği değerlere yeniden canlılık kazandırılmalı" çağrısında bulunarak, sivillerin ve insani yardım çalışanlarının korunması gerektiğini vurguladı.
Gazze’deki Durumun Vahameti
Haberde ayrıca, İsrail ablukasının ardından Gazze’de yaşanan açlık krizine dikkat çekilerek, "Şiddetli bir kıtlık tüm sokakları etkiliyor" başlığıyla bir makaleye atıfta bulunuldu. Bu durum, Gazze’deki insani koşulların ne kadar kritik bir seviyeye ulaştığını gözler önüne seriyor.
Fransa’nın Filistin Devleti’ni Tanıma İhtimali
Fransa’nın Haziran ayında Filistin Devleti’ni tanıma ihtimali de gündeme gelirken, Jean-Noël Barrot bu kararın "sahada somut bir etkisi olmasını" istediğini belirtti. Diğer bir deyişle, bu adımın Arap ve Müslüman ülkelerin İsrail ile ilişkilerini normalleştirmesine katkı sağlamasını umuyor. Bakan, "Hamas’ın silahsızlandırılması ve Filistin Yönetimi’nin reformu gibi taahhütlerin alınması" gerektiğini de sözlerine ekledi.
Netanyahu Hakkındaki Tutuklama Kararı ve Fransa’nın Tutumu
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) Benyamin Netanyahu hakkında tutuklama kararı çıkarması da önemli bir başlık olarak ele alındı. Fransa, Netanyahu’nun ülkeyi ziyaret etmesi durumunda kendisini tutuklayacak mı sorusuna, Barrot kaçamak bir yanıt verdi. "Fransa UCM’ye saygı duyuyor… Bu durum gerçekleşirse ve UCM Fransız adli makamlarından talepte bulunursa, ona nasıl davranılacağına adli makamlar karar verecektir" şeklinde konuştu.
Fransa’nın İsrail-Filistin Çatışmasındaki Rolü ve Yaklaşımı
Bu açıklamalar, Fransa’nın İsrail-Filistin çatışmasındaki rolünü ve yaklaşımını net bir şekilde ortaya koyuyor. Fransa, bir yandan İsrail’in güvenliğini anlarken ve 7 Ekim saldırılarını kınarken, diğer yandan da uluslararası hukukun ihlal edilmesine ve Gazze’deki sivillerin çektiği acılara karşı duruş sergiliyor.
Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıma olasılığı, bu konudaki tutumunun somut bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Ancak, bu adımın tek başına yeterli olmayacağı ve bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için daha kapsamlı bir çözüm gerektiğini vurguluyor. Bu çözümün, Hamas’ın silahsızlandırılması, Filistin Yönetimi’nin reformu ve Arap ülkelerinin İsrail ile ilişkilerini normalleştirmesi gibi unsurları içermesi gerektiği düşüncesinde.
Netanyahu hakkındaki tutuklama kararı konusunda Fransa’nın sergilediği çekimser tavır, uluslararası hukuk ve siyasi çıkarlar arasındaki dengeyi koruma çabasının bir yansıması olarak yorumlanabilir. Fransa, UCM’ye saygı duyduğunu belirtirken, aynı zamanda İsrail ile ilişkilerini tamamen koparmamak ve bölgesel dengeyi bozmamak için dikkatli davranıyor.
Sonuç olarak, Fransa’nın İsrail-Filistin çatışmasındaki yaklaşımı, uluslararası hukuk, insani değerler ve siyasi gerçekçilik arasında bir denge kurmaya çalışan karmaşık bir yaklaşım olarak özetlenebilir. Fransa, bir yandan çatışmanın taraflarına yönelik eleştirilerde bulunurken, diğer yandan da bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için yapıcı bir rol oynamaya çalışıyor. Ancak, bu amaca ulaşmak için daha çok çaba gösterilmesi ve uluslararası toplumun daha kararlı bir şekilde hareket etmesi gerekiyor. Gazze’deki insani krizin çözülmesi, Filistin halkının temel haklarının korunması ve İsrail’in güvenliğinin sağlanması, bölgede kalıcı bir barışın ön koşulları olarak öne çıkıyor.